Vatandaşın ekonomisi!

Selami Mutlu

Acı ama gerçek. Ekonomi artık dizgin tutmuyor. Vaktiyle tüm uzmanların yaptığı uyarılara rağmen söylenenleri hep kulak arkası edenler “Bize bir şey olmaz” havasındaydılar. Olan oldu Ekonomi zora girdi. Gerekli tedbirleri alarak üretim ekonomisine yol açamayanlar, gerekli tedbirleri almayanlar yine aynı vurdumduymazlık içerisindedirler. Her şeyin çözümünü zincirin son halkasından alıp yüksek perdeden parmak sallayarak çözeceklerini sanıyorlar. Ülke ekonomisini planlayarak yönetme, üretimi artırıcı tedbirler alma, her malın ithalini en kötü koşullarda ülkeye yandaşlarınca getirt, yiğidi soğana muhtaç et sonrası kalkıp “Soğanı-patatesi stokladılar zabıta görevini yapsın” diyerek ortalığı velveleye ver. Çözüm mü bu?

Soğan depolarından sonuç çıkmayınca da “Fiyatları marketler artırıyor” diye hesabı sorulacak diye parmak salla… Peki, bütün bu tehditler sonucu piyasada rahatlama oldu mu? Üretim mi arttı? Vatandaşın boynu yine bükük yine mağdur. Pazardan yine filesi boş dönüyor. Üretici maliyetini kurtaramıyorsa bunun tek yolu ithal kapısını açmak değildir. Geçici tedbir olarak yapılsa bile ülkenin girdiği borç batağına bir yenisini eklemektir. Liberal ekonomi-serbest piyasa kendi koşullarını kendi belirler diye yırtınanlar sizler değimliydiniz? Devletin denetim ve denge unsurları olan Hak-Hukuk-Adalet gibi unsurlar piyasayı denetleyemiyorsa ve bu unsurlar sizin elinizde sopaya dönüşmüşse üretici de yatırımcı da ne üretim yapabilir ne de yatırım yapma riskine girer.

Devlet dediğin piyasada ki her malın nasıl üretildiğini halkın sağlığını korumak amacıyla soruşturur. Halkın ne yediğini ne içtiğini denetleyebiliyor kontrolden geçirebiliyor musunuz? Bence hayır. Öğle bir ekonomi yarattınız ki vatandaş merdiven altı imalata yönelmiş durumda sağlığını varlığını bile hiçe sayarcasına yaşam mücadelesi veriyor. Peki, siz neredesiniz? siyasi muktedirler nerede halk sizi istisnai yaşam tarzı yaşayın diye mi seçti? Daha yeni TÜİK tarafından ülkedeki enflasyon hedefinin %14.6 olacağının hedefini verdi. Dileriz hedef tutar ancak gerçekte yaşanan enflasyon rakamları bu değil. Pazarda vatandaşa yansıyan şekliyle %5o. Ekonomiye olan güvensizlik endeksi yapılan araştırmalar sonucunda gün ve gün tırmanıyor. %78.5. Ekonomide her gelen gün geçmiş günleri aratıyor.

Ekonomimiz iyiye gidiyor kurlar düşüyor demek meseleyi kavrayamamaktır. Bırakın bu demagojik madrabazlığı ülkenin sorununa daha açık bir dille daha şeffaf daha bilimsel bir anlayışla çözüm oluşturmaya çalışın. İnanın bunu yaptığınızda toplumun tüm kesimleri de yanınızda olacaktır. Şirketler borç batağına batmış, yıllardır üretim yapan kuruluşlar Konkordato ilan ediyor. Halk umudunu yitirmiş, susturulmuş korkutulmuş bir şekilde kaderine boyun eğmek zorunda bırakılmış, tek umudu Ana muhalefet partisinin halkın beklentilerini giderecek umut yaratarak çare olması bile kendi içinde hiziple uğraşırken mümkün görülmüyor. Siyasi tablo böyle kendi iç dünyasında koltuk kaygısına düşmüşken vatandaşın ekonomisini ancak demagojik ustalıklarla savuşturabiliyor. “Domates biber-patlıcanı yemeyin”, “Marketler bu malları satmasın” gibi aklın ve mantığın almayacağı söylemler oluşturuyorlar.

Vatandaşın bu sebzeleri almadığını fedakârlık yaparak geçiştirdiğini varsayalım. Kış sebzelerine yöneldiğini kabul edelim. Kış sebzesi dedikleriniz de ateş pahası. Vatandaş oruç mu tutsun. Aç mı yaşasın bunu yapsa dahi ülke tarımı artı değere geçecek mi? Tarım gelişip ihraç kapısını zorlayacak mı? Hayır. Sizin zihniyetiniz değişmedikçe, rant hastalığından-yolsuzluk-saltanat duygusundan yaşam biçiminden kurtulmadıkça ülke ekonomisini-tarımını-sanayisini planlayarak üretmedikçe maalesef sizler tok vatandaş yokluk ve sefalet içerisinde yaşayacaktır. Cumhuriyetin bütün değerlerini üretim kaynaklarını sat, işsiz kalan üretici-sanayici devlet kapısında iş için sıraya girsin, borçla ithalatı sağlamaya çalış sonra çık meydanlara “Ülkeyi uçuruyoruz, nurlu ufuklar göründü diye balon uçur.”

Böyle olumsuz siyasi bir tablo varken, koltuk kavgasına düşmüş, tek başına bir varlık gösteremeyince de bütün ilke ve değerlerini yok sayıp biri birine koltuk değneği oluşturan siyasi tablonun vatandaşın ekonomisine çözüm olacağını ülke ekonomisini düze çıkarabileceğini mi sanıyorsunuz? Siyasi muktedir kendi ideolojik doğrularının kavgasını veriyor, muhalefeti kendi ilke ve doğrularını değerlerini unutmuş hizip çatışmasında, vatandaşın ve ülkenin mutluluğunu yaşamını sağlamak Allah’a havale…

Yapılan anket sonuçlarının göstergeleri mevcut ekonomik krizin yarattığı korkunun, yaşanan teröründe açık ara önde olduğunu göstermektedir. Artık uğruna ölümlere kucak açtığımız demokrasimiz bile, demokrasi geleneği olmayan ülkelerin bile alt sırasına düşmüştür. İpin ucu siyasi muktedirlerdedir. Bu acı gerçekleri görerek kış uykusundan uyanıp ülke sorunlarını ve vatandaşın sorunlarını çözmeye yönelmelidirler.