Azerbaycan ilmine, edebiyatına büyük katkıları olmuş, binlerce genç, uygar yazar, şair ve gazeteciler ordusunun eğitiminde müstesna rol oynamış, büyük üstat ve tarih bilimcisi, Prof. Dr. Şirmemmed Hüseynov vefat etti ve Tanrının çiçekli bahçesine ebediyen yerleşmiş oldu. Aşağıda merhumun sadakatli öğrencisi, Prof. Dr. Cihangir Memmedli’nin fedakar Hocası hakkındaki hatırasını siz değerli okurlarıma iletiyorum.
“Azerbaycan halkı, fikir tarihimizin misilsiz araştırıcısı, yüreği ve kalbi VATAN sevgisi ile dolu, bütün hayatını hakikat ve dürüstlüğe atamış müstesna evladı – Şirmemmed Hüseynov’u Cennet dünyasına yola salmıştır. Onun öğrencisi ve yakın dostu gibi çok kederliyimdir. Sadece ben miyim? Hocalık yaptığı binlerce gazeteci, yazar ve edebiyat adamları, onun eserlerini, araştırmalarını okuyup maariflenmiş, milli kimliğini derk etmiş - hepimiz hüzün ve keder içindeyiz. Büyük bir Hocayı, mütefekkir, düşünürü ve el Aksakalımızı yitirmişiz. Bu ölüm haberi yıldırım hızıyla ülkeye yayıldı. Birlikte sadakat dolu bir ömür yaşadığı eşi – Ülker Hanımın feryadında tek soruyla noktalandı: “Beni bırakıp nereye gidiyorsun?” Gerçekten de haklıydı Ülker Hanım. Öğrencilik yıllarından tanıdığım bu ikili, fevkalade sadakat ve sevgiyle, Fuzuli vefası ve Nesimi idealleriyle donatılmış ideal bir birlikteliğe varmışlardı. Mayasında sevgi, saygı ve hoşgörü pekişmiş ve tüm halkımıza ideal örnek olmuşlardır...
Şirmemmed muallim sadece 70 yılın sevgisini değil, büyük bir neslin savunucusuydu ve kalbini, ruhunu Azerbaycan ve VATAN sevgisi ile doldurmuş olduğu gazeteciler Ordusunu da bırakıyordu. Ayrıca, varlıklarıyla kurur duyduğu, Cumhuriyet kurucularının ruhunu da geride bırakıyordu...Ömrünü pak ve temiz ruhla yaşamış, Azerbaycan Türklerinin varlığını, milletin, halkın maariflenmesinde olaganüstü rol oynamış Üniversitemizin millete, halkına layık olması yolunda Hocamız olarak bilhassa büyük emeği geçmiştir ve şimdi bu bilim ocağını da babasız bırakıyordu...Ülker Hanımın ağıtını duyanların gözleri sulanmıştı.
Bakü Devlet Üniversitesinin büyük salonu tıklım-tıklım doluydu. Devlet adamları, onun tanıyan yakınları, Hocalar Ordusu akın etmişlerdi. İnsanlar yan odalara, koridorlara ve bahçeler sığmıyordu. Kolay değildi, Azerbaycan Gazetecileri Ordusu sevdikleri Hocalarını yalnız bırakmadılar. Şirmemmed Hocamızın araştırmaları, kitapları, klassik edebiyatı arap alfabesinden Latin alfabesine uyarlayan binlerçe makale ve araştırmaların yazarı olarak ebediyen aramızda olacaktır. Cismen aramızdan gitse de, kitap ve ilmi araştırmaları ile her gün temasta olacak ve Hocamızla birlikteliğimiz devam edecektir. Şimdiye dek yüzlerce makaleler yazdım, fakat onun hakkında yazmaya cesaretim gelmiyor, elim titriyor...Hayatımın en zor günlerimde bana babalık yapmış, teselli etmiş bir İNSAN – ağır ve zikzaklı günlerimde dünyayı, hayatı, nasıl yaşamayı öğretmiş bir HOCA hakkında söz yazmak, sanki TANRI hakkında söz söylemek kadar zor ve masuliyetlidir, diye düşünmekteyim. Otuzlu yaşlarında Üniversitede Hocalığa başlamıştır. Genç yaşlarından klasik Hoca imicini hatırlatırdı... Onun simasında Sahhet, Abdulrehimbey, Çemenzeminli (Azerbaycan’ın klasik yazarları)... tipli klasik Hocaların karakterleri gözlerimizin önünde canlanıyordu. Sert, fakat öğrencilere sevgi dolu bir insandı - sert ve adaletli.
