TÜSİAV Sanayi ve Teknoloji platformu Başkanı, ASO 1.Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye de plastiği ve plastik teknolojisini en iyi bilen işadamı, çekirdekten sanayici Serdar Plastik San. A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Tütek Başkanın konuğu köşesine onur verdi.
Veli Sarıtoprak: Sizi tanıyabilir miyiz?
M. Serdar Tütek: 1970 yılında, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak, Ankara da dünyaya geldim. 5 kuşaktır Ankaralı bir ailenin çocuğuyum. 1973 yılında sevgili babam İlhami TÜTEK’in yenilikçi ve ilerici görüşü ile kurduğu Serdar Plastik ile birlikte, plastik teknolojisinin içinde büyüdüm. Ankara Anadolu Lisesi Almanca bölümünü bitirdikten sonra, 1993 yılında ODTÜ Makina Mühendisliğinden şeref listesine girerek mezun oldum. Lisans eğitimim sonrasında, plastik mühendislik analizleri üzerine ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünde eğitimime devam ettim. Evli ve 1 erkek çocuk babasıyım. Küçük yaşlarımdan üniversite hayatımın sonuna kadar, öğrencilik dönemim boyunca Serdar Plastik’te, en alt seviyeden başlayarak, çeşitli bölümlerde ve projelerde görev yaptım. 1984-1988 yılları arasında tamamını kendi geliştirdiğim bir yazılım ile, 2000 yılına kadar firmamızın tüm bölümleri tarafından entegre kullanabilen bir MRP yazılımı oluşturdum ve o dönemde satışını da yaptım. 2012 yılında, plastik enjeksiyon sektörünün öncülerinden, firmamızın kurucusu, çok değerli ve sevgili babamın vefatı sonrasında, Serdar Plastik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak çalışmaya devam ediyorum.
Veli Sarıtoprak: Şirketinizin faaliyet alanı nedir? Hangi sektörlere üretim yapar?
M. Serdar Tütek: Şirketimiz, off-road araç-otomotiv, termoteknik ve beyaz eşya sektörü başka olmak üzere, uzay ve havacılık sanayinin de içinde olduğu 13 ayrı sektörde, Dünya çapında 200 den fazla global müşterisine, elektro mekanik komponentler tasarlayıp, üretimini gerçekleştirmektedir. 25 yılı aşkın zamandır yürütmekte olduğumuz AR-GE projeleri sonucunda, 75 patentimiz ve marka tescilimiz bulunmaktadır. Ayrıca şirketimizin farklı sektörlerde birçok markası bulunmaktadır. Bunlardan en çok bilinenleri SERKO (traktör, tarım araçları, iş makinaları, forklift gibi off-road araç sektörü için otomotiv aydınlatma komponentleri), SERKOFLEX (yatak sektörü için polimer yay grupları), SERKOMAGNET (polimer mıknatıslar), SERKOFLOW (kombi-termoteknik sektörü için hidrolik komponentleri) olarak sayılabilir.
Veli Sarıtoprak: Şirketinizin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği süreci anlatabilir misiniz?
M. Serdar Tütek: Şirketimiz 1973 yılında kurucumuz, değerli babam Sayın İlhami TÜTEK tarafından Ata Sanayi’de 100 m2lik küçük bir atölye içinde, sınırlı imkânlarla ve zor şartlarda sıfırdan kurulmuştur. İstikrarlı ve kararlı bir büyüme stratejisi ile 1982 yılında Ostim Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındık. 1984 yılında, kendi kalıp üretim bölümümüzü kurduk ve fark yaratan tasarımlarımızı kendi teknolojimiz ile hayata geçirmeye başladık. Öncelikle en yüksek teknolojiyi kullanarak Avrupalı rakiplerimizle rekabet etmeyi ve daha sonra ki aşamalarda ise sektörümüzde yeni teknolojiler oluşturmayı, kendimize misyon edindik. 1994 yılında inşaatı başlayan ASO1.OSB de ki E1 fabrikamıza 1996 yılında taşındık.
