Alman Focus dergisine yapılan açıklamalarda Prof. Şahin, yıllar süren kanser araştırmalarının sonuç verdiğini ve akciğer kanseri türüne karşı bir antikor ile metastaz yapmış meme kanserine karşı bir antikor ilaç konjugatı (ADC) adayının onay için uygun hale geldiğini belirtti. Ayrıca, bu yıl sonuna kadar on aşı adayının faz 2 veya faz 3 denemelerini tamamlayarak ruhsat potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Prof. Şahin, toplam 30 kanser türüne karşı klinik araştırmaların devam ettiğini ve başarılı sonuçlar elde edildiğini belirtirken, 2030'a kadar geniş bir kanser tedavisi portföyü hedeflediklerini vurguladı.
Prof. Türeci ise son yıllarda kanserle mücadelede önemli bulgular elde edildiğini ve BioNTech olarak büyük ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Her hastanın kanser hücresinin farklı olduğunu ve bireyselleştirilmiş kanser tedavisine odaklandıklarını vurgulayan Türeci, ilerleyen yıllarda kemoterapiye gerek kalmayabileceğini dile getirdi.
Vücudun kendi savunma sisteminin kansere karşı savaşabilmesi için çalıştıklarını ve kemoterapinin yerine antikor ilaç konjugatlarını (ADC'ler) ve aşıları kullanmayı hedeflediklerini belirten Türeci, bu yaklaşımın gelecekte daha hassas ve etkili tedaviler sunabileceğini ifade etti.