Ankara'da 27 binden fazla çölyak hastası var!

Ankara Çölyak Derneği Başkanı Mehmet Tanrıseven, Türkiye'de çölyak hastası sayısı ve glütene karşı duyarlılığı olan kişi sayısının arttığına dikkati çekerek, "Ankara'da 27 binden fazla çölyak hastası bulunuyor." dedi.

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Türkiye'de her geçen gün çölyak hasta sayısının arttığını belirten Ankara Çölyak Derneği Başkanı Mehmet Tanrıseven, çölyak hastalığı ve glütensiz beslenmeye ilişkin önemli bilgiler anlattı.

Tanrıseven, anadolugazete.com.tr’ye yaptığı açıklamada, 2015 yılımda kızına ‘çölyak’ hastalığı teşhisi konduğunu ve ilk defa çölyak ile o zaman tanıştığını söyledi.

Aynı zamanda Adana Çölyak Derneği’nin kurucularından olan Tanrıseven, çölyak hastalığının çok zor bir hastalık olduğunu ifade etti.

Çölyak hastalığının ‘glüten’ adı verilen bir proteine karşı aşırı duyarlılık nedeniyle ortaya çıkan bir otoimmün (bağışıklık) hastalık olduğunu belirten Tanrıseven, arpa, buğday, çavdar gibi tahıllarda ve bu tahıllardan üretilen ürünlerin içeriğinde glüten bulunduğunu söyledi.

Tanrıseven, şu bilgileri paylaştı:

Buğday, arpa ve çavdarda glüten bulunuyor. Ancak bu tahıllardan en başta ekmek, simit, poğaça, makarna, bulgur, bisküvi ve kek gibi ürünler yapılıyor. Doğal olarak bu ürünlerin içeriğinde de glüten var. Sadece mısır ve pirinçte glüten yok. Zaten çölyak hastalarının temel tükettikleri besinlerin hammaddesini pirinç ve mısır unu oluşturuyor. Zor bir hastalık. Çocuk gofret yemek istiyor, yiyemiyor. Yedikten sonra kısa sürede rahatsızlanıyor.”

"ANKARA'DA 27 BİNDEN FAZLA ÇÖLYAK HASTASI VAR"

Her geçen gün Türkiye'de çölyak hastası sayısı ve glütene karşı duyarlılığı olan kişi sayısının arttığına dikkat çeken Tanrıseven, şöyle konuştu:

"Ankara'da 27 binden fazla çölyak hastası bulunuyor. Sağlık Bakanlığının verileri. Hekim tavsiyesi ile glüten tüketmeyen, glütensiz beslenmeyi tercih eden vatandaşlarla beraber Ankara'da 50-100 bin arasında glütensiz diyet yapan birey var."

Çölyak hastalarının glüteni sindiremediğini açıklayan Tanrıseven, "Bu durum vücutlarına zarar veriyor. Hastalık, glüten tüketildiğinde ince bağırsağın iç yüzeyine zarar veren iltihaplanma ve hasara yol açıyor." dedi.

“ÇÖLYAK HASTALIĞININ BELİRTİLERİ KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞEBİLİR"

Çölyak hastalığının çok farklı bir hastalık olduğunu, kişiden kişiye farklı semptomlarda kendini gösterebileceğini ifade eden Tanrıseven, şöyle devam etti:

“Çölyak hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Örneğin benim kızım hiç belirti vermedi. Büyüme sorunundan ötürü doktora götürdük. Ve çölyak hastası olduğunu öğrendik. Ancak hastalığın tipik semptomları arasında kansızlık, karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, halsizlik, depresyon, dikkat eksikliği gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Tabii ki bu semptomlar glüten içeren yiyecekler tüketildiği zaman ortaya çıkar.”

Tanrıseven, çölyak hastalarının tamamen glüten içermeyen bir diyet uygulamaları gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Buğday, arpa, çavdar ve bu tahıllardan üretilen ürünleri tüketmeyecekler. Buğday unu, makarna, kuskus, irmik, gofret, kraker, ekmek, kek, bisküvi gibi diğer glüten içeren gıdalar tüketilmemelidir. Glüten içeriğini azaltılmış ürünleri tercih etmek yeterli değil, tamamen bu ürünlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca hastalar çapraz bulaşmaya da dikkat etmeli."

"ÇÖLYAK HASTALARI ÖMÜR BOYU GLÜTENSİZ BESLENMEK ZORUNDA"

Glütensiz ürünlerin maliyetinin çok yüksek olduğunu belirten Tanrıseven, konuşmasına söyle devam etti:

Çölyak hastaları ömür boyu glütensiz beslenmek zorunda. Bu yüzden çok zor bir hastalık. Şu piyasada glütensiz gofret bile 80 lira. Düşünün çocuk gofret yemek istiyor 80-90 lira. Marketlerde satılan glüten içeren gofretler 8-9 lira. Arada büyük bir uçurum var. Bu yüzden çölyak hastaları beslenmekte zorlanıyor. Glütensiz ürünler çok pahalı. Zaten bu durum çölyak hastalarını zor duruma düşürüyor."

Piyasada glütensiz ürün bulunabildiğini, özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB)'nin açtığı Başkent Market'te glütensiz un, ekmek, simit ve kurabiye gibi ürünlerin bulunduğunu söyledi.

Tanrıseven, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Marketlerde glütensiz ürünler bulunuyor. Ancak glütensiz ürünler çok pahalı. Fiyatlar sürekli arttı. Hastaların alım gücü düşük. Her şey çok pahalı. Her 2 çölyak hastasından 1’i diyetini düzgün yapamıyor. Ayrıca şunu da belirtmek gerekiyor. Çölyak hastaları da yeterince bilgili değiller veya yetkin kişilerden bilgi almıyorlar. Özellikle hastaları bilinçlendirme konusunda dernekler çok önemli. Çölyak hastaları çölyak dernekleriyle iletişime geçsin."

"ÇÖLYAK HASTALARI, GIDA ETİKETLERİNİ DİKKATLE OKUMALI"

Glütensiz beslenmenin çok zor olduğunu ve çölyaklı hastaların çok katı bir diyet yapması gerektiğini aktaran Tanrıseven, "Glütensiz beslenmeyi sadece ekmek ve makarna tüketmemek zanneden hastalar var. İş öyle değil. Paketli ürün de tüketilmeyecek. Tabii ki burada etiket okuma bilgisi de çok önemli. Glüten içeren bisküvi, gofret, kek, kraker gibi paketli ürünler kesinlikle tüketilmeyecek. Çölyak hastaları, gıda etiketlerini dikkatle okumalı ve glüten içeren bileşenleri veya izlerini içeren ürünlerden kaçınmalıdır. " diyerek uyarıda bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam ve Sağlık Haberleri