SERT VE PAK, İLME, BİLİME DAYALI ŞAHSİYET
Yaşamının bütün anlarında sertlik onun yaratıcılığının ilk komponenti olmuştur. Hiç bir karşılık beklenmezsizliğin hayatını yaşadığı gözlerinden belliydi... Onu yakından tanıdığında beklenmezsizliğin onun yaşamının bir parcası olduğunu anlıyordun; burada yalana, sahtekarlığa, ikiyüzlülüğe, yalakalığa, yapay tarife yer yoktu. Beklenmezsizlik – onun yaşamının temel kurallarındandı. Yani hiç bir karşılık beklenmezsizliğin sevdalısı ve Tacıydı Şirmemmed muallim! Bu yol, insanı yüksek ahlaka ve manevi saflığa, paklığa götürüyor. Şirmemmed muallimin beklenmezsizlik dersleri sosyal yönden toplumu pak ve temiz ruha götürüyordu. Şu bir gerçek ki, insanı liyakata götüren bu keyfiyetin karşısında her insan dayanamaz. Hiç bir karşılık beklenmeden Şirmemmed muallimin vermiş olduğu dersler – büyük bir topluluğun gözde ictimai reyde temizliğini, paklığını temin etmiştir. Bakü Devlet Üniversitesinin İletişim Fakültesi onun sayesinde toplumda temiz ve pak olmakla ömür sürmektedir. Bu temiz ve paklığın dünyasından duyduğumuz iftihar hissinden dolayı hepimizin Hocası – Şirmemmed Hüseynov’a borcluyuz. Kururla söylemelim ki, İletişim Fakültesinin daha öncelerden koyulan temiz ve pak zeminine dokuna bilecek kirli elleri Şirmemmed muallim en adaletli hakim kuralları ile kesip atmıştır. Bazıları görev, makamına göre kendini tenzimliyor. Fakat Hocalık ve dekanlık yaptığı yıllarda bile Şirmemmed muallim Üniversitemizin temiz ve pak adını daima liyakatla korumuştur. Şirmemmed muaiilm, Üniversite liyakatini kendi şerefi gibi koruyan eski rektör Prof. Dr. Mehti Aliyev’le dost olmuştur. Azerbaycan Hukuk ilminin nadir liyakat ve şeref sembolü Memmed Halafof ile dostluk etmiştir. Ve yahut, Sovyet şovenizminin baskılarına rağmen “Gülüstan” gibi ciddi eserini kaleme almış Bahtiyar Vahapzade ile dostluk etmiştir. Dün ve bugün de Azerbaycan gençliğinin ideali olan ve ömrünün son anında Üzeyir Hacıbeyli’nin Ev Müzesi’nde Azerbaycan derken Tanrının Cennetine kovuşan Prof. Dr. Hudu Memmedov’la dostluk etmiş nadir insanlardan olmuştur. Kalbinin derinliklerinde gizli kaldığı, daha sonra “Bağımsızlığın zor yolları...” kitabı Sovyet zamanı yasaklandı, daha sonra basılmıştır. Kitap - halkımızı Azerbaycan’ın Bağımsızlığı için birliğe çağrı yapmıştır. Onun “Derd, aynı derttir”, “Bağımsız Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Olmasaydı”, “Bir defa yükselen Bayrak”, “Tarihin ibret sahifeleri”, “Milli mukaddesimiz” ve daha nice publisistik eserleri Bağımsızlığımızın kodu rolünü oynamıştır. O sıralarda Bağımsızlık mücahidi Bahtiyar Bahabzade onun kitaplarından birisine yazdığı ön sözünde şöyle der: “Bütün yaşamını vatanına, milletine, doğma ana diline secde kılan, onların kaderini kendi kaderi olarak düşünen ve bu amalı uğruna kalemi ile karşı duran hakiki vatandaş gazeteci, tarih bilim adamının kaleminden kopan bu kitabın her bir Azerbaycan Türkünün masaüstü kitabı olacağına inanıyorum”. Halk şairinin bu inamı o zaman gerçekleşmiş oldu.
