Bir yıl önceydi; “Savunma sanayimizin kalbi Ankara” mealinde bir haber yer almıştı medyada. Haberin kaynağı Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ın bir değerlendirmesine dayanıyordu. Buna göre, savunma sanayisinde dünyanın en büyük şirketlerinin sıralandığı ve dünyanın en prestijli savunma sanayisi listesi olarak kabul edilen “Defense News Top 100” 2022 yılı listesine Başkentimizden ASELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN da girmişti. ATO Başkanı bu firmalarını kutlayarak, “Yerli ve milli hamlelerle savunma sanayimizin başarısı göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Başkentimizin savunma sanayisinin devleri listesinde yer almasından gurur duyduk” demişti…
Bu noktaya yeniden döneriz…
TÜM ÜLKELER GİBİ ALMANLAR DA YAKIN TAKİPTE
Yaptıklarımızla elbette gurur duyacağız ama asıl önemlisi, yapılanları başkalarının görmesi ve takdir etmesidir. Alman medyası, Türkiye’nin güçlenen savunma sanayisine övgüler diziyorsa, önce ‘hayırdır inşallah’ demek gerekir. Çünkü Almanlar bir başkasını hele de Türkleri başarısından dolayı kolay takdir etmez. Sonra da ne diyor diye bakmak gerekir.
Alman medyasının önde gelen gazetelerinden Die Welt, Türkiye’nin güçlenen savunma sanayisini öyle bir övüyor ki haberi sunuşu bile bir tez konusu mahiyetinde: Türkiye’nin bir silahlanma gücü olarak şaşırtıcı yükselişi…
Türkiye’nin iddialı bir ‘yeniden silahlanma planı’ yürüttüğü kaydedilen haber, kendilerine çuvaldız batırıyor:
- Türkiye, Almanya ile yaşadığı kötü deneyimlerin ardından savunma sanayisinde kendi kendine yeterliliğe her geçen gün daha da yaklaşıyor…
Gazete, Türkiye’nin 20 yıl önce Almanya’dan 1000 adet ‘Leopard 2’ muharebe tankı almak istediğini ancak 7 milyar avroluk anlaşmadan bir sonuç çıkmadığın hatırlatıyor.
İyi ki hatırlatıyor! Çünkü sonrası Türkiye açısından bir büyük başarı hikayesi.
TÜRKİYE, 50 YILLIK BÜYÜK BİR SERÜVEN YAŞADI
1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından uygulanan silah ambargoları sebebiyle harekete geçen ve savunma sanayisinin temellerini atmaya başlayan Türkiye, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde atağa geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ise dünyayı şaşkına döndüren hatta savaş stratejilerini değiştiren bir seviyeye ulaştı.
Almanya’nın ürettiği silahların aynısının Türkiye tarafından üretildiğini vurgulayan gazeteye göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi, dünya kamuoyuna ve kendi halkına ‘silah endüstrisinde en iyi oyuncu’ olarak sunmak istiyor…
***
Evet; Türkiye’nin 2021’de gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2,1’ini savunmaya ayırması, böylece NATO'nun yüzde 2’lik hedefini aşmış olması; Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü uzmanlarının, dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasında ASELSAN ve TUSAŞ’ı da göstermesi; Bayraktar TB2’lerinin uluslararası alanda elde ettiği başarılar, gelecekte bir askeri gemiye insansız iniş yapacak olan savaş uçağı Kızılelma’nın uçuşa geçmesi; ‘TF-X’ olarak bilinen Milli Muharip Uçak ile yerli ve milli motor üretimine yönelik çalışmalar Türk savunma sanayisinin önlenemez yükselişinin belgesi niteliğinde.
KONUNUN ANKARA AYAĞINA DÖNECEK OLURSAK
Dönelim, “Savunma sanayisinin kalbi Ankara” gerçeğine ve ATO Başkanı Gürsel Baran’ın değerlendirmelerine.
- Dışa bağımlı olmaktan kurtulmak için savunma sanayimiz önemli bir dönüşüm yaşıyor…
- Artan cirosu, yükselen ihracat performansı ve Ar-Ge odaklı yatırımlarla büyük gelişme içinde…
- Savunma sanayisinde kendi kendimize yeterlilik oranımız yüzde 20’lerden yüzde 80’ler düzeyine yükseldi.
- Sektör 2021 yılında ihracattaki başarılarını katladı. İHA ve SİHA'lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi 230’a, savunma sanayi ürünlerinin ihraç edildiği ülke sayısı 170’e çıktı... şeklindeki tespitleri, Almanların bizi neden yakın takibe aldığının kanıtı gibi!
Tüm bu sevindirici bilgiler, belgeler, verilerden üretim, istihdam, ihracat olarak payını alan ve bunun hakkını veren bir kent var; Başkent Ankara…
Bu hususa dikkat çeken ATO Başkanı Gürsel Baran diyor ki:
- Başkentimizin dünyanın savunma sanayi üssü olması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz…
“Ankara Çağı” vurgusunu boşuna yapmıyorum!