Psikolojik Danışman Şevval Çelik'ten bağlanma stilleri ve ilişkiler konusunda dikkat çeken açıklama

Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Şevval Çelik, bağlanma stillerinin bireylerin hayatında ve ilişkilerinde nasıl bir rol oynadığını anadolugazete.com.tr’ye anlattı.

Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Şevval Çelik, bağlanma stillerinin çocukluktan yetişkinliğe uzanan etkilerini anlattı. Güvensiz bağlanma sorunlarının onarılabileceğini vurgulayan Çelik, sağlıklı ilişkiler için farkındalığın önemine dikkat çekti. Çelik, bebeklik ve çocuklukta temelleri atılan bağlanma tarzlarının yetişkinlikteki sosyal ve romantik ilişkilerden, bireylerin ruhsal sağlığına kadar geniş bir etki alanına sahip olduğunu belirtti.

Yetişkinlerde bağlanma stillerinin temel özellikleri nelerdir?

Bağlanma stillerini detaylı incelediğimizde bebeklerde bağlanma stilleri ve yetişkinlerde bağlanma stilleri şeklinde ikiye ayrıldığını görüyoruz. Yetişkinlerde bağlanma stilleri:

Güvenli Bağlanma: Kendine ve başkalarına karşı olumlu bakış açısı söz konusudur. Yetişkin, yakınlık kurmada rahat ve özerk davranışlar sergiler. Mutlu, samimi ve güven içeren sosyal ilişkilere sahip oldukları da gözlenmektedir.

Saplantılı Bağlanma: Kendine olumsuz, başkalarına olumlu bakış açısı söz konusudur. Yetişkin, aşırı bağımlıdır ve ilişkilere takıntılıdır. Başkalarının onayını alabilmek için neredeyse her şeyi yaparlar ve sürekli yan yana olmak isterler.

Kayıtsız Bağlanma: Kendine olumlu, başkalarına olumsuz bakış açısı söz konusudur. Yetişkin, yakınlığa karşı kayıtsızdır dolayısıyla arkadaş, aşk ve evlilik ilişkilerinde yakın bir iletişim ve etkileşim içinde bulunmak istemez. Bu durum bebeklikteki kaçınan bağlanma stili ile ilişkilidir.

Korkulu Bağlanma: Kendine ve başkalarına olumsuz bakış açısı söz konusudur. Yetişkin, yakınlıktan korkar ve sosyal açıdan kaçınır dolayısıyla arkadaş, aşk, evlilik gibi sosyal ilişkilerinde zayıf ve yetersiz iletişim kurarlar. Bu durum bebeklikteki dağınık bağlanma stili ile ilişkilidir.

BAĞLANMA STİLLERİ VE HAYATIMIZDAKİ ETKİLERİ NELERDİR?

İlişkilerde bağlanma stillerinin önemi nedir?

Bağlanma doğumdan, ölüme kadar insan davranışlarının bütünleyici bir parçası sayıldığı için bağlanma stilleri de ilişkilere olumlu veya olumsuz şekilde yansır. Bağlanma stilleri bireylerin nasıl iletişim kurduklarına, çeşitli ve farklı rollerini nasıl sergilediklerine, ortaya çıkan bir sorun olduğunda buna nasıl yaklaşıp, çözdüklerine, evlilik uyumlarına kadar birçok durumu anlamamıza yardımcı olabildiği için oldukça önemlidir.

Bir bireyin bağlanma stilini belirleyen temel etkenler nelerdir?

Aslında bu konuda çalışan birçok uzman var ve her uzmanın farklı görüşleri mevcut. Bu görüşlere göre temel etkenler; fiziksel rahatlık, duyarlı bakım, annenin çocuğa sağladığı kucaklayıcı ortam gibi çeşitleniyor ama kısaca genel görüş; bağlanma stilleri, bakım verenle çocuk arasındaki ilişkinin niteliği ile desteklenir ve şekillenir.

ÇOCUKLUKTA BAĞLANMA TARZLARININ YETİŞKİNLİKTEKİ YANSIMALARI

Çocukluk dönemindeki bağlanma tarzımız, yetişkinlikteki ilişkilerimizi nasıl etkiler?

