ÖZEL HABER: ESRA SARI
Çikolata, bisküvi, dondurma, hazır kurabiye ve pastalar 7’den 70’e herkesin severek tükettiği besinlerden. Bu severek tükettiğimiz besinlerin insan sağlığına olumsuz etkileri olduğunu belirten Diyetisyen Nimet Kültekin, anadolugazete.com.tr okurları için rafine şeker, rafine şekerin insan sağlığına olumsuz etkilerini anlattı.
Öncelikle rafine şeker nedir, ne tür gıdalarda bulunur?
Rafine şeker; şeker pancarı veya şeker kamışından çeşitli işlemler sonucu elde edildiği gibi mısırdan da glikoz früktoz şurupları elde edilir. İşlenmiş şekerler basit bir enerji kaynağı olması sayesinde hızlı bir şekilde kana karışır. İçerisinde mineral, vitamin ve posa bulunmaz.
HAZIR YOĞURT VE KETÇAPTA DAHİ RAFİNE ŞEKER BULUNUYOR!
Rafine şeker, akla gelebilecek her türlü tatlı gıdada bulunur. Hem sofra şekeri hem de mısır şurubu gibi şeker içereceğinin düşünülmediği pek çok gıdaya da eklenir. Şekerli içeceklerden hazır kurabiyeler, çikolata, dondurma, reçeller, fındık ezmeleri, meyve püreleri, konserve sebze ve meyveler, konserve kuru fasulye, bazı ekmekler, unlu mamuller, az yağlı yoğurtlar ketçapta dahi belli oranda şeker bulunur.
RAFİNE ŞEKERİN İNSAN SAĞLIĞINA OLUMSUZ ETKİLERİ!
Rafine şekerin insan sağlığına olumsuz etkileri neler?
İnsan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkiye sahip olduğu için rafine şeker alımının kısıtlanması gerekmektedir. Özellikle yüksek oranda rafine şeker içeren içecekler tüketmek karın bölgesinde yağlanma ve obeziteyle sonuçlanabilmektedir. Yüksek oranda şeker tüketmenin kalp hastalığı riskini artırdığını doğrulayan birçok bilimsel araştırma mevcut. Yine rafine şekerden zengin diyetler duygu durum bozukluklarıyla sonuçlanabilmektedir. Şeker, diş minesinin zarar görmesine ve diş çürümesine yol açabilir.
HAZIR PASTALARDAN UZAK DURUN!
Peki şekeri hiç mi tüketmemeli miyiz?
Şeker günlük beslenmenin yüzde 10’ unu geçmeyecek şekilde tüketilebilir. Günlük enerji ihtiyacının çoğunu şekerden almamak için; Mümkün olduğunca hazır ve şerbetli tatlı tüketiminden kaçınmak, hazır kurabiye ve pastalardan uzak durmak, üzerinde şeker ilavesizdir yazan ürünleri almaya dikkat etmek, çay ve kahveyi şekersiz içmek, şekerli içecek tüketiminden kaçınmak, Şekerli besin tüketme ihtiyacını özellikle doğal meyvelerden karşılamak doğru olacaktır.
Fazla miktarda şeker tükettiğimizi nasıl anlayabiliriz?
Genel yorgunluk hali. Yeterince uyumuş olsak da uykusuz hissetmek, gün içinde çok efor harcayacak bir şey yapmamış olsak bile yorgun hissetmek gibi durumlar şeker tüketimimizin fazla olmasıyla ilgili olabilir. Konsantrasyon güçlüğü, yaptığımız işe, okuduğumuz yazıya vs odaklanırken zorluk yaşıyor olmamız fazla şeker tüketimine bağlı olarak gelişen uyku hali, yorgunlukla ilgili olabilir.
Daha çok tatlı yeme isteği, şeker beynimizdeki ödül merkezini uyardığı için yedikten sonra mutlu olmamızı sağlar. Bu mutluluk halini sürdürebilmek için de daha fazla yeme isteğimiz oluşabilir.
Gün içinde ruh halinde dalgalanmalar, şekerin beynimizdeki ödül merkezini uyardığını söylemiştik. Şeker tüketimi ödül merkezimizi uyardığı için oluşan mutluluk geçtikten sonra tekrar tekrar şeker tüketimi olmadığında bireylerde yoksunluk benzeri duygu durumlarının oluşmasına sebep olabilir. Cilt sağlığının bozulması, şeker içeren gıdalar ciltte kuruma, pul pul dökülmelere sebep olabileceği gibi şeker ve yağı fazla içeren tatlıların, paketli gıdaların fazla tüketimi ciltte sivilce oluşumuna da sebep olabilir.
Günlük beslenmemizde şeker hiç olmamalı mı, şekeri tamamen kesmeli miyiz?
Şekeri hiç tüketmesek tabii ki bizim için daha iyi olur ama tamamen bırakamıyorsak da dengeleyerek tüketmemiz olumsuz etkilerini en aza indirecektir. Günlük almamız gereken enerjinin en fazla yüzde 5-10’unu şeker ve şekerli gıdalardan alırsak aldığımız şekeri dengelememiz daha kolay olacaktır.