Şimdi yeni bir af dedikodusu dolaşıyor ortalıkta. Dedikodudan da öte gazete ve televizyonların haberlerinde var.
Devlet belli bir rakamın altında olan alacaklarından vazgeçiyormuş. Ne demek bu; ödeme yapmayan vatandaşlarını affediyor. Ya ödeme yapanlara ne olacak?
Bu tür aflar genelde seçim öncesi gündeme gelir nedense! Yine bir seçim öncesindeyiz ve yine bu anlamda aflar ve yapılandırmalar konuşuluyor ülkemizin her yerinde.
Dürüst vatandaşın haklarını yiyenlere ve yedirenlere Allah lanet etsin diyorum. Ahlaklı ve iyi vatandaşlara da selam olsun.
İyi vatandaşlığın temeli aile ortamında atılır. Oysa büyüklerimiz bizlere dürüst olmayı öğrettiler. İyi ki öğretmişler.
Bizler de çocuklarımıza hep dürüst olmalarını öğretiyoruz. Çocukların ilk mektebi ahlakın mayası anne, baba ve büyükleri.
Okulda değil. Okul aileden gelen bir temel varsa ancak onun üstüne inşa edebilir.
Bugün aile ortamlarının elinde ahlakı aldık. Yerini diplomalı ahlaksızlar verdik. Yüzlerce okular açtık ama ahlak veremedik diplomalı gençlik ürettik.
Diplomalı oldular ama ahlaklı olamadılar. Her yanımız ahlaksızlarla örüldü dürüst ahlaklı olanlarımızı arada kayıp oldu. Ahlak yok olunca her taraf dökülüyor.
Siyasetçisinde, tüccarına, eğitimlisinde, cahiline kadar aynı. Eğitimciler aileleri, aileler eğitimcileri. Siyasiler halkını, halk siyasileri ahlaksızlıkla suçluyor.
İktidarlar halkını, halk iktidarları kandırmaya çalıyor. Bakın seçim yatırımı mı dersiniz ne derseniz deyin. Seçim önce af geliyor.
Kimlere devlete olan borçlara. Dürüst olanlara ne geliyor. Sizde ahlaksız olunuz deniyor. Bizlere Kul hakkına karşı dürüst olmayı öğretti büyüklerimiz.
Vergi faturamızı gününden önce ödememizi tembih ettiler. Devlete olan borcunuz gününde yatırınız çünkü milyonların hakkı var dediler.
Devletin malı değil yetimin, yoksulun, vatandaşın hakkı dediler. Büyüklerimiz Devletin milletin hakkı yiyenin “iki göz kör olsun sürünsün” derlerdi.
“Devletin malı deniz yiyenler domuz” diye aşağılanırdı. Bugün hırsızlar, haksızlar devletin malı deniz yemeyen domuz deniyor.
Bunun içinde devlette hizmet aldığınız her ne ise kurumlara olan borçtur bununda karşılığını gününde yatırın derlerdi.
Büyüklerimiz bizlere öğretide ödül mü verdiler. Ya da öğrendik de ne oldu? Olanlar hep bize oldu.
Biz devlete olan ödemelerimizi hep zamanında yaptık ama bu ödemeleri yapmayanlara hep af geldi. İnsanlar devlet olan borçlarını yatırmıyor nasıl olsa af gelir diyor.
Katil acımıyor cana kıyar, hırsız çalar af gelir diyor. Devleti dolandırıyor milyonları cebe indiriyor af gelir diyor. Dediklerde oluyor af geliyor.
Şu kadarını öde, şu kadarından vazgeçelim diyorlar. Peki, günü gününe ödeyen vatandaşın günahı ne? Dürüst vatandaş olmak mı?
İş adamı ve işletmeler gelir vergilerini, vatandaşlar emlak veya taşıt vergilerini gününde vermiyorlar devlete.
Faiz geliyor, ceza geliyor ve sonunda yapılandırma geliyor. Olan yine dürüst vatandaşa oluyor. Kaz gibi yoluyorlar dürüst vatandaşı. Ne diyelim ahlak yok olmuş.