İdare edenimiz yüksek perdeden açıkladı; “2024 Emekliler Yılı!" Maşallah, maşallah. Ülkemizdeki emekliler çok mutlu, emekliler çok iyi geçiniyorlar! Hayırdır beyler burası Avrupa’nın hangi ülkesi de? Bizim haberimiz mi yok kardeşim?
Emekli yılı ilan ederek insanlarla resmi ağızdan dalga geçip, kafa buluyorsunuz? Ne yiyorsunuz? Ne içiyorsunuz? Biz de onun tadına bakalım da biz de sizler gibi görelim dünyayı, ülkemizi? Allah aşkına; Neyin dünyasını yaşıyor? Neyin rüyasını görüyorsunuz da? Böyle PES PEMBECİK tablo çiziyorsunuz.
Toplumun bütün kesimi patentli yandaş 'A haber'i izliyor, 24 saati 72 saat yaparak bol bol sizin, bizim kesemizden haram yiyen TRT’yi seyrediyor sanıyorsunuz. Konuşuyor da konuşuyor ve % 5 zammı (348 liracık) % 500 gibi araya sıkıştırıyor, hatta alkış bile istiyorsunuz. Bu anormal durumu anlamak, anlamlandırmak normal düşünen insanoğlu açısından mümkün değil?
Her şey algı, tamam da bu algı değil, resmen ve ilanen resmi ağızdan, emekli ile dalga geçme, gırgır geçme, ayran içerek sarhoş olma hali, başka bir izah tarzı ve tarifi yok.
Türkçe yazarak ve anlatarak okuyucularımıza yüzlerce yeminler olsun! İdare edenimizin eline vererek “2024 Emekli Yılı Olsun" metnini yazanlar kesinlikle İsveç’te, Finlandiya’da, İsviçre’de yaşıyor. Hâlbuki ülkemizde yaşasalardı, ülkemizde emekli yerlerde sürünüyor, pazar artığı topluyor, tezgâhlarda satılan 15 liralık simidi kızarmış tavuk veya susamlı tavuk sanarak, ağzı sulanarak tezgâh gerisinden dudaklarını ıslatarak seyrediyor! Yiyemediği için yüreğine sadece üzüntü atıyor. Evinden dışarı çıkamıyor, cebindeki boş cüzdan da özenle koruduğu bedava belediye otobüs kartı olmasa dışarı çıkıp halk ekmekte ucuz ekmek, açık cezaevi satış yerinde ucuz yumurta kuyruğunda bile göremeyeceğiz.
Emeklilerimiz direk hem de dimdirek açlıktan ölüyor. Torununa 5 TL harçlık veremiyor. Eşine 50 TL de olsa pazar parası veremiyor. Sizler ise; idare edenimiz başta olmak üzere el etek yalayan bilgisiz, liyakatsiz atanmışlar olarak hiç utanıp sıkılmadan, asla yüz kızarıklığı yaşamadan yüzde 5’i; Yüzde 500 gibi yalama basın ve yayın organlarınızda emekliye sunuyor, ciddi haber yaptırıyorsunuz. İnsanda biraz da olsa yüz kızarma kırıntısı olur. Bu 'ek zam' diye yazan ve savunanlarda ise utanmanın kırıntısının kırıntısı yok. Pes vallahi! Ülke tarihinin gelmiş geçmiş en büyük emekliyi alaya alma girişimi 'Emekli Yılı' boş lakırdısı.
Ülkemizdeki emeklilerimiz, üzülmeyin! Çünkü fakirlik hele de büyük fakirlik Yaradan’a (Allah’a) yakın olmaktır. "Oy verelim bizi bu duruma düşürenlere ki daha fazla yakın olalım yüce Allah'a" demediniz mi? "Soğan ekmek yeriz yine oy veririz." demediniz mi? İdare edenimiz de sizin dileklerinizi gerçekleştiriyor.
Bu daha iyi günleriniz, şükredin, hem de çok şükredin. Soğan ekmek bile bulamayacaksınız. Sakın ha sizi sefalete sürükleyen idare edenimize OY vermeye devam… Vermemezlik yapmayın, iktidar değişirse sizi kum tanesine muhtaç ederler! Sahip çıkın soğana, zaten beddua etmiyorsunuz. Sürekli dua ediyorsunuz, hatta "ömrümden alsın ona versin" diyorsunuz.
"Toplum bilinci eksik" emeklilerimiz, ülkemizde sadece sizleri idare eden ve yaşam boyu gerçekleşmeyecek hayallerle avutan "Ekonomist İdare Edenimiz"e aman ha aman, toprağın altı var, neye lazım bu dünya, sana ve senin gibilere öbür dünya lazım, orada rahat etmeyi OY vererek garantiledin, gerisi can sağlığı... Alkış, alkış... "OY, OY tabii ki Emine, Emine" değil! Vay halime, oy halime Türküsünü yanık yanık tuttur.
Parklarda aç aç dolaşmaya devam, lokantaların, kasapların vitrinlerini, manav tezgâhlarını iç geçirerek seyretmeye devam… Yeter ki din ile dindarlık ile gerçek inananları aldatan bezirgânlar tezgâhlarını, dümenlerini çevirmeye devam etsinler. Kutlu olsun!!! Açlıkla mücadele de altın yılımız 2024 (Pardon Emeklinin en iyi sürünme yılı) ülkemize, milletimize bayram olsun, bayramlar olsun.