Yapanın yanına yaptığı kâr kalıyor demiyor muyum?

Asım Atabey

Kartal’da Yeşilyurt apartmanın yıkıldı. Enkazdan yirmiye yakın ölü çıkarıldı. Yirmi kadar da yaralı çıkarıldı. Ocaklar söndürüldü. Evler yok oldu. Sağ olarak kurtarılanlardan da insan olacakları beklenemez. Onlar zaten yaşayan bir ölüden farklı olamazlar.

Öncelikle kazanın oluşuyla birlikte kurtarma çalışmalarına, yaralıların enkazdan çıkarılmasına ve gecikmeksizin hastaneler, doktorların kontrolüne yetiştirilmesi çabalarını taktirle karşılıyorum. İnsani olarak yapılması gereken her şey eksiksiz yapılıyor. Yapıldı da. Ancak ölenler geri gelmiyor.

Binanın çöküşünü, oldubitti. Ölenlere Allah rahmet etsin. Kalan sağlar bizimdir diye geçiştirmek akla uygun değildir. Bu devler bir muz cumhuriyeti değildir. Yasaları olan, yürütme erki olan, Valisi olan, belediye başkanlığı olan, imar müdürlüğü olan, yapı denetim birimleri olan, bir ülkedir. İmar planları olan, projeleri olan, hesaplamaları yapılan, yapılan tüm imalatların denetimi olan bir kurallar bütünüdür. Kullanılacak demir miktarı hesaplanan, içine katılacak kum ve çimento miktarı bilinen bir işlemdir.

Bu konuda binanın yapım ruhsatını veren yetkililer vardır. Her Kat çıkışında kontrolünden sorunlu olanlar vardır. Binada fazla kat yapılmış. Yapılmasına göz yumanlar vardır. Yasalarımız içinde görevini kötüye kullanalar için sorumlulukları olanlar vardır. Konu yaşanmaktadır. Ölenlerin ruhuna birer FATİHA okunacak. Birer de başsağlığı dilenecek. Asli suçu olanlara hiçbir şey yapılmayacaktır. İnşaatı yapan ve yaptıranlar elde ettikleri haksız kazançlarının sıcağında yaşamaya devam edecek.

Savcılık yerinden kalkmayacak. Müteahhidinden, inşaat sahibine, belediye başkanından, imar müdürüne, yapı kontrolünden inşaat ruhsatını verene, oturma ruhsatı almadan içine oturulmasına vs. kimse sorguya çekilmeyecek. Yargı işletilmeyecek.  Böylece herkesin yaptığı yanına kâr kalacak. Oysa bu binanın yapımından sorumlu olanlara bir yaptırım uygulanmayacak. Dolayısıyla bundan böyle de hiçbir sorumlu kendine çeki düzen vermeyecek. Bu felaketler zinciri devam edecek gidecektir.

Ne güzel. Hesabını bilmeyen, devlet bütçesini yönetemeyenler, bir yasa çıkaracak. Verin şu kadar para. İşi kılıfına uydurun. Kaçak katlarınız olsun, imar affı adı altında bir yasa çıkarın. Alın paraları. İşi yasasına uydurun. Ne olur yani. Yasaya uymak gerekli ise, bu işi başından sıkı tutun. İnsanlar işi başından yasaya uysunlar. Kaksız kazanç kimseyi iştahlandırmasın. Herkes adam gibi adam olsun. Herkes işini adam gibi yapsın. Yediği ekmek helâl olsun. Yedirdiği ekmek helâl olsun.

Dileğim o ki! Demokrasimizi demokrasi gibi uygulanmasıdır, Cumhuriyetimizin cumhuriyet gibi uygulanmasıdır. Efendiler bu ülke bizim. Bizim Türkiye’mizden başka yerimiz yoktur. Çevremiz, ALPASLAN’A düşmandırlar. Çünkü Alpaslan ANADOLU’NUN kapısını TÜRKLERE açmıştır Çevremiz FATİH’E düşmandırlar. Çünkü FATİH İstanbul’un kapısını TÜRKLERE açmıştır. ATATÜRK düşmanlarıyla doludur. Çünkü KURTULUŞ SAVAŞINI KAZANARAK ANADOLUYU TÜRKLERİN ebedi yurdu yapmıştır.  Gözümüzün önüne bakmamız boynumuzun borcudur. Arife tarif gerekmez. Ben az söyleyeyim. Siz çok anlayın olur mu?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.