Dubai çikolatası, yüksek miktarda şeker ve yağ içerdiğinden sindirim sistemi üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir. Dr. Merve Bayram, “Şeker, yağ ve kafein gibi bileşenler, mide asidini artırarak reflüye yol açabilir. Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, yanma hissine neden olabilir. Ayrıca, çikolatadaki laktoz ve şekerler bazı bireylerde bağırsakta gaz oluşumuna neden olabilir” diye belirtti. Özellikle hassas bağırsak sendromu (IBS) olan kişilerde, bu tür içerikler mide kramplarını tetikleyebilir.
ALERJİK REAKSİYONLARA DİKKAT
Dubai çikolatası, Antep fıstığı gibi yaygın alerjenler içeriyor. Fıstık alerjisi olan kişiler için bu çikolata, ciddi sağlık riskleri oluşturabilir. Dr. Bayram, “Fıstık alerjisi, şiddetli alerjik reaksiyonlara yol açabilir ve anafilaksiye neden olabilir. Ayrıca, tahin susam tohumlarından yapıldığı için susam alerjisi olanlar için de risklidir. Kadayıf ise, gluten içeren buğday unu ile yapıldığından çölyak hastalığı veya gluten intoleransı olan bireyler için problem oluşturabilir” uyarısında bulundu.
KAN ŞEKERİNİ HIZLA YÜKSELTİYOR
Dubai çikolatasının bir diğer tehlikesi de yüksek şeker içeriği. Şekerin hızla kan şekerini yükselterek insülinin hızlıca salgılanmasına neden olabileceğini belirten Dr. Bayram, bu durumun uzun vadede insülin direncine yol açabileceğini vurguladı. “İnsülin direnci geliştiğinde, vücut insüline karşı daha az duyarlı hale gelir ve bu da tip 2 diyabet riskini artırır” dedi.
Sonuç olarak, Dubai çikolatası gibi tatlılar, kısa vadede tatmin edici olabilirken, aşırı tüketildiğinde sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Uzmanlar, bu tür ürünlerin aşırı tüketilmemesi gerektiği konusunda tüketicileri uyarıyor.