Yalnızlık Türküsü -2-
Her şeyin bittiği yerdir yalnızların başlama noktası...
Start verildi mi, bir amok koşucusudur onlar...
Çıldırma noktasında kendine gelir yalnızlar...
Ay, bir ay parçasıdır karanlığın içinde onlar için...
Ten bir sızı kaynağı...
Sebebini bilmezler, niçin?
Bir seher vaktinin sabah yeliyle
Uykudan kalkıp aydığım zaman
Ezan seslerinin o heybetiyle
Sana varan yola çıktığım zaman
Dizeleri; bazen bir iksir kulvarıdır onlara, hayata sarılmanın serinliğindeki su, çölden çıkışın müjdecisi yeşil gibi. Bazen de cehennemin dibi!
Ne işkencehaneler koparır onları hayattan ne şişhaneler. Ne de var olmakla yok olmak arasındaki ince çizgi...
Hayat onların gözünde sırat köprüsü gibi...
Ölüm gelse de divaneler üstüne, ölümü divane gibi kabullenirler; aşkı konsa da viraneler üstüne, ayrılığın acısıyla ödüllenirler!
Onlar için aşk;
Aşkı;
Sarımsaklasak da mı
saklasak
Sarımsaklamasak da mı
saklasak...
Aşk;
Ne sarımsaklanır
Ne de saklanır
Salak...
Ciddiyetindedir! Ağlamazlar, gülmezler; onlar, öldükten sonra bile ölmezler!
Bilen bilir yalnızları…
Kah;
Özledim gidemem ola ki ölsem
Balı sana sunup ağuyu yesem
Üç aya mı desem üç güne mi desem
Seni arar iken fal olmuşum ben
Fedakarlığının çilekeşidirler. Tanıyan tanır onları…
Kah;
Desem ki ey güzel çok sevdim seni
Senin için dövüşmek istiyorum
Sanırım ay teni öldürür beni
Ölmeden önce sevişmek istiyorum
Dizelerinin hoyratlığında; ölüm, acı, ay ve ten ile halvet olurlar...
DEVAM EDECEK