Yeniden başlayan oyunu sakinleştirmek isteyen Falanfilan Osman, yarım kalan sözüne devam eder:
- Ne diyordum?
- Maradona diyordun...
- Abi adam Arjantin'de yaşanan ekonomik krizi öyle bir tahlil etmiş ki; benim diyen ekonomist bundan iyi anlatamaz. Hani azbuçuk okur- yazar takımıyız. İnternet minternet geziyoruz. Arjantin'i de yakın takibe almışız; fakat Maradona'nın sözlerini okuyana kadar, o ülkedeki krize bir türlü kafam basmıyordu...
Yandım Ayhan iyice meraklanır:
- Annat artık yav, ne demiş Maradona...
- Abi yaklaşıma bak; adam Arjantin'i bir futbol takımına benzetiyor. Yöneticileri de sahadaki ilk onbire. Sonra da diyor ki; karşı kaleye gol atamayınca takımda değişiklik yapmak gerekir. Buna cumhurbaşkanı da dahildir...
Ayhan'ın kafası iyice karışır:
- Galecileri kimmiş. Hala o Geyşa mı?!
"Geyşa değil oğlum, Goygoçea'ydı o. Adam artık emekli topçu" diye çıkışan Çamur Şevket, Ayhan'ı susturur...
Tilki Selim, hadiseye vakıfmış gibi Arjantin- Türkiye hattında gezinir.
- Ya, Enis Öksüz ilk onbirden niye alındı o zaman? Takımın en iyi golcüsüydü!
"İyi de o golleri hep kendi kalesine attı" diye söze karışan Şevket, daha bilimsel yaklaşır meseleye...
- Abi, mademki Arjantin'in derdine en iyi çözümü Maradona bulmuş, biz de hemen Fatih Terim'i çağıralım. Adam hem İtalya'ya hem de Milan'a huzur getirdi. Başbakanları var ya ne coni'ydi?
- Berlisconi...
- Hee, o adam çok akıllı. İşi biliyo abi, Terim'i götürdü İtalya'nın da Milan'ın da derdi kalmadı... Konuşsana be Yandım Ayhan, doğru değil mi?
- Aynı ganaatteyim!
- İstersen bir de Reha abine soralım...
(Yandım Ayhan derin bir iç çeker ve...)
- Soramazsınız...
- Niye?
- Nülüfer yengemi ve yeğenimi alıp Yonanistan'a tatile getti...
Selim, Ayhan'ın Reha Muhtar konusundaki derin bilgisine tepki gösterir:
- Giderken sana tekmil mi verdi kardeşim. Herif ne dese, ne yapsa, nereye gitse haberin oluyor ya... Cep telefonunu ya da kaldığı otelin telefon numarasını da verdi mi bari. Hani olur ya uzaylılar muzaylılar gelir diye...
Hepsi birden kahkaha atmaya başlayınca Yandım Ayhan bozulur.
- Gısganmayın oolum...
Reha Muhtar muhabbeti fazla uzayınca Falanfilan Osman dayanamaz:
- Reha abin yoksa, internet ile idare edeceksin. Bak sana birkaç haber anlatayım...
Yandım Ayhan karşı çıkar:
- Abi benim bildiğim tek İnter, Okan'lı, Emre'li İnter... En net annadığım adam da Reha Muhtar...
- İnternet çağın olayı abi. Senin gibi aydın biri bu olaya nasıl yaban kalır ya!!!
Dolmuşa binmeyen Yandım Ayhan kararlıdır:
- Yok yok, bene göre çağın olayı Reha abim...
- O zaman sen dinleme... Arkadaşlar gözünüz aydın, Hüsamettin Özkan yeniden bıyık bırakmış...
- Onu biliyoz, başka ne var?
- Başbakan, hükümeti yıkmak isteyenler var diyordu ya; şimdi de bakanlar kurulunda köstebek arıyormuş...
Yandım Ayhan hemen atılır:
- Anaaa, köstebek mi girmiş salona lan? Bizim evde de fare var ya, bi de bize uğrasa cennetlik olur valla!
- Yandığımın Ayhan'ı bu bildiğin köstebek değil. Bakanlar kurulunda konuşulanları anında dışarı sızdıran biri varmış. Daha onlar toplantı salonundan çıkmadan televizyonlar bangır bangır bağırıyormuş içeride konuşulanları...
- Şu mediyadan gorkmıyan daş kesilir abi!
- Eee, boşuna dördüncü kuvvet dememişler oğlum...
Bu sözlerin ardından bir el daha açan Osman'a tepki Tilki Selim'den gelir:
- Asıl Falanfilan'dan korkulur. Baksana bizi lafa taktı oyunu bitirdi...
DEVAM EDECEK