“Hayatın Özü nedir?” diye sorsak hepimiz farklı cevaplar veririz.
Sağlık, huzur, metanet, hoşgörü, sabır…
Her biri öz değerlerimizin başında geliyor. Aslında birçok şey ellerimizin arasından kayıp giderken farkında olmuyoruz. Duygularımızı iyi sahiplenebilme konusunda biraz yetersizlik mi var acaba içimizde?
Olduğumuz yerden mutlu olmuyoruz, kazandıklarımız bir yere kadar mutlu ediyor yine olmayanın peşine düşüyoruz.
Amaçlarımız doğrultusunda ilerlerken, çetin kayalar çıkabiliyor önümüze.
İşte orada geri dönmek ya da yön değiştirmek yerine, kayaları aşmayı denemek lazım değil mi?
İnsan, mücadelesi ölçüsünde ödüllendirilir. İsteklerimize kavuşabilmek, ne kadar istediğimiz ve isteğimiz yönünde ne derece savaştığımızla ölçülür.
Yeni şeyler katar ömrümüzün bir günü,
İçimizde yarım kalmışlıklara… Hayatın özünü benimseyememiş gibiyiz bazen…
Herkes farklı hayatta... Kimileri yaşar gider hayatı, kimileri sever yaşar hayatı… Ne kadar çok şey var oysa ömür masasında.
Duygularımız, alkışladığında gönlümüzü yeniden dediğinde.
Haydi yeniden dercesine akarken sana hayat;
Cevapsız kalma… Kucakla yaşamı…Yaşamın güzel detaylarını…