ÖZEL HABER: ESRA SARI
Göz Hastalıkları ve Göz Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi, dünyadaki körlük ve görme bozukluğunun önde gelen nedenleri arasında kataraktın yer aldığını söyledi.
Op. Dr. Hakan Terzi, anadolugazete.com.tr’ye yaptığı açıklamada, göz merceğinin çeşitli sebeplerle saydamlığını kaybederek, ışık geçirmez hale gelmesi olarak tanımlanan kataraktın, Türkiye'de en yaygın göz hastalığı olduğunu ifade etti.
KATARAKTIN BELİRTİLERİ NELER?
Görme keskinliğinin giderek azalması, çift görme, ışık hassasiyetinde artış, ışık saçılmaları, gözlük numaralarının sık sık değişmesi, soluk görme, renklerin sararması, okumada zorluk ve gece görüşte azalma gibi rahatsızlıkların kataraktın belirtileri olduğunu vurgulayan Op. Dr. Terzi, yaş, travma, genetik hastalıklar, ilaç kullanımı ve gözdeki diğer hastalıkların kataraktın oluşmasına neden olabileceğine işaret etti.
"KATARAKT GENELDE YAŞLILIK HASTALIĞI OLARAK BİLİNİR"
Katarakt rahatsızlığının ortaya çıkmasının en sık görülen sebebinin ‘yaşlılık’ olduğunu belirten Op. Dr. Terzi, şöyle konuştu:
“Tıpkı saçlarımızın beyazlaması gibi göz merceğimiz de yaşla birlikte şeffaflığını kaybeder ve görmemizde bozulmaya neden olur. Katarakt genelde yaşlılık hastalığı olarak bilinir ve 60 yaş üstünde oldukça sık rastlanır. Bunun yanı sıra doğumsal etkiler de önemli. Genetik hastalıklar annenin gebelikte kullandığı ilaçlar ve geçirmiş olduğu hastalıklar. Travma; çocukluk ve erken yaşta görülen kataraktların en sık nedenidir. Gözdeki diğer hastalıklar üveit glokom, metabolik hastalıklar, kronik hastalıklar (diyabet /şeker) gibi, sistemik ve kas hastalıkları, ilaç kullanımı; damla ve ağızdan alınan kortizonlu ilaçlar.”
Katarakt rahatsızlığının tedavi yönteminin ‘cerrahi’ olduğunu vurgulayan Op. Dr. Terzi, konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Kataraktın; gözlük, damla ya da ameliyatsız başka yöntemlerle tedavisi söz konusu değildir. Modern katarakt cerrahisinde saydamlığı kaybolmuş mercek alınarak yerine suni bir mercek yerleştirilir. Lazerle dikişsiz katarak ameliyatı (Fakoemülsifikasyon) günümüzde kullanılan en modern yöntemdir. Bu yöntemde gözde açılan yaklaşık 3 milimetrelik bir kesiden içeri girilerek cihazla göz merceği eritilerek dışarı alınır. Yerine katlanarak yaklaşık üç milimetrelik bir kesiden geçebilen suni mercek konulur. Bu ameliyat yaklaşık 10 dakika civarında sürmektedir. Anestezi göz çevresine yapılan bir enjeksiyon ile ya da iğne yapmadan sadece damlalarla sağlanmaktadır. Özel durumlar hariç genel anesteziye yani narkoza ihtiyaç duyulmaz.”
GELİŞEN TEKNOLOJİ SAYESİNDE OPERASYONLAR ÇOK HIZLI!
Op. Dr. Hakan Terzi, gelişen teknoloji sayesinde operasyonların mümkün olduğunca hızlı gerçekleştiğine dikkati çekti.
Katarakt tedavisinin mikrocerrahi gerektiren çok önemli bir ameliyat olduğunu vurgulayan Op. Dr. Terzi, “Günümüzde katarak cerrahisi FAKO tekniği ile altın standartlarına kavuşmuştur. Yapılan teknolojik araştırmalarda genelde göz içi mercekler (GİL) üzerine yoğunlaşmıştır.” diye belirtti.
Katarakt tedavi yönteminde tek odaklı ( Monofokal) lensler, üç odaklı (Trifokal) lensler, EDOF (Fokus derinliğini arttıran ) lensler kullanıldığını ifade eden Op. Dr. Terzi, şunları söyledi:
“Tek odaklı lensler; ameliyat sonrası hasta uzağı görür, yakını görmesi için yakın gözlüğü verilir. Üç odaklı (Trifokal) lenslerle hastalar yakın, orta ve uzak mesafeyi rahatlıkla görebilirler. Gözlük kullanımına ihtiyaç duymazlar. EDOF lensler ise çeşitli nedenlerle trifokal lens takılamayan hastalara uyguladığımız merceklerdir. Yarı akıllı mercek olarak da bilinirler. Trifokal lenslerin günümüzde yaygın bir kullanımı da gözlüklerinden kurtulmak isteyen 50-55 yaş üstü kataraktı olmayan hastalardır."