ÖZEL HABER: ALİ MEDİRASLAN
Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği Başkanı Kemal Yücel, Türkiye’nin canlıdan organ naklinde dünya lideri olduğunu ancak kadavrada sonlarda olduğunu söyleyerek, Avrupa ülkelerinde organ nakillerinin yüzde 80’inin kadavradan yüzde 20’sinin de canlıdan yapıldığını aktardı.
Yücel, ülkemizde ise tam tersi bir durumun yaşandığını ve hastaların nakil beklerken hayatını kaybettiğini söyledi.
Ülkemizin kadavradan organ nakli konusunda sayıca istenilen seviyenin çok altında yer aldığını ve bilinçli bireylerin hayattayken gönüllü organ bağışı başvurusu yapmalarına rağmen medeni ve miras hukukunun buna engel olduğunu ifade eden Yücel, şunları kaydetti:
“Türkiye'de organ nakli bekleyen hastaların sayısının her geçen gün artması ve bağışçı sayısının yetersiz olması nedeniyle hayatlar soluyor. Kişinin aksi beyanı olmadıkça doğuştan bağışçı kabul edilmesini öngören 'varsayılmış rıza sistemi'nin yıllardır TBMM’de beklediği ve bu süreçte nakil bekleyen hastaların hayatlarını kaybediyor. Bunun yanı sıra kişi kendi hür iradesiyle organlarını bağışladığı halde beyin ölümü gerçekleştikten sonra birinci derece yakınlarının duygusallığı sebebiyle onay verilmediği için bağışlanamayan organlar nakil bekleyen hastalara can olacakken toprak oluyor.”
Ülkemizde kadavradan organ bağışı sorunun çözümünde, vatandaşlarında kendi hür iradeleriyle Sağlık Bakanlığına bağlı birimlere yapmış oldukları gönüllü organ bağışçısı olduklarına dair yazılı beyanın yanı sıra her vatandaşı doğuştan bağışçı sayan ve pek çok Avrupa ülkesinde uygulanan ‘Varsayılmış Rıza Sistemi’nin çok etkili olacağı görüşünü savunan Kemal Yücel, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl Türkiye'de bin 711 kişiye beyin ölümü tanısı konulmasına rağmen vefat eden bu kişilerin sadece 289’unun yakınlarının organ bağışına onay vererek başka yaşamlara umut oldu. Buradaki rakamlarda da anlaşılacağı üzere ülkemizdeki kadavradan bağış oranları maalesef hâlâ çok düşük oranlarda seyretmekte.
Türkiye Büyük Millet Meclisi acilen ‘varsayılmış rıza sistemi’ni yasallaştırmalı. Bu sistemin uygulamaya konulması halinde Türkiye’de de bağış oranlarında artış olacağını düşünüyoruz. Kadavradan organ nakillerinin artmasıyla birlikte organ nakli bekleyen hastalara da yaşama şansı verilecektir.”