Yapılan hesaplamalara göre, her yıl dünya genelinde kadınların yüzde 10'u ve erkeklerin yüzde 3-5'i ciddi boyutta depresyona giriyor. Türkiye'de, kadınlarda depresyon geçirme oranı yüzde 24 iken erkeklerde bu oran yüzde 3 oluyor.
Diğer ülkelerde durum benzer şekilde ciddi. Örneğin, Britanya'da depresyona girenlerin sayısı yaklaşık 3,2 milyondur (yüzde 7) ve bu sayı sürekli artıyor. Britanya'da, 1990 ile 2000 yılları arasında depresyon için yazılan reçetelerin sayısı on milyondan fazla arttı.
Depresyonun Britanya ekonomisine maliyeti sekiz milyar pounda ulaşmaktadır; bu maliyet işe gidilemeyen zaman, tedavi masrafları, intiharlar ve verimlilik düşüşleri gibi unsurları içeriyor. (Bu da her bir kadın, erkek ve çocuk için yılda 160 pounda eşittir.) Ayrıca, Amerika'da yaşayan 25 milyon kişi (nüfusun yüzde 9'u) hayatlarının bir döneminde klinik olarak depresyon geçirdi.
Avustralya'da bile beş yaşındaki çocuklar depresyon tedavisi görmektedir. Bangladeş'te, en yaygın hastalık açık ara ishal olsa da, depresyon da yüzde 3'lük bir oranla yaygın bir hastalıktır, özellikle de kadınlar arasında.
Afrika'da depresyon, sık görülen hastalıklar sıralamasında on birinci sıradadır; ilk iki sırada ise HIV ve sıtma bulunmaktadır.