Bu dönem içerisinde, dünyada da yeni yeni kullanılmaya başlanan, ilk yüksek hızda kesme teknolojisi ile Ankara sanayimizi tanıştırdık.
1998 yılına kadar müşterilerimizin teknik resimleriyle üretim yaparken, bu yıldan itibaren SERKO markasıyla off-road araçların aydınlatma tasarımına başladık ve ilk patentimizi aldık. Yenilikçi ve fark yaratan tasarımlara imza atan ürünlerimizin patentlerini alarak, büyümemize sağlam adımlarla devam ettik. Bu tarihten sonra firmamızın bugünkü vizyonu şekillenmeye başlandı. Bugün gelinen noktada şirketimiz, 550 ye yakın çalışanı, Ankara ASO1.OSB’de yaklaşık 40.000 m2 kapalı alanda faaliyet gösteren 4 üretim tesisi ve bunun yanında 2019 Şubat ayında Almanya‘nın Hessen Eyaletinde kurulan SERKO GmbH ve 2021'de Chicago, Illinois'deki Kuzey Amerika Genel Merkezi SERKO USA ile bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Veli Sarıtoprak: Hatırladığım kadarıyla Covid19 döneminde, yerli solunum cihazı üretimi için bila bedel desteğiniz olmuştu?
M. Serdar Tütek: Haklısınız. 2020 yılı Mart ayında, tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan, adeta ülkemizde yaşamın durmasına ve çok değerlilerimizi kaybetmemize neden olan Covid19 pandemisinde, sanayi bakanlığımızın görevlendirmesi ile 14 gün gibi çok kısa bir sürede neredeyse hiç uyumadan çalışarak ve hiçbir karşılık gözetmeyerek, yerli solunum cihazımızın valf grubunu, ekip olarak tam zamanında tamamlayıp sağlık bakanlığımıza teslim etmiştik.
Veli Sarıtoprak: Şirketinizin üretimde dijitalleşme, yalın üretim konusunda uzun yıllardır çalışmalar yaptığını ve bu konuda birçok firmaya öncü olduğunuzu biliyoruz. Bu süreçten ve geldiğiniz noktadan bahseder misiniz?
M. Serdar Tütek: Şirketimizde, 2005 yılında kendi geliştirdiği SPAS (Serdar Plastik Automation System) denemelerine başladık ve 2009 yılında da firma bünyesinde ki tüm süreçlerin SPAS üzerinden çalıştırılmasına geçtik. SPAS, özetle 4 farklı softwarenin firmamıza özelleştirilmiş hali ile tek çatı software olarak çalıştırılmasıdır. O günlerdeki tanımlamamız ile kısaca kağıtsız fabrika olmak istedik. ERP, Barkod sistemi, tüm iş istasyonlarından dijital data toplama ve dağıtma sistemi aynı zamanda personel takip sistemi birbirlerini tamamlayarak, bulut üzerinde çalıştırılmaktadır. 2009 da kurulan bu yapı ile 2012 yılında dünyada konuşulmaya başlanan Endüstri4.0 da birçok prensibinin hayata geçirildiği görülmüştür. Her şeyden önce dördüncü sanayi devriminin, Nesnelerin İnterneti (IoT), büyük veri, yapay zeka, robot ve paylaşım ekonomisi gibi yeniliklerini hem farklı endüstrilere hem de sosyal hayata dahil ederek çeşitli sosyal zorlukları çözebilen bir toplum oluşturmayı amaçlayan firmamız, yarının sanayisini daha verimli ve daha ekonomik hale getirmek için çalışmalarına hız kesemeden devam etmektedir. Üretimde dijitalleşme yönünde yaptığımız bu çalışmalarla fark yaratmaya ve örnek olmaya çalışıyoruz.
Veli Sarıtoprak: Serdar Plastik’in mesleki eğitimde de çok değerli ve örnek projelere imza attığını biliyoruz. Bu projelerden de bahsedebilir miyiz?
