Önce AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye Yüzyılı”, sonra da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesini açıkladı. Ülkemizin gelecek yüzyılı için siyasi iradenin bu tür gelecek vizyonu ile yeni kuşaklara hedef koyması muazzam, güzel bir gelişme.
Vizyonların yarışması, ağızların dalaşmasından yumrukların konuşmasından iyidir.
CHP’nin vizyon belgesinde çıta hayli bir yüksek.
Amerikalı siyasi danışman Jeremy Rifkin üzerinden eleştirilere hedef olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil yapılan eleştirel yaklaşımlar sığ kaldı.
Vizyon demek sadece karizma demek değildir. Yeni kurulan dünya düzeninde sadece karizmatik bir lider imajı ile yer alamayız.
Bilimin, uzmanlığın ve liyakatin hakim olacağı kadroların varlığı gelecek açısından ümit verici.
Uzman kadroların ülkemiz için danışmanlık yapmalarını mandacı, ithal kafa gibi tanımlamalarla küçümsemek kimseye yarar sağlamaz. Rasyonel bir harekette değil.
Bakınız Daron Acemoğlu hocamız, ekonomi alanında dünyanın en iyilerinden biri.
Konuşmasında kaynakların ranta gitmesini, eğitimli işgücü yetiştirmenin ihmal edilmesine dikkat çekti. Türkiye’nin “verimsiz büyüme” çıkmazında olduğunu ortaya koydu.
Bu yaklaşımlar sorunun tespitinde dahi fark yaratıyor. İthal kafa diyerek küçümsemek bilime tekme atmaktır. Bilimin ışığında rasyonel şekilde sorunları ele almak, çözüm üretmek nesillerimizin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Yoksulluk büyüdü, haksızlıklar aldı başını gitti, ekmeğimiz küçüldü. Bu vizyonun yaklaşımı aydınlanmanın bir işaret fişeğidir. Ülkemize yakışan bir vizyonu izledik.
Organizasyon açısından kısmen başarısızlıklar yaşandı ama içerik ve perspektif olarak bu vizyon, toplumumuz adına umut vericidir.
Ucuz siyaset dili ile yapılan güzellikleri kötülemek, kara çalmak ise gerçekten vizyonsuzluktur.
Bir de şu TBMM çatısı altında yumruklaşan vekil kepazeliğine son verilmesi lazım. Çünkü bu görüntüler “Gazi Meclisimize” yakışan görüntüler değil ve hiç hoş durmuyor. Bu görüntüler Türkiye’nin yeni yüzyılını tehdit eden sahneler.
TBMM'deki bütçe görüşmelerinde yumruklu kavgayı izleyince gerçek vizyonu da görüyoruz.
Bunlar ülke yöneten, milletin vekilleri! Bunlara kendini yönetemiyor, ülkeyi nasıl yönettikleri de ortada.
Vekiller yumruk yumruğa kavga ediyor, elektroşokla hayata dönüyor düşünün artık gerisini.
Hayal, hülyadan uyanıyor insan. Ortada ne vizyon kalıyor ne de belge.
Ülkemiz bu vizyonsuzluğu hak etmiyor.
Yazık ki ne yazık…