Filenin Sultanları ülkenin gerçek kahramanları...
Kimse bana masal anlatmasın!...Bu ülkenin takım sporlarındaki en başarılı branşı kadın voleybolu…
Avrupa ve Dünya voleybolunda hep olduğumuz, gururlandığımız branş voleybol. Kulüpler düzeyinde Avrupa’nın en büyük kupasına resmen ambargo koyan Türkiye, ulusal anlamda da zirveyi zorlayacak bir kadroya sahip. Türk vatandaşlığına geçen Melissa Vargas ile bu kadro zirvenin tek ortağı konumuna geldi diyebiliriz. Bunu da voleybolun en üst organizasyonlarından olan Milletler Liginde bize gösterdi. ABD gibi Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu bir takımı kendi seyircisi önünde 3-1 gibi net bir skorla yenmek kolay olmasa gerek. Oyun kurgusu ve oyuncu yapımız, hiç pes etmeyen karakterimizle Milletler Liginde finale yükselmek tarihe bir sayfa daha açmak bu takıma yakıştı. Köşe oyuncularımız, liberomuz, savunmamız takım olmamızdaki en büyük etken. Genç pasör Elif Şahin’in oyunu okuması konusunda endişeliyim. Sadece garanti gördüğü oyuncularla hücumları değerlendirmek oyunu riske almaktan başka bir şey değil. ABD karşısında yaptığımız savunma inanılmazdı. Bloklarımızın tam yerleşmesi, arka alanda liberomuzun oyun konsantrasyonu maçı kazanmamızdaki en büyük etkenlerden biri olarak karşımıza çıktı. Kaptanımız Eda’nın Milletler Ligindeki performansı ‘Maşallah’ dedirtti hepimize. Sonuca baktığımızda bir voleybol devine kendi evinde ‘Voleybol Dersi’ vermek kolay bir iş olmasa gerek.
Finalde rakibimiz Polonya’yı yenen Çin…
Voleybol ekolü her zaman üst düzeyde olan, savunma anlayışı üst düzeyde olan bir ülke. Ancak ben takımımızın bu kadroyla şampiyon olacağına yürekten inanıyorum. Gelecek için ise çok umutluyum. Dünya ve Avrupa Şampiyonluğu ve hatta Olimpiyat finali bu takımla hayal değil….