Üniversitede tanıdığımız ve tanımadığımız Şirmemmedler çok olmuştur. Fakat Üniversite pedagojisinin ve daha önemlisi Üniversitedeki paklığın ve temizliğin dümeni Şirmemmed muallimin sırtında taşındığını hiç kimse inkar edemez. Öğrencilerinden temenna istemek, rüşvet gibi çirkin emellerde bulunanlar Şirmemmed muallimin tek kelimesi ile Üniversiteden uzaklaştırılmıştır. Çok nadir Hocalardandır ki ona öğrenci “tapşırmak”, ricada bulunmak hala hiç mümkün değildi. Çoğu zaman öğrencileri arasından Hoca ola bilecek önerdiği yetenek sahipleri vardır. F. Mehdi, Y. Alizade ve N. Ahmedli’yi Hoca olacak niteliktedir, diye Üniversitede kalmalarına imkan tanımıştır. Zaman çok acımasızdır ve aff etmiyor temiz ve pak insanları… Bağımsızlığa kavuştuğumuz yıllarda zor günler yaşadık ve bir kaç yerde çalışmalı oldu Şirmemmed muallim. Çok büyük zorluklar yaşandı Bağımsızlığımıza kavuştuğumuz yıllarda, çünkü siyaseten yoksun ve cahil insanlar iktidara sahiplendiler. Zaman öttü ve Azerbaycan kendi lideri, dünya siyaset dehası Haydar Aliyev’i yeniden iktidara getirdi. Üniversite muallimlerinin liyakati de böylece korunmuş oldu. O anlara dek Şirmemmed muallim de M. E. Resulzade’nin yaşamıyla ilgili kitapları üzerinde çalışmalarına devam etti.
DÜNYADA TEMİZ AD VE LİYAKAT KALACAK
Hasan Bey Zərdabi’nin "bize bu dünyada yalnız temiz ad ve liyakat kalacak" sözlerini aynen Şirmemmed muallime ait etmeliyiz. Öten asrın 50. Yıllarında Moskova’da doktorasını savunarak vatana dönmüştür. Ve buğün Azerbaycan jurnalistikası ilmi, nazari ve pratiği bakımından Şirmemmed Hüseynov ekolü ve okulu ile tanınıyor. Değerli Hocamızın Polonya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Türkiye, Rusya Üniversitelerindeki ilmi Sempozyumlarda konuşmaları o ülkelerin bilim Dergilerinde basılmış ve kıymetli fikir gibi arşivlerde korunmaktadır. M. E. Resulzade pafoslu sözler sevmezdi, yalnız vatanını seviyordu. Hosamız da aynen onun gibi vatan sevdalısıydı. Biz öğrencilere H. Zardabiyi, M. E. Resulzade’yi, Ü. Hacıbeyli’yi, C. Memmedkuluzade’yi Ö. Nemanzade’yi tedris ediyordu ve kendi de bu saf, parlak şahsiyetlerin ömrünü kendine örnek olarak seçmiştir. Örneğin, ahıl vaktinde bile M. E. Resulzade’nin fikir ve emelleri ufkunda mübarezesini devam ettiriyordu.
