Geçen hafta 23 Nisan’dı.
Tüm yurtta bayram vardı.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Okullarda;
Özellikler de ilkokullarda coşku çok yüksekti.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın tarihi çok eskidir.
Kanunla ilan edilmiş ilk milli bayramdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu temsil eder.
Ancak başka anlamları da vardır.
Ben, özellikle pek bilinmeyen bir yönünden bahsedeceğim.
Kimsesiz, yetim, öksüz çocukların hatırlanması ve eğlendirilmesi gibi bir yönünden.
Himaye-i Eftal Cemiyeti 30 Haziran 1921 tarihinde kuruldu.
Bu kamu yararına çalışan derneğin görevi; yetim ve öksüz çocukları koruyup yetiştirmekti.
Vatan savunmasının yapıldığı o dönemde;
Tahmin edebileceğiniz gibi şehit sayısı da, kimsesiz kalmış çocuk sayısı da çok fazlaydı.
Bu çocuklar devletin koruması altına alınmak zorundaydı.
Bu, aynı zamanda devletin şehitlerine vefa borcuydu.
Himaye-i Eftal Cemiyeti, günümüzdeki Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün öncülüdür.
Yasa ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu bayram olarak ilan edildikten sonra her yıl okulların da katılımıyla kutlanılmaya başlanmıştır.
Atatürk’ün emriyle;
Kutlamalarda Himaye-i Eftal Cemiyeti adına pul ve rozet satılmasına izin verilmiştir.
Söz konusu çocuklar ve özellikle de kimsesiz çocuklar olunca halkın ilgisi çok yüksek olmuştur.
Birkaç yıl içerisinde Ulusal Egemenlik kutlamaları ile Himaye-i Eftal Cemiyeti’nin çocuk etkinlikleri birlikte anılır olmuştur.
Ve sonuçta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın himayesinde; 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanılagelmiştir.
Çocuklara ne yapılsa azdır.
Çünkü çocuklar milletin geleceğidir.