'İstibdat Kumpanyası' Şinasi Sahnesi'nde bu akşam final yapıyor

Perde Sanat Tiyatrosu tarafından 2 sezondur sahnelen 'İstibdat Kumpanyası' adlı tiyatro oyunu, Şinasi Sahnesi'nde bu akşam saat 20.00'de oynayacağı son oyunla sezonu kapatacak.

Perde Sanat Tiyatrosu tarafından 2 sezondur sahnelen 'İstibdat Kumpanyası' adlı tiyatro oyunu, Şinasi Sahnesi'nde bu akşam saat 20.00'de oynayacağı son oyunla sezonu kapatacak.

Sanat Yönetmeni Caner Karadağ'ın yönetiminde 'İstibdat Kumpanyası' oyunu, seyirciden 2 sezondur tam not alıyor. Oyunun Ankara finali öncesinde tiyatro oyuncularıyla bir araya geldik.

"Akil Efendi" karakterini canlandıran oyuncu Mehmet Ali Çetintaş ve "Tevfik Efendi" karakterini canlandıran Volkan Özbay ile oyuna ve sanata dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

ÖNCELİKLE KENDİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ?

Mehmet Ali Çetintaş: 21 Haziran 1994 Ankara doğumluyum ve Ankara’da yaşıyorum. 2015 yılında başladığım diksiyon, temel oyunculuk ve kamera önü oyunculuğu gibi eğitimleri tamamladıktan sonra 2018 yılında Perde Sanat Tiyatrosunun "Rulet" adlı tiyatrosunda yüzbaşı karakterini canlandırdım. Nereye, Alaaddin Kukla Tiyatrosu, Meyhanedeyiz ve Külhani adlı oyunlarda sahnede kalmaya devam ettim. Uluslararası festivallerde ödüller alan Savaş Suçu kısa filminde de kamera karşısına geçtim. Bu sene İstibdat Kumpanyasında "Akil" karakterini seyirciyle buluşturuyorum.

Volkan Özbay: 1976 Ankara doğumluyum. 1 kız babasıyım. 40 yıla yaklaşan bir zamandan beri sahne sanatları özellikle tiyatro ile ilgileniyorum.

TİYATROYA NASIL BAŞLADINIZ? SİZİ ÇOK ETKİLEYEN BİR OYUN YA DA YAZAR VAR MI?

Volkan Özbay: İlkokul yıllarında sahne tozunu öyle bir yutmuşum ki yıllardır bıkmadan usanmadan sahne önünde, arkasında aktif olarak çalışmaya devam ediyorum.

Güncel yazarlar arasında özel olarak şu yazar diyebileceğim takip ettiğim biri yok açıkçası. Elimden geldiğince okumaya ve izlemeye çalışıyorum.

TİYATRO SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Mehmet Ali Çetintaş: Tiyatro benim için bir yandan kişisel bir iç yolculuğu diğer taraftan da özgürleşmeyi ifade ediyor. En sevdiğim kısımlarından birisi role hazırlanma ve karakteri oluşturma olmuştur. Hem özgürleştiğimi hissettiğim hem de karaktere kendimden bir şeyler katmak için uğraştığım bu dönem benim için büyük anlam ifade ediyor. Özellikle de seyirci karşısında bu karakterin değer görmesi, sevilmesi insanın gönlünü zenginleştiriyor. Sahnede başka biri olabilmek, o rolü yaşayabilmek ve insanın ömrüne sığdıramayacağı başka bir karakteri yaşatmak sadece tiyatroyla sağlanabilecek bir değerdir. Böyle bir şansı yakalamış olmak beni tiyatroya ve oyunculuğa her daim bağlamıştır.

Volkan Özbay: Benim için kendimi özgür hissedebildiğim, bir şey üretebilmek yaratabilmek baştan var edebilmek adına sonsuz imkân sunan tiyatro hayatımın en özel anılarını yakalayabildiğim sonsuz bir mutluluk kaynağı gibi.

