Yağmur: Haksız rekabet yoluyla yurtiçi piyasayı istila eden ithalat önlenebilir

Veli Sarıtoprak

Başkanın bugünkü konuğu TÜSİAV Dış Ekonomik İlişkiler Danışmanı, TÜSİAV Gönüllüsü Devrim Yağmur. İthalat ve ihracat konusunda kamu da ve özel sektörde yaklaşık 30 yıllık bir tecrübeye sahip olan sayın Yağmur ile dış ticaretin şifrelerini gözden geçireceğiz.

VELİ SARITOPRAK: Sizi tanıyabilir miyiz?

DEVRİM YAĞMUR: Yaklaşık 4 yıldır TÜSİAV gönüllüsüyüm. Polatlı Lisesi, Hacettepe Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü, Claremont Graduate University (ABD-Los Angeles) İşletme Yüksek Lisans ve Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Doktora Programı mezunuyum. 1993-2015 yılları arasında şimdiki adıyla T.C. Ticaret Bakanlığı'nda (eski adıyla HDTM, Dış Ticaret Müsteşarlığı, sonra Ekonomi Bakanlığı) İthalat ve Anlaşmalar Genel Müdürlüklerinde uzman ve şube müdürü olarak çalıştım. T.C. Minsk ve T.C. Berlin Büyükelçiliklerimizde Ticaret Müşavirliği (toplam 7 yıl) görevlerinde bulundum. Mevcut “İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat”ın hazırlanmasında ve yürütülen soruşturmalarda aktif olarak yer aldım. Antidamping, sübvansiyonlar, korunma önlemleri alanında T.C. Ticaret Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 14 yıl, özel sektör danışmanlık faaliyetleri kapsamında 8 yıl olmak üzere 20 yıldan fazla iş deneyimim bulunmaktadır. Danışmanlık faaliyeti kapsamında, çelik, gıda, kimya, tekstil, makina sektörleri başta olmak üzere yerli-yabancı firmalara Profi Danışmanlık olarak hizmet vermeye devam etmekteyim. Ayrıca, 2017-2021 yılları arasında TOBB Demir ve Demirdışı Metaller Sektör Meclisi danışmanlığını yürüttüm.

TÜSİAV ile tanışmamız, yıllarca çalıştığım Bakanlığımızdan saygıdeğer ağabeyimiz, eski İhracat Genel Müdürü, rahmetli Ömer Berki sayesinde olmuştu. Türk Dış Ticaret Vakfı’ndaki ziyaretimizde, kendisinin tavsiyeleri ile siz kıymetli başkanımız ile görüşmemiz, TÜSİAV’I tanımamıza imkan sağladı.

VELİ SARITOPRAK: İthalatta haksız rekabet ne demektir?

DEVRİM YAĞMUR: İthal ürünlerin haksız rekabeti, daha fazla pazar payı elde etmeye yönelik düşük fiyatlama davranışı (damping) ve dönemsel olarak olağandışı miktarda ithalat artışı gibi şekillerde ortaya çıkmaktadır. Düşük ithal fiyatlarının oluşmasında, yabancı devletlerin kendi sanayilerine sağladıkları sübvansiyonların da etkisi olmaktadır. Damping, bir firmanın, başka bir ülkede kendi ülkesinde sattığından daha düşük fiyatla ürün satması olgusudur. Bu fiyatlama stratejisi hedef ülkedeki yerli üretime zarar verdiğinden, 20. Yüzyılın başında ABD tarafından özel bir prosedür çerçevesinde ithalatta ayrıca vergilendirilerek önlenmeye başlamış, ABD’nin ardından önce diğer batı ülkeleri ve sonra da dünyada uygulanmaya başlanmıştır. İthal ürünlerin haksız rekabeti, sübvansiyonlarla fonlanan firmaların başka ülke piyasalarında düşük fiyatlama yapmaları şeklinde de ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, çeşitli uluslararası koşullar nedeniyle birden fazla ülkeden çok sayıda üreticinin yerli pazara yönelmesi halinde, yerli endüstriye büyük zarar verecek miktarda dönemsel olağandışı ithalat artışı olabilmektedir.

VELİ SARITOPRAK: İthalatın ucuz olması iyi bir şey değil mi?

