Çeşitli derneklerin birliğiyle ilan edilen Hayvanları Koruma Günü unutulmadı.
Gerçi ne kadar unutulmadı, bunun için neler yapıldı orası da ayrıca tartışılırdı aslında. Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği’nin 1908 yılında kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenildi.
Yüz yılı aşkın bir zamandan beri bu derneklerin kurulmuş olması, konunun önemini arttırmakta ve insanlar yıllardır hayvanlara karşı yapılan haksızlıkların nihayet farkına vararak onları korumak istedikleri gün gibi ortaya çıkmaktadır.
Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen hayvan severler, Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular ve 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü ilan edildi. Türkiye'de de her yıl 4 Ekimde Hayvanları Koruma Günü kutlanıyor.
……
Bu konu ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de de bazı hadis ve ayetler mevcuttur. Açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deveyi gören Peygamberimizin şu uyarıda bulunduğu bilinmektedir: “Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkunuz.”
Resul-ü Ekrem (Sav) Efendimiz, semadan rahmet olarak inen “Yağmurun bir sebebinin de hayvanlar olduğunu” belirtmesi onların Allah katındaki değerini ortaya koyması açısından oldukça önemlidir.
Peki biz aciz kullar olarak Allah’ın bu yarattıklarına gereken önemi ve ihtimamı gösteriyor muyuz? Hayır, hiç sanmıyorum. Bu sosyal medya sayesinde onlara yapılanları / yapılmayanları o kadar yakından izler hale geldik ki… İyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum inanın. İşi o kadar ileri götürüp hayvanlara tecavüz eden insan müsveddelerimiz bile vardı…
Hele bir de son zamanlarda yurdun hemen her köşesinde, kasıtlı çıkarıldığı dillendirilen orman yangınları var ki, bu olanlar karşısında inanın insanlığımdan utanır hale geldim.
Sadece yanan ağaçlar değildi elbette. Ormanın içinde bulunan birçok hayvan, börtü böcek de yanarak yok olmuştu. Çünkü onların evleri ormanlardı. Belki kimi hayvanlar hamileydi, ya da yeni doğum yapmıştı. Yavrusuna doyamadan onu yakarak yok etmek nasıl bir insanlık gerektirir sizce?
Vallahi eğer söylenenler doğru ve bile isteye bu yangınlar çıkarıldı ise sebep olanlar ve bizzat yangını çıkaranlar bence Allah’ın gözüne hiç görünmesinler derim ben. Ama tabi bu mümkün olamayacak ve o yüce divanda bunun hesabını çetin bir şekilde, tek tek verecekler.
Güzel yurdumun güzel insanları, bu durumda “Kim hayvan oluyor?” sorusu aklınıza geliyor mu? Benim geliyor aslına bakarsanız. Tabi ki insanların bu konuda hayvanlardan öğrenecekleri çok şey olduğu da gün gibi aşikârdır. Çünkü onlar kesinlikle böyle bir şey yapmazlardı. Zaten bu durum, onların mükemmel bir uyum ve düzen içinde yıllardır ormanı birlikte paylaşarak yaşamalarından anlaşılmıyor mu?
…….
Bu dilsiz hayvanlar hakkında her şeyi anlatan muhteşem bir hadis-i şerifle satırlarıma son vermek istiyorum: “Merhametli kimselere Rahman da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhametle davranın ki Gökte olan da (Allah) size merhamet etsin…”
Yüce Allah’ın bizim için yarattığı ve bize emaneti olan hayvanlarla birlikte bu dünyayı paylaşmayı öğrendiğimiz güzel günlerin bir an önce gelmesi ümidiyle esen kalınız…