Dünyada yaşlı nüfus oranı artıyor, Türkiye’de doğum oranı düşüyor!

Dünya genelinde yaşlı nüfus oranı hızla artıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2050 yılına gelindiğinde, dünya genelinde 65 yaş ve üzeri kişilerin sayısının 1,6 milyara ulaşması öngörülüyor.

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Dünya genelinde yaşlı nüfus oranı hızla artarken, Türkiye’de de benzer bir demografik değişim gözlemleniyor. 2030 yılına kadar, 65 yaş ve üzeri bireylerin sayısının genç nüfusu geçmesi bekleniyor. Bu durum, ülkelerin sosyal, ekonomik ve sağlık sistemlerini yeniden şekillendirme zorunluluğunu beraberinde getiriyor.

YAŞLI NÜFUS ARTIYOR!

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2050 yılına gelindiğinde, dünya genelinde 65 yaş ve üzeri kişilerin sayısının 1,6 milyara ulaşması öngörülüyor. Bu rakam, 2020’deki 727 milyondan iki kat fazla bir artış anlamına geliyor.

Japonya, nüfusunun yüzde 30’unun 65 yaş üstü olmasıyla en yaşlı nüfusa sahip ülke olarak öne çıkıyor. Yaşlı nüfusun artışı, sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik sistemlerinde önemli değişiklikler gerektiriyor.

TÜRKİYE’DE KABA DOĞUM HIZI DÜŞTÜ!

Türkiye’de genç bir nüfus yapısına sahip olmasına rağmen, son yıllarda doğum oranlarında belirgin bir düşüş yaşanıyor. 2022 verilerine göre, Türkiye’nin kaba doğum oranı yüzde 13,3 seviyesine gerilemiş durumda. Bu durum her 1000 kişiden yalnızca 13,3’ünün doğum yaptığı anlamına geliyor. Özellikle büyük şehirlerde, ekonomik belirsizlikler, yaşam standartları ve kadınların iş gücüne katılımının artması gibi etmenler doğum oranlarını etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.

Yaşlanan nüfus ve düşen doğum oranları, Türkiye gibi genç nüfusa sahip ülkeler için çeşitli zorluklar yaratabilir. İş gücü piyasasında dengesizlikler, sosyal güvenlik sistemlerinde baskı ve sağlık hizmetlerine yönelik artan talep, devlet politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılacak. Ancak, bu değişim aynı zamanda yaşlı bireylerin deneyimlerinden faydalanarak toplumun daha sağlam bir temel oluşturması için bir fırsat da sunuyor.

Uzmanlar, Türkiye’nin bu demografik dönüşümü yönetmek için eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanında stratejik planlamalar yapması gerektiğini vurguluyor. Ülkenin geleceği, genç nüfusun potansiyelinden yararlanarak ve yaşlı bireylerin toplumda daha etkin bir rol almasını sağlayarak şekillenecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam ve Sağlık Haberleri