DEVRİM YAĞMUR: Yerli endüstriye zarar vermesi halinde ucuz (dampingli ya da sübvansiyonlu diyelim) ithalat, ülkenin kendi üretim gücünü kurmasına ve geliştirmesine engel olmaktadır. Diğer taraftan, yerli üretimimiz yoksa, özellikle ara malları ve yatırım malları diye tabir ettiğimiz üretim için kullanılan malların uygun fiyatla ithalinde, standart dışı ve sağlığa zararlı ürünler olmamak kaydıyla, tüketim mallarının da uygun fiyatla ithalinde sakınca bulunmamaktadır. Örneğin, Türkiye’de bulunmayan bir madeni yüksek fiyatla almak istemeyiz. Fakat ülkemizde de üretilen bir ürünün, örneğin pamuğun, yabancı bir devletin sübvansiyonu nedeniyle maliyetlerimizin de altında fiyatlarla ülkemize ithal edilmesi yerli üretimimize zarar vereceğinden istenmeyen bir durumdur.

VELİ SARITOPRAK: İthalatta haksız rekabetten nasıl korunuruz?

DEVRİM YAĞMUR: Devletlerce, sübvansiyona dayanan haksız rekabet, “Sübvansiyon Soruşturmaları,” ani ithalat artışları ise “Korunma Önlemleri Soruşturmaları” ile incelenmekte ve vergilendirme, kota uygulama gibi yöntemlerle tedbir alınmaktadır. Dampingden kaynaklanan haksız rekabet “Damping Soruşturması” yapılarak ayrıca vergi uygulanmak suretiyle önlenmektedir. Ülkemizde haksız rekabete karşı uygulanacak önlemleri inceleme görevi, T.C. Ticaret Bakanlığı bünyesinde yer alan İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. İthal ürünlerin fiyat ve yoğun ithalat artışı yoluyla zarar verdiği yerli endüstrilerimiz, belli prosedürler çerçevesinde başvuru yaparak haksız rekabete karşı önlem alınmasını talep edebilmektedir. İthalatta haksız rekabete ilişkin mevcut mevzuatımız, uluslararası kurallar (Dünya Ticaret Örgütü Anlaşmaları) ve yükümlülüklerimiz çerçevesinde oluşturulmuş ve bu kurallara uygun şekilde uygulanmaktadır.

VELİ SARITOPRAK: Bu prosedürlerle uğraşmak yerine, gümrük vergilerini artırarak haksız rekabete karşı korunmak mümkün değil mi?

DEVRİM YAĞMUR: Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anlaşmalarını 1995 yılında yürürlüğe koyduğunda, ithal ürünlerde her bir ürün için belli bir oranın üzerinde gümrük vergisi uygulamayacağını liste halinde taahhüt etmişti. Bugün birkaç ülke hariç dünyanın hemen hemen tüm ülkeleri DTÖ Anlaşmalarını kabul etmiş ve gümrük tarifeleri (gümrük vergisi oranları) konusunda benzer taahhütlerde bulunmuştur. Türkiye, gümrük vergilerini bu taahhütlerini aşacak şekilde yükseltemez. Ayrıca, Avrupa Birliği ile “gümrük birliği” içinde olduğumuz için Avrupa Birliği’nin ortak gümrük tarifesini uygulamak durumundayız. Diğer taraftan, Türkiye son 10 yılda binlerce üründe İlave Gümrük Vergisi (İGV) olarak adlandırılan vergiler uygulamaya başladı. Esasen bu uygulamanın gümrük birliğine aykırı olduğunu söyleyebiliriz. En sağlıklı yaklaşım, sağlam ekonomik tespitler yaparak rekabeti uluslararası kurallara uygun şekilde koruyacak tedbirleri almak olacaktır. Aksi halde, gümrük birliğinden dışlanmamız, başka devletlerce doğrudan ya da dolaylı karşı önlemlere maruz kalmamız söz konusu olabilir.

VELİ SARITOPRAK: TÜSİAV üyeleri ve sanayicilerimiz ithal malların haksız rekabetiyle karşılaştığında onlara nasıl yol gösterebiliriz?

DEVRİM YAĞMUR: Sayın Başkanım, Ticaret Bakanlığımız bu hususta firmalarımızı her zaman dinlemekte, ayrıca bilgilendirici seminerler düzenlemektedir. Öte yandan, gerek TÜSİAV üyeleri gerek üretici firma ya da derneklerimize kendi endüstrilerinde sıkıntı yaşadıkları özel durumları için danışmanlık yapmaya hazır olduğumu ifade etmek isterim. Ticaret Bakanlığımıza yapılacak bir başvurunun mevzuata uygunluğunu incelediğimiz ön değerlendirme niteliğindeki danışmanlığımız ücretsizdir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.