UZAYLI ÖYKÜLERİ: Yaylı geliyor yaylı, Başkentte bir uzaylı - 1-

Dursun Erkılıç

(Bugün, UFO ve uzaylılar konusu, ABD Kongresindeki özel oturumda görüşülecek kadar önem kazandı... Dün, yani 2001 yılında ülkemizde konuyla ilgili olarak medyaya yansıyan haberler üzerine ‘uzaylı öyküleri’ yazmıştım. Bu öyküleri bölümler halinde her cumartesi sizlerle paylaşacağım.)

***

Istakasına yerleştirdiği ikinci okeyin heyecanıyla tiki atmaya başlayan Tilki Selim’i gözlüğünün üzerinden süzen Yandım Ayhan, sanki elini görüyormuş gibi, “Ne o lan, okeye mi dönüyorsun?” deyince, Çamur Şevket’le Falanfilan Osman da bakışlarını ona çevirdi.

Kaç eldir açamamamın sıkıntısı içinde diğerleriyle göz göze gelen Selim, rakiplerini köşeye sıkıştırmış olmanın huzuru içinde bir sarma daha yaktı. Duman ağzından, burnundan masaya yayılırken hafifçe söylendi:

- Oyunu dillendirmeyelim beyler!

***

Tilki Selim, çektiği taş ile boşta kalan okeyini bir el sonra atacağından emin arkaya yaslanırken, Yandım Ayhan’ın oğlu daldı kahvehaneye:

- Baba koş uzaylılar geldi!

- Get len yandığımın oğlu!

- Valla diyom baba, annem kameraya çekiyo!

- Gamerıya mı çekiyo? Parayı vurduk desene...

Okey atacak olmanın huzursuzluğu içindeki Tilki Selim, “boş verin ya, her gün bi uzaylı geliyo zaten” diyerek masadakileri yatıştırmaya çalıştı.

Ancak para kokusu alan Ayhan, “Tutmayın beni” der gibi fırlayıp gitti masadan.

Uzaylılara okkalı bir küfür savuran Tilki Selim, “açın lan şu televizyonu” diyerek haberin medyaya nasıl yansımış olabileceğine ilgisiz kalmadı.

Eli zaten bozuk olan Falanfilan Osman da ıstakasındaki taşları devirip pür dikkat televizyona bakmaya başladı.

Sunucu:

- Değerli seyirciler, hükümet, yüzde 200’lük otoyol zammından sonra, ek vergi konusunda da anlaştı. Otomobilden telefona, bankada açılacak hesaptan...

İlk tepki Çamur Şevket’ten geldi:

- Asıl uzaylı bunlar gardaşım!

Oyunla birlikte morali de bozulan Tilki Selim:

- Abi bu adamlar Türkiye’de yaşamıyo mu ya?

Kahvenin içinde homurtular yükselirken, sunucu “şimdi bir son dakika haberi veriyoruz” diyerek, herkesin kulağını kabarttı:

- Değerli seyirciler, her gün bir ilimizi ziyaret eden uzaylılar şimdi de Ankara’da görüldü...

Çamur Şevket yersiz esprilerinden birini daha patlattı:

- Bakın ben size demedim di; şimdi bizim uzaylı politikacılardan bahsedecek...

Uzaylılarla yakından ilgilenen Falanfilan tersledi:

- Sus oğlum bi ya! Baksana Yandım’ın oğlu doğru söylüyomuş...

- Evet, sayın seyirciler, şimdi, uzaylıları evinin balkonundan izleyen ve kameraya çeken Ayhan Bey ile canlı telefon bağlantısı kuruyoruz. Ayhan Bey iyi akşamlar...

- İyi akşamlar, ben Yandım Ayhan...

- Uzaylılar sizin balkona mı indi Yandım Bey, afedersiniz Ayhan bey?

- Yok bacı, karşımızda duruyolar!

- Nasıl yani?

- Ne bilem, havada asılı duruyolar işte...

- Nasıl bir şey bize tarif eder minisiz?

- Bildiğin ışşık bacı...

- Çok mu parlak?

- Hee, gözümü gamaştırıyo... Anam anam, üstümüze geliyo adamlar...

- Ayhan Bey, yandınız o zaman, kaçın...

- Yok bacı, ben zaten Yandım Ayhan. Kaçılır mı? Parayı vurduk...

- Para mı atıyorsunuz uzaylılara?

- Para mı var ki atak bacı... Gaseti satıp parayı vuracaaz da...

- Tipleri nasıl? Neye benziyorlar?

- Valla, tüp bebe gibiler...

- Nasıl Yani?

- Yok yok, ampule benziyo, sarılı- garalı güççücük bi’şey...

- Hala yanınızdalar mı?

- Valla aramızda beş on metre ya var ya yok...

(DEVAM EDECEK)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.