M. Serdar Tütek: Şirketimiz, Ar-Ge ve kullandığı yüksek üretim teknolojileri açısından Avrupalı rakipleri ile rekabet edebilir düzeydedir, hatta bazı konularda onların çok önündedir. Fakat her zaman ve her ortamda ifade ettiğim gibi, bizim en değerli kaynağımız ekibimiz. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de nitelikli insan gücüne ulaşabilmek çok zor. Bizim farklılığımız konuya başkalarının çözüm bulmasını beklemekten ve durumdan şikayet etmekten ziyade, taşın altına elimizi kolumuzu koyarak, bu sorunu nasıl çözümleriz üzerine çalışmak ve projeler üretmek oldu. Bu nedenle özellikle son yıllarda gerçekleştirdiğimiz projelerle hem kendi ekibimizin hem de gelecekte sektörümüzde çalışacak kişilerin yetkinliklerini arttırıcı projeleri hayata geçirdik ve geçirmeye devam edeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığımız ile birlikte E4 fabrikamız içinde hayata geçirdiğimiz İlhami Tütek Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezi, ülkemizdeki özel sektör içinde yer alan ilk Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Yine Fatih MTAL sinde başlattığımız Mesleki Eğitim projesi ülkemizdeki mesleki eğitime farklı bir vizyon kazandıracak bir projedir. Bizim sektörümüzde çalışacak iş gücünün birçok alanda beceri ve yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Öncelikle iyi bir teknik bilgi yanında analitik zekaya sahip olması, yalın üretim gibi modern üretim tekniklerini benimsemiş ve işini bu tarzla yapıyor olması, istatistik konusuna hâkim olması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle bizde yürüttüğümüz eğitim projelerinde, öğrencilerimizin, on-site training modeli ile bu yetkinliklere sahip, her konuda çoklu pratik tekrarı sağlayarak, yetkin birer çalışan olmaları için çaba harcıyoruz.
Veli Sarıtoprak: Başarılı bir sanayici olarak, Sizden daha genç sanayicilere tavsiyeleriniz neler olur?
M. Serdar Tütek: Öncelikle yeteneklerine uygun ve sevdikleri mesleği yapmaları çok önemli. Tabiki bu işin onlara para kazandırabilmesi ve dünya da birilerinin de onlara ihtiyaç duyabilmeleri olmazsa olmazdır. Başarısız olmaktan ve risk almaktan sakın korkmasınlar. Unutmayalım, biriktirdikçe risk almak zorlaşır, genç yaşta risk almak daha kolaydır. Hayatta başarıların yanında başarısızlıklar da söz konusu olacaktır. Hatta bana sorarsanız, ben en çok kendi hatalarımdan öğrendim, beni en çok hatalarım geliştirdi. Biraz önce de belirttiğim gibi nerede hata yaptığınızı iyi analiz etmek ve buradan gerekli dersleri çıkarmaktır. Risk almazsanız fark yaratamazsınız. Ancak bir konuda fikir yürütebilmek için, öncelikle bilgi sahibi olmak gerektiğini unutmayalım. Aslında herşeyin başında hep çok çalışmak olduğunu unutmayalım, dünyada her şey görecelik üzerine kurulu.
Planlı ve çok çalışma kültürünü, detaycı ve analitik düşünebilme tarzını en küçük yaşta kazanmalarını ve iyi bir ekip kurmalarını tavsiye ederim . Çünkü sizi başarıya ve başarısızlığa götüren ekibiniz.
Dürüstlük, saygın bir isme sahip olmak tabi ki en önemlisi.
Veli Sarıtoprak: TÜSİAV ile nasıl tanıştınız?
M. Serdar Tütek: Hemen hemen 14 yaşımdan beri sanayinin ve sektörün içindeyim. Babam sayesinde sizi yıllardır tanıyor ve TÜSİAV’ın başarılarını yakından izliyorum.
Yaklaşık 5-6 yıl kadar önce, Türkiye de 4.sanayi devrimi daha yeni yeni konuşulmaya başlandığında zamanlarda, TÜSİAV tarafından gerçekleştirilen bir digital dönüşüm farkındalık paneline beni panelist olarak davet etmeniz ile TÜSİAV ailesiyle tanışmış oldum.
Şimdi de Sanayi ve Teknoloji Platform Başkanı olarak TÜSİAV da görev yapmaya çalışıyorum.