Son yıllarda meme kanseri vakalarının arttığını kaydeden Uğraş, erken teşhisin önemine dikkat çekti. "Gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde, elle muayenede fark edilemeyecek kadar küçük kitleler bile teşhis edilebiliyor. Erken teşhis, tedavi başarısını yüzde 95'e kadar çıkarıyor ve ölüm riskini büyük ölçüde azaltıyor" dedi.
ERKEN TEŞHİS İÇİN TARAMA YÖNTEMLERİ
Meme kanserinin erken teşhisi için tarama programlarının önemine değinen Uğraş, genç kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme kontrolü yapması gerektiğini söyledi. Kontrollerin, adet döneminin 4-10. günleri arasında yapılması öneriliyor. 30 yaşından sonra ise kadınların, kendine muayeneye devam ederken yılda bir kez meme ultrasonu yaptırmaları gerektiğini belirtti. 40 yaş ve sonrasında mamografi eklenmelidir.
Uğraş, tarama sonuçlarında şüpheli bir durum olduğunda kesin tanı için biyopsi yapılması gerektiğini vurguladı. Kontrol yaptırma korkusunun bazı kadınları tarama programlarından uzaklaştırdığını ifade eden Uğraş, "Erken teşhis için kontrollerin zamanında yapılması çok önemli. Böylece tedavi süreci daha kısa sürer ve meme kaybı riski azalır" dedi.
MODERN TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Son yıllarda, kanserli bölgenin çıkarılmasıyla gerçekleştirilen meme koruyucu cerrahi yöntemlerin yaygınlaştığını belirten Uğraş, tüm memenin alınması gereken durumlarda ise yeniden meme yapımının mümkün olduğunu aktardı. Meme kanseri tedavisinde cerrahiden radyasyon onkolojisine kadar birçok uzmanın işbirliğiyle en uygun tedavi yöntemlerinin belirlendiğini ve kişiye özel tedavi seçeneklerinin hızla geliştiğini ifade etti.
Uğraş, "Yeni tedavi yöntemleri, akıllı ilaçlarla birlikte hastalarımızın tedavi başarısını artırmaktadır" diye ekledi.