Yetişkin bağlanma stilleri, dolayısıyla yetişkinlikte ki ilişkilerin, bakım veren-çocuk etkileşiminin niteliğiyle şekillendiği belirtilmiştir. Bebeklikte gerçekleşen bağlanma, geleceğe ilişkin pek çok konuda belirleyici olabilir. Güvenli bağlanma, duygusal sağlığın temeli olarak ele alınabilir ve bireylerin ilerleyen yaşamında doyum sağlayabileceği ilişkiler kurma kapasitesine yardımcı olurken güvensiz bağlanma stilleri, bireylerin kurdukları ilişkilerden doyum almasını zorlaştırabiliyor.

EBEVEYNLERİN GÜVENLİ BAĞLANMAYI DESTEKLEMEK İÇİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Bir çocuğun güvenli bir bağlanma geliştirmesi için ebeveynler nelere dikkat etmelidir?

Genel olarak bebekler 6 aylıktan başlayarak gerçek bir bağlanma duygusunu oluştururlar. Bebek ile anne arasındaki güvenli bağlanma, annenin sıcak, duyarlı, tutarlı ve gereksinimlerini gidermeye hazır olması ile gelişmektedir. Bebeklik döneminde geliştirilen güvenli bağlanma, çocukluk-ergenlik ve yetişkinlik yaşamına yansımaktadır. Ebeveynler, fiziksel, duygusal ve bilişsel yönden tutarlı, sıcak ve duyarlı bir ilişki kurmaya özen göstermeye dikkat etmelidir. Hatta bağlanma ilişkisinin kalitesi, kişinin psikolojik bağışıklık sistemi yerine geçmekte olduğunu vurgulamakta da fayda var.

Bağlanma stillerinin oluşmasında genetik mi, çevresel faktörler mi daha etkilidir?

Bağlanma kuramı, çevrenin daha önemli olduğunu, güvenlik ve bağlanma ihtiyaçlarımızın bebeklikte bakım verenlerimiz tarafından nasıl karşılandığıyla ilgili olduğunu vurgulamaktadır. Genetiğin etkilerine baktığımızda ise, bir araştırmada bağlanma stillerinin sadece kişinin kendisini değil, aynı zamanda sonraki nesillerini de etkileyen bir süreç olarak nitelendirmekte ve güvensiz bağlanmaya sahip olan bireylerin sonraki nesillere bu bağlanma stilini aktarılabildiği vurgulanmıştır. Tüm bunlara ek olarak güvensiz bağlanma geliştiren bireylerin daha fazla zihinsel ve davranışsal sorunlar yaşadığı daha fazla psikoterapi ve/veya psikiyatrik tedavi gördükleri, davranım sorunları ve antisosyal kişilik özellikleri geliştirme ihtimallerinin yüksek olduğu, fobik bozukluklar, anksiyete ve depresyona yatkın olduğu yapılan çalışmalarca tespit edilmiştir ama burada kesin bir cevap vermek pek mümkün görünmüyor çünkü ikisi de oldukça etkili ve ayırt ederek karara varmanın bizi doğru sonuçlara ulaştırmayacağını hatırlatmak gerek.

Ebeveynlerin iş yoğunluğu ya da duygusal mesafesi, çocuklarda bağlanma sorunlarına yol açabilir mi?

Burada evet yol açar veya hayır yol açmaz demek çok doğru değil bence. Çünkü bahsettiğim gibi ebeveynlerin bebekleri ile kurdukları iletişim ve etkileşimin kalitesine bağlı olarak cevap değişir. Biz uzmanlar, ebeveynlerin çocukları ile olabildiğince kaliteli zaman geçirmesini, duygusal açıdan dengeyi sağlayabilmelerini önemli buluyoruz. İş yoğunluğu, duygusal mesafe, yeterli zaman geçirememek vb. durumlar bağlanma sorunları açısından risk taşımaktadır.

