Sağlık Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2022 Türkiye Sağlık Araştırması Raporu'na atıfta bulunarak, 65 yaş ve üzerindeki bireylerde Alzheimer hastalığının görülme sıklığının yüzde 5,5 olduğunu belirtti. Bakanlık, bu verilerin Alzheimer ile etkin mücadele etmenin gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı.
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, "Alzheimer" ve "demans" terimlerinin sıklıkla karıştırıldığına dikkat çekildi. Her iki durumda da unutkanlık, davranış değişiklikleri ve konuşma bozuklukları gibi belirtilerin mevcut olduğu, ancak demansın genel bir tanım olarak öne çıktığı ifade edildi.
Alzheimer hastalığı, başta unutkanlık olmak üzere, çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara neden olan ve günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyen ilerleyici bir beyin rahatsızlığıdır. Açıklamada, Alzheimer’ın halk arasında “bunama” olarak bilinen demans türlerinin en yaygın olanı olduğu belirtildi. Ayrıca, bu hastalığın, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte daha sık görüldüğü ve etkilenen bireylerin aileleri üzerinde psikolojik, sosyal ve ekonomik yük oluşturduğu ifade edildi. Alzheimer hastalığının bulaşıcı veya kalıtsal olmadığı vurgulandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tahminlerine göre, demans hastalarının sayısının 55 milyonun üzerinde olduğu, 2030'da 75 milyona, 2050'de ise 132 milyona ulaşacağı bildirildi. Her 3 saniyede bir kişiye demans tanısı konduğu ve bu hastaların yüzde 60-80’inin Alzheimer hastası olduğu kaydedildi.
Bakanlığın açıklamasında, Türkiye’de 65 yaş ve üzerindeki bireylerde Alzheimer hastalığının görülme sıklığının yüzde 5,5 olduğu tekrarlandı ve bu durumun Alzheimer ile mücadele ihtiyacını ortaya koyduğu belirtildi.
ALZHEİMER'IN EVRELERİ
Açıklamada, Alzheimer hastalığının erken, orta ve ileri olmak üzere üç evrede seyrettiği ifade edildi. Erken evrede bireylerin bağımsız yaşam sürmeleri mümkünken, belirtilerin genellikle belirsiz olduğu; ancak aile ve arkadaşların durumu fark edebileceği kaydedildi. Orta evre, hastalığın en uzun süren aşaması olarak tanımlandı ve bu dönemde hastaların yardım alarak günlük aktivitelerini sürdürebileceği belirtildi. İleri evrede ise tepki verememe, konuşma güçlüğü ve hareket kontrolünde sorunlar yaşanabileceği vurgulandı; bu aşamada hastaların bakım ihtiyacının artabileceği ifade edildi.
Alzheimer hastalığının başlıca risk faktörleri arasında fiziksel hareketsizlik, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, sosyal izolasyon, obezite, hipertansiyon, diyabet, depresyon, işitme kaybı ve ileri yaş yer aldı.
KORUNMA YÖNTEMLERİ
Açıklamada, Alzheimer hastalığından korunmanın tedavi etmekten daha etkili bir yaklaşım olduğu belirtildi. Korunma yöntemleri arasında fiziksel aktivite, yaşa uygun egzersiz, dengeli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma, zihinsel aktiviteyi sürdürme, sosyal ilişkileri güçlendirme ve düzenli sağlık kontrolleri gibi önlemler sıralandı. Bu basit yaşam tarzı değişiklikleri, Alzheimer ve benzeri hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabilir.