Dünya Prematüre Günü, prematüre bebeklerin ve ailelerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekmek amacıyla 2008 yılında Dünya Prematüre Ağı tarafından başlatıldı. Bugün, milyonlarca bebek her yıl erken doğum nedeniyle sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 15 milyon prematüre doğum gerçekleşiyor. Bu da her 10 bebekten birinin erken doğduğunu gösteriyor.
Prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için erken tanı, tıbbi destek ve bakımın büyük önem taşıdığına dikkat çekilen 17 Kasım Dünya Prematüre Günü'nde, birçok ülkede farklı etkinlikler düzenleniyor. Türkiye'de de sağlık kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, prematüre doğumun riskleri, erken doğumun önlenmesi ve prematüre bebeklerin bakımına dair eğitimler, seminerler ve sosyal medya kampanyaları gerçekleştiriyor.
PREMATÜRE BEBEKLERİN YAŞAM MÜCADELESİ
Prematüre doğan bebekler, genellikle doğum ağırlığının düşük olması, solunum ve sindirim sistemi gibi hayati fonksiyonların tam olarak gelişmemesi nedeniyle yoğun bakımda uzun süre kalmak zorunda kalabiliyor. Erken doğum, aynı zamanda nörolojik ve gelişimsel sorunlar gibi uzun vadeli sağlık problemlerine de yol açabiliyor. Ancak gelişen tıbbi teknoloji ve yenilikçi tedavi yöntemleri sayesinde prematüre doğan bebeklerin hayatta kalma oranı her geçen yıl artıyor.
Uzmanlar, erken doğum riskini azaltmak için gebelik sırasında düzenli sağlık kontrolleri ve doğru beslenme gibi önlemlerin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için özel bakım ve aile desteği gerektiği de belirtiliyor.
TOPLUMSAL FARKINDALIK ARTMALI!
Dünya Prematüre Günü, yalnızca erken doğum konusunda farkındalık yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda prematüre bebeklerin bakımını üstlenen ailelere ve sağlık çalışanlarına da moral ve destek olmayı amaçlıyor. Erken doğumun, toplumda daha çok bilinmesi ve anlaşılması gerektiği vurgulanarak, bu konuda daha fazla duyarlılığın oluşması hedefleniyor.
Bu özel günde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de prematüre bebeklerin aileleri, sağlık profesyonelleri ve gönüllü kuruluşlar bir araya gelerek, prematüre doğumun toplumsal bir sorun haline geldiğine dikkat çekiyor ve daha sağlıklı bir gelecek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini ifade ediyor.