Sözlükler sadece bir kelimeler yığını değildir.
Mesela ‘sözlük’ demek için ‘söz’ü seçiyoruz da, ‘kelime’ye sarılıp ‘kelimelik’ demiyoruz!
Geçenlerde bir türkü dinlerken ‘hub’ ile buluştum!
Türkü diyordu ki:
Şu benim divane gönlüm
Yine hubdan huba düştü
Mah cemalin şulesine
Çalkalanıp göle düştü
Son dörtlüğüne “Kul Yusuf'um der bu demler” diye başlayan ozanın derdi üstteki iki dörtlükte saklıydı:
Kiminin meskeni külhan
Kimi derviş kimi sultan
Kimi öz yarine mihman
Bana yardan cüda düştü
Kimisi yar ile gezer
Kimi canından bezer
Kimi atlas libas giyer
Şükür bana aba düştü
Unuttum sanmayın, ‘hub’u deşeleyip öyle devam edeceğiz türkü yoluna…
Kökeni Farsça olan ‘hub’ çılgın kelimelerden biridir!’habb’ cenahından giderseniz ‘günah’a çıkar yolunuz!
Beri tarafa geçince ‘güzel, hoş, iyi’ çıkar yamacınıza. Ki ozanın düştüğü ‘güzelden güzele’dir!
Dinleme, anlama bahtiyarlığına erdiğimiz Aşık Mahzuni Şerif gibi;
Akılsız diyerek dost beni taşlar
Artık adam olmak dile kolaydır
Ne bilir belayı belasız başlar
El davulu çalmak dile kolaydır
Diye bakmıyorsanız yaşadıklarınıza ve yaşattıklarınıza, işiniz zor. Çünkü;
Evim yok barkım yok sermaye sıfır
Vücudum Müslüman kaderim kafir
Sağımdan solumdan yağıyor küfür
Gayri rahat olmak dile kolaydır
Çile çekmemiş, günah işlememiş ve insanın da keleği ve yetkini olduğu gerçeğinden bihaberseniz bu dörtlük size gelsin!
Ömrüm oruç geçti bayram etmedim
Mevlam ayak vermiş bir gün gitmedim
Çok ham yetiştirdim kendim yetmedim
Kayadan su almak dile kolaydır
Gönlü hubdan huba düşenlerdenseniz kimi zaman bir türkü takılır dilinize;
Altın yüzüğüm kırıldı
Suya düştü su duruldu
Dediler yarin geliyor
İnce bellerim kırıldı
Tel tel tellerine
Kurban olam dillerine
Herkes sizin kadar şanslı olmayabilir. Hubdan huba gider iken altın yüzüğünüz kırılıp da suya düşünce büründüğünüz dert/tasa, ‘yarin geliyor’ haberiyle biter, yiter…
Oysa bilin ki Türkiye’nin, dünyanın bir köşesinde;
Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle
Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Çaresizliği içinde olanlar vardır. Çareleri ‘hub’dur, amma biçaredirler…