Bazıları güya yönetimi beğenmeyip “alıp başımı gideceğim Türkiye’de yaşanmaz artık” diyorlar. İşte size bir fırsat görelim nerede yaşamak istediğinizi. İstediğiniz yeri seçin ve gidin orada huzur (!) içerisinde yaşayınız. Hem biz de kurtulmuş oluruz sizden. Başka çatlak sesler çıkıncaya kadar memleket rahat olur. Bu dışarıya gitmek için can atanlar bakınız dışarıda olup da elçiliklere sığınıp “canımızı kurtarın” diyenlerin halini. “Ne haliniz varsa görün, nasıl gitmişseniz öyle gelin veya giderken bana mı danıştın” denilseydi ne olurdu bunların hali. Esas yaşanacak yer burası. Vatanın halini kıymetini bilmeyen nankörler iyi bilmelidirler ki kazandıkları o üç kuruşu da buranın imkanlarıyla kazandılar. Onların ne sanatını ne ilmini ne başka özelliklerini gittikler yer acaba “kaliteli bir insan” olarak değerlendirir mi?
Bir zamanlar moda olan “Paris’te hürriyeti teneffüs etme” modasının, işinin cazibesine kapılıp bazı elebaşılarla beraber gemiyle önce İtalya, sonra da oradan Paris’e geçmek isteyen Yahya Kemal İtalya’da polisin muamelesini görünce “esas hürriyet bizim memlekette imiş ancak kıymetini bilmemişiz” der. (Eğil Dağlar)Esas yaşanacak yer burasıdır. Beğenin bakalım nereyi beğeniyorsunuz. Sizi kim “gel” diye davet edecek?
Azerbaycan’da bir güzel söz vardır. “Gezmeye Yaban Güzel; Ölmeye Vatan Güzel” diye. Bu söz de vatanın kıymetini anlatırken gezmenin yabancı yerleri görmenin de güzelliğini ifade eder. Nice kaçak sonunda pişman olup geri geldiler. Bu günlerde tercihlerini ortaya koysunlar bakalım “bu memlekette yaşanmaz” diyen düdükler.