ÖZEL HABER: ESRA SARI
Türkiye'de değil dünyanın da birçok bölgesinde çevre sorunlarının yaşandığını ifade eden Uluslararası Su Elçileri Federasyon Genel Başkanı Özgür Aydıncak, anadolugazete.com.tr’ye yaptığı açıklamada, su sorununun tüm dünyada önemli bir sorun olduğunu söyledi.
Uluslararası Su Elçileri Federasyonuna bağlı 8 derneğin olduğunu belirten Aydıncak, federasyon olarak, vatandaşları su, toprak gibi çevre konularında bilinçlendirmeye çalıştıklarını anlattı.
Aydıncak, “İnsanlara ulaşabileceğimiz tek yön iletişim kanalları ve eğitim.” dedi.
Türkiye'de su arıtma tesislerinin hem kapasitesinin küçük olduğunu hem de suyun içerisinde bulunan kimyasal kalıntılarını arıtamadığını vurgulayan Aydıncak, şunları kaydetti:
"Endokrin bozucularının değil, ilaç kalıntıların bile mevcut dünyadaki arıtıma tesisleri arıtamıyor. Vücut ilacın yüzde 40-45’ini kullanıyor. Kalanını idrarla atıyor. İlaçları mevcut arıtma tesisleri arıtamıyor. Türkiye’de en çok kanser görülen yerler Trabzon, Samsun, Zonguldak, İstanbul, Yalova, Bursa, İzmir, Antalya, Mersin ve Konya. Konya’nın dışında kalan şehirlerin hepsi nehirlerin denize döküldüğü yerler."
Aydıncak, suyun birçok sebepten kirlendiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Sivas İmranlı’dan tertemiz doğan Kızılırmak Nehri, Bafra’ya gelene kadar 1360 kilometre yol kat ediyor. Bafra’da 10 tane ilin, ilçelerin, sanayinin ve tarımın kirliliğini almış. Su en yüksek seviyede bir kirliliğe sahip. Çünkü suyu arıtamadık. Biz onu ‘bazı uluslararası standartlarına' göre arıttığımızı düşünüyoruz. Hiç arıtmadan, tarımda kullanıyoruz. Bitkileri o suyla suluyoruz. Daha sonra o bitkileri hayvanlar tüketiyor. Bu sadece Türkiye Cumhuriyeti’nde olan bir durum değil. Tüm dünyada yaşanıyor. Türkiye yüzde 95 oranında herkese içme suyu sağlar. Yüzde 95 oranında da atıkları toplarız."
"DÜNYADA 2 BUÇUK MİLYAR İNSAN SAĞLIKLI SU KAYNAKLARINA ERİŞEMİYOR"
Aydıncak, dünyada 2 buçuk milyar insanın sağlıklı su kaynaklarına erişemediği belirterek, şöyle konuştu:
“6 milyon insanın her yıl içme suyuna ulaşmadığından dolayı öldüğü bir dünyada Türkiye Cumhuriyeti’nde susuzluktan dolayı ölen bir kişi yoktur. Dünyada 8 milyar insan yaşıyor. 1 milyar insan ise engelli. Savaş, kaza ya da genetik yapının bozulmasından dolayı engelli. Biz kirlilikle mücadele etmediğimiz takdirde bunları çözmemiz mümkün değil."
Ankara’da yaklaşık 7 milyon insanın yaşandığını anımsatan Aydıncak, Ankara'da bulunan su arıtma tesisinin kapasitesinin de yetersiz olduğunu belirtti.
Norveç de somon balıkları üzerinde yapılan bir araştırmadan bahseden Aydıncak, balıkların bünyesinde yüzde 50 oranında plastiğe rastlandığını söyledi.
Aydıncak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Somon balıklarının bünyesinde en çok görülen plastik; araba lastiği. Nehirlerden araba lastiği geliyor. Bunun sebebi ne? Yüzbinlerce ötede, fren yaptığımız da lastiklerden küçücük parçalar kopuyor. Yağmur yağıyor. O parçalara derelere, dereler nehirlere, nehirler de denizlere taşıyor. İnsanlığın kendisine verdiği zararı başka bir tür vermiyor.”
“90 KAMYON PLASTİK TOPLADIK”
13 Eylül’de Edirne’den Kars’a Federasyon olarak yürüyüş başlattıklarını belirten Aydıncak, yürüyüş sırasında plastik topladıklarını kaydetti.
Aydıncak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2 bin 93 kilometreyi çöp toplayarak yürüyoruz. Ören yerinden yürüyüşe başladık. Tablo korkunç. Her ilden 1 kamyon plastik çıkacağını düşünüyorduk. Ancak iş hiç öyle olmadı. 90 kamyon kadar plastik topladık. Edirne’ye kadar 600 kamyon plastik toplarız diye düşünüyorum. Her metrede 4 ila 6 tane plastik şişe görüyoruz. Sivas korkunçtu. Erzincan’ın merkezi temizdi. Yozgat perişan. Onun dışında temiz bir il görmedim.”
"PLASTİK DOĞA DA YOK OLMUYOR"
Yollarda özellikle su şişesi, bebek bezi, ıslak mendil gibi plastik materyallerini gördüklerini belirten Aydıncak, “Plastik doğa da yok olmuyor. Lütfen doğaya plastik atmayın. İlaç da atıyorlar. Doğada bulunan ilaç yağmura ve güneşe maruz kaldığında eriyecek, toprağa karışacak. Kimyasallar ve plastikler hareketli bir malzeme. O toprakta yetişen bitkileri hayvanlar tüketecek. Döngü bir şekilde devam edecek.” ifadelerini kullandı.
"DÜNYADAKİ PLASTİĞİN YÜZDE 97’Sİ TOPLANAMADI"
Aydıncak, insan sağlığını çok ciddi tehdit eden bir durumla karşı karşıya olduğumuzu vurgu yaparak, sözlerini şöyle noktaladı:
"Geri dönüşüm diye bir şey yok. Dünyadaki plastiğin yüzde 97’si toplanamadı. Toplanan yüzde 3’ü dönüştürülüyormuş gibi yapıldı. Dönüştürme yok. 1950’den 2015’e kadar 8,3 milyar ton plastik üretildi. Bunun 2 buçuk milyar tonu günlük hayatınızda kullandığınız malzemeler. 6 milyar ton plastik şu anda Atlas ve Pasifik Okyanusunda. Türkiye’nin 3 katı büyüklüğünde kıtalar oluşmuş durumda."