Yine hava kararıyor içim burkulmaya, umutlarım tükenmeye başlıyor. Sensizliğin acı hüznü yüreğime vurmuştu bile. Gözlerim kızarmaya, göz pınarlarımdan damlalar süzülmeye başlamıştı. Evde durmak beni çıldırtıyordu. Sana koşmak istiyordum. Yoksa yine duvarlar üstüme yıkılacak. Evde bardak çanak bırakmayıp; kıracaktım. Gözlerimi kapıya diktim. Sanki sen geleceksin gibi uzun uzun baktım. Bir müddet sonra dayanamayıp; kendimi evden öyle bir dışarı attım ki! Seni görme umuduyla; sokağa fırladım. Gözlerimde bir yanda parlayan umut ışığı, bir yanda ise yokluğunun ateşi, beni kavuruyordu. Beni yakan ateş sanki cehennem ateşi gibiydi. O güzel gözlerini hayalime koymuştum. Ve seni arıyordum. Hadi artık gel be gülüm hadi canımın içi. Mutluluğumun anahtarı, kalbimin prensesi, kuzusu!
Sokak, sokak dolaşırken bir büfeden aldığım, biradan iki yudum çektim. Sonrada çöp kutusuna geri bıraktım. O iki yudum içtiğim içki beni zil zurna yapmıştı. Alkolün etkisiyle değil de; duygularımın içinde boğulduğum için zil zurna sarhoş olmuştum. Sabahın beşi olmuş kapına dayanmıştım. Zile bastım ama sen kapıyı açmadın. Aslında senin kapının arkasında olduğunu biliyordum. Biliyordum; senin de beni sevdiğini, ama kapıyı açmadın. Bir müddet kapının önünde bekledikten sonra vücudum artık dayanamaz olmuştu. İster istemez merdivenin basamaklarında oturup kalmıştım. O ara dalmışım. Kendime geldiğimde; sırtıma senin uzun hırkanın olduğunu fark ettim. O kadar yorulmuş ve kendimden geçmiştim ki! Senin bana o hırkayı giydirdiğini hissetmemiştim bile. Hırkayı kokladım, öptüm ve binadan çıktım. Kendimi sokaklara attım. Hem yürüdüm, hem ağladım. O an Sıla’nın bir parçasını sabahçı kahvesinden söylendiğini duydum. Kendime bir çay söyledim. Hem çay içtim, hem ağladım.
Yalan sevinçle oyalandım
Aklın tuzağında dolandım
Kusuruma bakma zil zurna geldim
Sabahın beşi kapına dayandım
Erbabım aşk madem
Madem yasaklar namahrem
Kafeste sözler susuyor şimdilik
Uçurur zaman hele dur bakalım
Sırtımda uzun hırka gibi gece
Yarenlik etmez kaytarır hece
Hatıra oturmuş kalkmaz halden anlamaz
Derya deniz düşünce
Gezdim seni sokak, sokak
Valla yok hesap kitap
İçimde avaz, avaz yan yan yan benimle
Uzun yola gider gibi
Bakma öyle yüzüme
Aman can cazım etme