Kaygı bozukluğu belirtileri neler? Gelecek kaygısı yaşayanlar bunlara dikkat! Psikolog Ece Göver yol haritasını anlattı

Psikolog Ece Göver, kaygı bozukluğunun kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen ve sürekli hale gelen yoğun bir endişe hali olduğunu belirterek, özellikle üniversite öğrencilerinin ekonomik belirsizlikler ve gelecek kaygısıyla baş etmekte zorlandığını ifade etti. Göver, bu konuda aile ve sosyal desteklerin önemine dikkat çekti.

ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN

Günümüzde ekonomik belirsizlikler, işsizlik oranlarındaki artış ve geleceğe dair güvensizlik hissi, birçok gencin yaşadığı kaygı sorunlarını daha da belirgin hale getiriyor. Bu durum gençlerde kaygı bozukluğu olarak tanımlanan ruhsal bir rahatsızlığa yol açabiliyor. Psikolog Ece Göver, üniversite öğrencilerde sıkça rastlanan bu sorunun belirtileri ve çözüm yolları hakkında bilgi vererek, gençlerin bu durumla başa çıkmak için aile ve sosyal destekten faydalanması gerektiğini belirtti.

Psikolog Ece Göver, kaygı bozukluğunu kişinin günlük yaşamını işlevselliğini bozacak derecede yoğun ve sürekli endişe hali olarak tanımladı. Göver, bu durumun fiziksel ve psikolojik belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti. Göver, “Aşırı kalp çarpıntısı, uyku problemleri, yorgunluk ve umutsuzluk kaygı bozukluğunun temel belirtileridir. Özellikle sınav haftası gibi kısa dönemli kaygılar normaldir. Örneğin, Bir sınav, önemli bir sunum veya geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle herkes kaygı hissedebilir; bu çok doğal bir tepkidir ancak bu endişeler sürekli hale gelirse, kaygı bozukluğundan söz edilebilir.” dedi.

KAYGI BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ

Ece Göver, kaygı bozukluğunun belirleyici fiziksel belirtilerinin arasında kalp çarpıntısı, terleme, titreme, yorgunluk ve uykusuzluk olduğunu, psikolojik olarak ise umutsuzluk ve yoğun stres gibi belirtiler gözlenebileceğini ifade etti. Bu belirtilerin günlük hayatı etkileyecek derecede şiddetli olması durumunda, kişinin bir uzman desteği almasının gerektiğini belirten Göver, “Eğer sınav sonrası kaygı sona ermez, sürekli ve aşırı bir endişe hali devam ederse, bu kaygı bozukluğuna işaret ediyor olabilir.” dedi.

Türkiye’de gençlerin artan ekonomik belirsizliklerle birlikte gelecek kaygısı yaşadığını vurgulayan Göver, üniversite öğrencilerinin iş bulma zorlukları ve yaşam standartlarındaki düşüş nedeniyle kaygılarının arttığını ifade etti. Göver, “Gelecek kaygısı yaşayan öğrenciler destek alabilirler. Aile ve sosyal destek çok önemli. Öğrenciler aynı zamanda sosyal destek almaktan da çekinmemeli; bu dönemde yalnız olmadıklarını fark etmeleri için arkadaşlarıyla ve sosyal çevreleriyle paylaşımlar yapmaları çok değerli.” diye konuştu.

KAYGU BOZUKLUĞUNA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Psikolog Ece Göver, kaygı bozukluğu ile baş etmenin ilk adımının, bireyin kendine ve çevresine destek olabilecek kaynaklardan faydalanması olduğunu belirtti. Göver, gençlerin kendilerini yalnız hissetmemeleri gerektiğini de belirterek sosyal desteğin önemine dikkat çekti: “Aynı durumda olan birçok genç var ve bu durumu paylaşarak sosyal destekten faydalanmak, gençlere yalnız olmadıklarını ve başkalarının da benzer kaygılar yaşadığını gösterir. Kaygı bozukluğu ile baş etmek için arkadaş çevresiyle iletişimde kalmak ve bu deneyimleri paylaşmak önemli.”

ÜNİVERSİTELERİN DANIŞMANLIK MERKEZLERİ UNUTULMAMALI

Göver, psikolojik destek almanın gençler için etkili bir çözüm olabileceğini belirtti ancak devlet hastaneleri ve ücretsiz danışmanlık hizmetlerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle gençlerin bu hizmetlerden düzenli faydalanmakta zorlandığını da ekledi.

“Devlet hastanelerinde yoğunluk çok fazla. Randevu almanın ve aynı psikologdan düzenli destek almanın zor olduğu durumlar var." diyen Göver, "Üniversitelerin çoğu öğrencilerine ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti sağlıyor; bu imkânlardan faydalanmak daha verimli olabilir.” dedi. Göver, aynı zamanda bazı özel danışmanlık merkezlerinin de öğrenciler için uygun ücretler sunduğunu ve gençlerin bütçelerine uygun seçenekleri araştırabileceklerini belirtti.

Psikolog Ece Göver, aynı zamanda burs ve bütçeye uygun psikolojik destek seçeneklerinin de araştırılabileceğini ifade etti. Göver, “Üniversiteler dışında bazı danışmanlık merkezleri öğrenciler için uygun ücretler sunuyor. Burs olanakları da araştırılmalı; destek ve çözümler mümkün. Buna ek olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi Kadın Danışma Merkezi de psikolojik destek sağlıyor.” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam ve Sağlık Haberleri