Ebeveyn ve bebek arasında hem duygusal hem fiziksel yönden, tutarlı ve sıcak bir ilişkinin kurulması, geçirilen zamanın kaliteli değerlendirilmesi güvenli bağlanmayı oluştururken, bu şartların sağlanamaması durumunda güvensiz bağlanma oluşturmaktadır. Güvensiz bağlanma da bireylerde zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimlerinde gerilikler, kimlik oluşmasında sorunlar ve diğer ruhsal sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.

Bağlanma stilleri bireylerin toplumsal ilişkilerini nasıl etkiler?

Bağlanma stilleri, bireylerin hayatları boyunca oluşturacakları romantik, arkadaş vb. yakın ilişkilerinin doğasını ve yapısını dolayısıyla yaşam kalitesini, refah düzeyini aynı zamanda kendisi ve başkaları ile ilgili algısını da şekillendirmektedir.

Güvenli ve güvensiz bağlanma stilleri kısaca nasıl ayırt edilir?

Güvenli bağlanma dışında kalan tüm bağlanmalar “güvensiz” olarak değerlendirilmektedir. Güvenli bağlanma hariç diğer stillerin tamamında kişinin kendisi veya başkaları ile ilgili olumsuz bir yaklaşımı söz konusudur.

Toplumda yaygın olarak görülen bağlanma problemleri, aile yapısını ve sosyal ilişkileri nasıl etkiliyor?

Güvensiz bağlanma stilleri, etkileşim ve iletişim, güven, yakınlık kurabilme, duyguları anlama, ifade etme ve düzenleme gibi birçok işlevi olumsuz etkilendiğinden, aile yapısını ve sosyal ilişkilere de olumsuz yansımaktadır. Aynı zamanda güvensiz bağlanma geliştiren bireylerin daha fazla zihinsel ve davranışsal sorunlar yaşaması hayatın her alanında bireyleri ve çevrelerini genellikle olumsuz etkilemektedir. Sağlıklı ilişki kurmaları veya kurulan ilişkileri sağlıklı devam ettirmeleri zorlaşmaktadır.

İlişkilerde bağlanma sorunlarını çözmek için çift terapisi ne kadar etkili bir yöntemdir?

Özellikle bağlanma stillerinden kaynaklanan iletişim sorunları, güvensizlikler veya duygusal uzaklık gibi sorunlar profesyonel bir uzmandan, partnerlerin kendilerini tanıması, kendi bağlanma stillerini öğrenmesi, sağlıklı bir ilişkiyi geliştirebilmeleri gibi konularda destek almaları çiftleri daha etkili ve hızlı bir çözüm yoluna ulaştırabilmektedir. Tam olarak ne kadar etkili olduğu çiftlere göre değişebilmektedir.

Partnerler, birbirlerinin bağlanma stiline uyum sağlamak için neler yapabilir?

Bağlanma stilleri, sağlıklı ve dengeli bir ilişki için gerekli olan açık-net iletişim, istek ve beklentileri anlayabilmek, ortak paydada buluşabilmek, empati ve saygı, sabır gibi yapı taşlarını etkiler. Bu noktada da partnerlerin kendi benliklerini bulmaları ve kendi bağlanma stillerinin ne olduğunu bilmesi bu yapı taşlarını kendi ilişkilerine göre daha kolay şekillendirebilmesine yardımcı olabilir.

GÜVENSİZ BAĞLANMA TARZINI ONARMAK MÜMKÜN MÜ?

Çocuklukta oluşan güvensiz bağlanma tarzı, yetişkinlikte nasıl onarılabilir?

Bebeklikte oluşan güvensiz bağlanma tarzı, yetişkinlerde güvenli bir bağlanmaya dönüşebilir. Kendini tanıma ve farkındalık, kendine şefkat göstermeyi öğrenme, olumlu bir benlik anlayışı geliştirme, sağlıklı ilişkiler kurmaya çalışma, duygusal aktivite gelişimi gösterme, sosyal ve gerektiğinde profesyonel destekle bu süreç mümkün ve sürdürülebilir hale gelebilir. Önemli olan, kişinin değişime açık olması ve kendisine zaman tanımasıdır.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yaşam ve Sağlık Haberleri