KOAH, akciğerlerde hava akımını tıkayan kronik bir hastalık olup, amfizem ve kronik bronşit gibi iki ana hastalığı içeriyor. Küresel düzeyde hem erkeklerde hem de kadınlarda yüzde 10.6 sıklığında görülen KOAH, düşük ve orta gelirli ülkelerde ölümlerin yüzde 90'ını oluşturarak ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkarıyor.
Prof.Dr. Kürşat Uzun, geçmişte genellikle erkeklerde görülen KOAH'ın son yıllarda kadınlarda da artış gösterdiğini belirtti. Kadınların sigara içme oranının artmasının etkisiyle 2000 yılından bu yana kadınların KOAH nedeniyle ölüm sayısının erkekleri geçtiğini ifade etti. Kadınları erkeklerden farklı etkileyen birçok neden olduğunu vurgulayan Uzun, kadınlara daha geç tanı konmasının, tanı konulduğunda hastalığın daha ilerlemiş olmasının ve tütün ile hava kirliliğine karşı daha savunmasız olmalarının rol oynadığını belirtti.
KOAH'IN BELİRTİLERİ NELER?
KOAH'ın belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve yorgunluk bulunurken, hastalık ilerledikçe kalp ve iskelet-kas sistemi gibi diğer organları da etkileyerek yaşam kalitesini düşüren bir hastalık.
Prof. Dr. Uzun, KOAH'ın tedavi edilemeyen ancak semptomları azaltılabilen bir hastalık olduğunu ifade ederek, sigara içmeme, hava kirliliğinden kaçınma ve düzenli aşılarla hastaların yaşam kalitesini artırabileceğini belirtti. Tedavi sürecinde sigarayı bırakmanın önemli bir adım olduğunu vurgulayan Uzun, aynı zamanda evde ve işyerindeki tütün dumanından uzak durmanın da kritik olduğunu ifade etti.
Hasta popülasyonunun yılda bir grip aşısı ve 5 yılda bir veya ömür boyu bir kez zatürre aşısı olması gerektiğini belirten Uzun, tedavinin hastaların yaşam kalitesini artırabileceğini ve semptomları hafifletebileceğini söyledi. Sonuç olarak, Prof. Dr. Kürşat Uzun, sağlıklı yaşam tarzının KOAH riskini azaltmada temel bir faktör olduğunu vurgulayarak, sigara içmeyen bireylerin ve özellikle kadınların bu ölümcül hastalıktan korunmada daha şanslı olduğunu belirtti.