Umut Veren İÇASİFED…

Dursun Erkılıç

Önceki yazıda, İç Anadolu Sanayici ve İnsanları Dernekleri Federasyonu (İÇASİFED) hakkında genel bilgiler vermiştim. Bugün de Yönetim Kurul Başkanı Mehmet Akyürek ve mesajlarıyla ilgili bazı hususlara dikkat çekmek istiyorum.

Bazı konferans, seminer ve derslerde genç girişimcilere verdiği derslerden ve öğütlerden biliyorum; bir girişimcinin teknolojiyi takip etmesini, yatırımını bildiği alana yapmasını, başkaları ile değil kendisi ile yarışmasını, kaliteden ödün vermemesini özellikle vurguluyor.

Diyelim ki bir girişimci/yatırımcı tüm bunları yaptı ve ülkesi için üretmeye başladı…

Sonra… Sonrası da en az bunlar kadar önemli.

Çünkü… ‘Çünkü’sünü sona saklayalım!

YÜREK YAKAN KAMPANYALAR

Dünyada, dünyanın gözü önünde bir ticaret savaşı yaşanıyor. Gücüne güvenen ülkeler özellikle de ABD herkesi tehdit ederek kah gümrük duvarı örüyor kah gümrük duvarı yıkıyor. Zulasındaki tehdit, ambargo, yaptırım gibi etik dışı ne varsa sürüyor sahaya.

Yani… Altta kalanın canı çıksın politikası geçerli artık dünyada…

Böyle bir ortamda Mehmet Akyürek’in dikkat çektiği çok ama çok önemli bir husus var:

-Radyo, televizyon, gazete, dergi ve sosyal medya aracılığıyla yürütülen ithal ürün kampanyaları…

Bu olay yürek yakabilir ama yangını söndürmenin yolları var! Kamuoyuna yaptığı açıklamayla duruma dikkat çeken ve çok net mesajlar veren Aküyerk’e göre, Türkiye güçlenecek, vatandaş rahatlayacaksa üç şey şart:

-Üretim… Üretim… Üretim…

Yeter mi? Yetmez! Bir üç şart daha sıralıyor:

-Türkiye’de üretilen malı tüketin…

-Türkiye’de üretilen malı tüketin…

-Türkiye’de üretilen malı tüketin…

Üretim ile tüketimi böylesine bir ekonomi formülüne dönüştürüp bunu kalkınmanın yolu olarak göstermek belli bir bilgi ve birikim gerektirir.

‘KOBİ MEHMET’ OLMAK GEREKİYOR

Mehmet Akyürek’in söylemine yansıyan netlik, saflık, sadelik işte bu gücünden geliyor.

Nasıl mı, neden mi?

30 yılı aşkın bir süredir girişimin, yatırımın, üretimin içinde…

Aynı durumda on binlerce, yüz binlerce hatta milyonlarca insan olabilir. Ancak bunlardan hiçbiri Türkiye Patent Enstitüsü’nden ‘Kobi’ adını, adına tescilletmiş değil!

Evet, bir adı da ‘Kobi Mehmet’ olan Mehmet Akyürek, bu özelliğini kazanırken Türkiye’nin cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, bürokratları ve STK’ları ile yaptığı seyahatlerde, bulunduğu ortamlarda Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler’in hakkını/hukukunu savunma, bu yapılanmanın yaygınlaşması adına çok şey yaptı, yapmaya da devam ediyor.

ÇÜNKÜ DEYİP SÖZÜ SONA SAKLADIK YA

Şimdi gelelim çünkünün ‘çünkü’süne!

Akyürek, diyor ki: İthal malların bazı kampanyalarla hem de yanıltıcı ve tüketiciyi mağdur edici yol ve yöntemlerle satılması Türk ekonomisine büyük zarar veriyor…

Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerin kullanılması öylesine önemli ki; Mehmet Akyürek anlatsın:

“Dünyada tehdit, ambargo, gümrük duvarları ve yaptırımlarla açık açık yürütülen ticaret savaşları ülke ekonomilerini derinden etkiliyor. Türkiye’nin bundan kaçınması olanaksızdır. Böyle bir ortamda yapılması gereken en doğru ve akılcı şey, kendi ürettiğimiz ürünleri kullanmak olması gerekirken, kendisini ulusalcı, milliyetçi olarak lanse edenlerin de aralarında bulunduğu birçok basın/yayın organı, ithal ürün kampanyaları düzenliyor. İthal mallar başka yerden gelirmiş gibi ‘yurt dışından getirilen ithal ürünler’ şeklinde garip cümlelerin de kullanıldığı söz konusu kampanyalar hem güvenilirliği hem de ülke ekonomisine vurduğu darbe açısından ibretliktir.”

‘YERLİLİK’ VE ‘MİLLİK’ KONUSU…

Akyürek ayrıca sektör temsilcileri ve yakın dostları ile yaptığı sohbetlerde dile getirilenleri özetlerken, “Türkiye’de üretilen ürün tanımının yetersiz kaldığını, Çin’den parça olarak getirilen malların burada yerli diye pazarlandığını” söylüyor ve devam ediyor:

 “Kriter ‘yerli malı belgesi ve yerlilik oranı’ olmalı. Yerlilik oranı şu anda %51. Bakanlık bu oranı da % 70’lere çıkarmalı ve şart koşmalı. Bize gelen sorulardan biri, ‘yerlisiniz ama ne kadar millisiniz?’ oluyor. Bizim üyelerimizin ürünleri yüzde 100 yerli, yüzde 100 milli. Bizim talebimiz yerliliğin yanında millilik de aranmalı.”

Yazının başlığı “Umut Veren İÇASİFED” ya umudunuz artsın diye söylüyor:

“Aralarında elektronik aletlerden kozmetiğe, giyim/kuşamdan haşere ilacına kadar her türlü ürünün yer aldığı kampanyalar yoluyla satılan bu malların hemen hepsi Türkiye’de üretiliyor zaten…”

Ve Mehmet Akyürek’in son sözü: “İÇASİFED olarak yetkilileri, söz konusu kampanyaları düzenleyenleri ve vatandaşları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Ticaret savaşlarından galip çıkmanın yolu kendi ürettiğimiz malları kullanmaktır. Lütfen, Türkiye’de üretilen ürünleri kullanalım, kullanımını teşvik edelim.”

CUMA GÜNÜ: Çözüm Sunan İÇASİFED

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.