"GURURLUYUZ"

İSTİBDAT KUMPANYASI FİNAL YAPIYOR, OYUNLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?

Volkan Özbay: İstibdat Kumpanyası dolu dolu 2 yılın sonunda ne yazık ki final yapmak zorunda kalıyor. 2 yıldır tüm ekip arkadaşlarımız ile birlikte hep daha iyiyi arayarak oyunumuzu daha nasıl yukarılara taşıyabiliriz aradık. Başlangıç olarak aldığımız güzel yorumlar ve alkışlar arasında 23. Direkler Arası Tiyatro Festivalinde aldığımız "En İyi Komedi Oyunu Ödülü" ile ne yazık ki final yapmak zorunda kaldık. Eminim devam edebilsek fırsat verilse daha nice ödüllere yelken açacaktık. Ödüllü ve güzel bir oyunun final yapması daha güzel bir oyunun çalışılmasının da önünü açacak tabi ki. Ekibimiz birlikte olur daha da büyürsek daha çok daha iyi işler çıkarmaya devam edeceğiz.

Mehmet Ali Çetintaş: İstibdat Kumpanyasının final yapmasına gerçekten üzülüyorum. Gerek ekip içindeki uyum ve dostluk, gerekse oyunun sahnede bize yaşattığı heyecan bakımından çok güzel bir deneyimdi. Bu sene oyunun, direklerarası seyirci ödüllerinde Ankara’da en iyi komedi oyunu seçilmesi de bize ayrı bir gurur yaşattı. Bütün ekip arkadaşlarım gerçekten büyük emek sarf etti ve hepsi de benim gözümde çok başarılıydı. Oyunun ilk sezonunda oynayamamıştım. İkinci sezonunda kısa bir zamanda "Akil" rolüne hazırlanıp verdiğim emeğin karşılığını hayal edemeyeceğim kadar güzel bir şekilde aldığımdan bende oyunun yeri hep ayrı olacaktır.

SON OLARAK TİYATRO SEYİRCİLERİNE VERMEK İSTEDİĞİNİZ BİR MESAJINIZ VAR MI?

Mehmet Ali Çetintaş: Tiyatro sahnesi, oyuncular ve seyirciler için başka hiçbir şekilde deneyimlenemeyecek bir yer. Her şeyin canlı ve iç içe olması, seyircilerle oyuncuların kaynaşması, herkesin o oyun için bir araya gelip aynı anda aynı yerde olması tiyatroya ayrı bir tat katıyor diye düşünüyorum. Böyle bir değeri layıkıyla yaşatmak ve geleceğe aktarmak hepimizin görevi. O nedenle tiyatronun peşini bırakmamalıyız. Tiyatro seyircisiyle var olur

Volkan Özbay: Ankara seyircisi lütfen özel tiyatrolara desteğini sürdürsün. Sürdürsün ki daha üst seviye oyunlar yapabilelim.

OYUNUN ÖZETİ

Osmanlı döneminde geçen oyunda Padişahı tahttan indirme planı yapan Şeref Paşa, halkı galeyana getirmek için tiyatroyu kullanmak ister bu yüzden Fransa’dan yarı Fransız yarı Türk Samuel Efendi’yi getirterek, Edmond Rostand’ın Cyrano de Bergerac adlı oyununun sahnelenmesini ister. Tabii bu oyunun sahnelenmesi için oyunculara da ihtiyaç vardır. Tiyatroların yakıldığı, oyuncuların sürgün edildiği bir dönemde oyuncu bulmak da pek tabii çok zordur. Şeref Paşa bunun için yardımcısı Sefer Bey’i görevlendirir. Sefer Bey ise ancak Recai Efendi’nin topluluğunu bulabilir. Provalar başladıktan sonra, artık seyirci için sürprizler de başlamış olur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam ve Sağlık Haberleri