2013 yılında Azerbaycan Basın Şurası Kasım ayında Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev’e ikinci defa “Basının Dostu” mükafatını takdim ettiğinde Şirmemmed Hocamız orada kısa nutuk söyledi. Konuşmanın sonunda Sayın İlham Aliyev, sevincini şöyle ifade etti: “Şirmemmed Hocanın konuşması beni çok etkilemiş oldu. Ben size saygılarımı ifade etmek isterim. Yetmişli yılları iyi hatırlıyorum, siz Azerbaycan Televizyonunda siyaset programını yürütüyordunuz. Ben o yıllarda sizin programınızı severek dinliyordum… Sizin programlarınızdan biz bilgi ediniyorduk, sayenizde bizler dünyadaki olaylar hakkında gerçekleri öğreniyorduk. O yıllardan sizi giyaben tanıyordum ve sizin emeğinizi yüksek kıymetlendiriyorum. Azerbaycan halkı, özellikle Halk Cumhuriyetinin faaliyeti ile ilğili çalışmalarınıza yüksek kıymet vermiştir”. Daha sonra Cumhurbaşkanının özel talimatıyla Şirmemmed Hocamızın 5 ciltlik çalışmaları devlet tarafından basılmıştır.
Bütün bu yıllar zarfında Şirmemmed Hocamız yoğun pedagoji faaliyetinin yanında gazeteci kalemini hiç zaman elinden bırakmadı, aralıksız yazılarına devam ediyordu. 30-dan fazla kitapların ve 800-den çok ilmi makalelerin yazarıdır ve gazetecilik faaliyetinden de geri kalmamıştır. Deha düşünür ve büyük şair Bahtiyar Vahabzade Hocamızın kitaplarından birisine yazmış olduğu girişte şöyle diyor:
“…Ben bu yazıların dahilinden geçen vahit bir yol görüyorum. Bu yol bunları kaleme alan yazarın vahit prensipi, düşüncesi ve kişiliğidir. Bu prensip, bu bakış açısı ve bu manevi ruh makaleden makaleye daha da derinleşiyor… onu yaşamı boyunca gittiği bu yoldan ve pekişmiş ahlaki değerlerinden koparmak, en azından yerinden ufakça yıpratmak bile kesinlikle mümkün değildir. Çünkü o, inandığına berrak kadar inanıyor, nefret ettiğine sonuna dek nefret ediyor, sevdiğini de tereddüt etmeden seviyordur. Kısaca şöyle diyorum; kaleminden mirvari gibi süzülerek mısralara aktarılan bütün yazdıklarının arkasından onun parçalanamaz, dönemez ve eğilmez şahsiyeti yükseliyor önümüzde”.
Şirmemmed Hüseynov yaratıcılığı millet, halk yoluna ışık tutan bir aynadır. Azerbaycan’ın tanınmış bilim ve sanat insanları onun olaganüstü değerli bilim ve kalem adamı olduğunu vurguluyorlar. Fazil Mustaf ise ona ithafen “Aydın gözüken aydınlar başlığıyla makalesinde böyle bir sonuca varıyor:
“Ömrünün 90. Yılına ayak basmış bu Azerbaycan aydını, ilahi anlamda Yaratanın vermiş olduğu biliyin, düşüncenin, erdemin zekatını hakkıyla vermiş sayılıyor. O, fevkalade dürüst bir Üniversite muallimi olmuştur, fakat sadece aşıladığı bilgi ile değil; muallim davranışı ile yüzlerce öğrencinin faydalı insan karakterinin biçimlenmesine tesir göstermiştir... Aralıksız dilimizin zenginliği, yüksek amala hizmet edecek üst düzeyde temiz, namuslu kadrların eğitimine yönelik derslikler hazırladı ve basılmasına vesile oldu...”
Şirmemmed muallim artık aramızda yoktur. Fakat bizler daima onun derslerine kulak vereceğiz, onunla sırt-sırta çalışacağız, sözlerini, konuşmalarını daima unutmayacağız. Vereceğimiz kararlarda onu hatırlayacağız; acaba Şirmemmed muallim ne diyecektir? İşte bu soruyu aralıksız, daha keskin soracağız. O zaman bu soru bizleri şer ve basit işlerden, pislik ve seviyesizliklerden, leyakatsizliklerden koruyacaktır. Şüphelere karşı Tanrı talebi ve Tanrı hakkı gibi daima yardımlarını esirgemedi ve arkamızda dağ gibi duruyordu...
Hocamıza, Ağabeyimize, kardeşimize Allahtan Rahmet diliyoruz.
Cihangir MEMMEDLİ Mekanı Cennet olsun. Amin!
Muhteşem Hoca, harika insan - Prof. Dr. Şirmemmed Hüseynov