Bu yıl ikincisi düzenlenen ve Pazar günü sona olan Ankara Kitap Fuarı ATO Congreisum’da kapılarını açtı. Futa önceki geçen yıla göre biraz sönük başladı. Ben umuyorum ki Cumartesi ve Pazar günü başta Ankaralı kitapseverler olmak üzere edebiyata ilgi duyanlar kitap fuarını akın edecektir.
Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği ve Eylül Fuarcılığın öncülüğünde gerçekleşen organizasyonunda fuarı ziyaret etme imkanı buldum. Çünkü hem Anadolu Gazetesi hem de Kırıkkale İL gazetesi yazarları Selçuk Silsüpür ve Süleyman Altın stant açarak kitaplarını tanıtıyorlardı.
Fuarı şöyle bir dolaştım bazı yazarların stantları çok az ilgi görürken Türkiye’nin tanıdığı yazarların stantları ise ziyaretçi akınına uğramıştı. Özellikle kenar ve kıyılarda ekonomik nedenlerden dolayı stant açan yazarların okuyucularını bekliyor olması beni hem üzdü hem de düşündürdü.
Neden düşündürdü derseniz onu açıklayayım. Düşünün bir kitap fuarı açıyorsunuz ilgi neredeyse yok denecek kadar az. Ucuz veya pahalı kendinize göre binlerce kitabı bulacağınız bir kitap fuarı bu kadar ilgisizliği hak etmiyor.
Görüşlerini alıp sohbet etme imkanı bulduğumuz Türk dünyasına ışık tutan kitapları ile adından söz ettiren Araştırmacı Yazar Selçuk Silsüpür, “Türk Dünyası’nı anlattığım dört kitabımla okuyucularımla buluştum. Türk Dünyası’nı ele aldığım bu kitaplarımda okuyucularımın desteği beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Standımıza ilgi her geçen gün artıyor. Okuyucularım bu desteği ile toplumumuza faydalı nice güzel kitaplar çıkarmayı temenni ediyorum” dedi.
Bir diğer yazar ve şair Kırıkkale Keskinli Davut Tunçbilek’te, “Bu sene geçen yıllara göre katılım biraz az olmasına karşın okuyucuların ilgisi oldukça fazla ve bu beni mutlu etti. Kitaplarımıza gösterilen ilgiye çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yazarların ve yayınevi sahiplerinin en büyük şikayetini sizlerle paylaşmak isterim. Bu sene fuara yaklaşık 300 yayınevi katılmasına karşın belki bunda ekonomik sıkıntılar belki başka nedenler vardır bilmiyorum ama bu yıl kitapseverlerin daha az kitap aldığı işin acı gerçeği. Birçok yayınevi sahibinin ortak sıkıntısı kitapseverlerin indirimleri az bulması belki bunun en büyük nedeni.
Fakat yayınevi sahipleri de kendilerini kağıda gelen zamlar nedeniyle savunuyor. Diyorlar ki kağıt fiyatları tavan yapmış durumda ve ithal ettiğimizden dolayı kitap basmak ve bunun maliyetini karşılamak kolay değil onun için indirimi makul bir oranda tutmaya çalıştık.
Ama size daha ilginç bir bilgi vereyim Ankara Ticaret Odası’nın fuara ev sahipliği yapan ATO Congerimu’un stant fiyatları yazarları çok zorlamış durumda. Fuarda stant açmak isteyen bir yazar 5 metrekarelik bir yer kiralamak istese 10 günlüğü 3 bin lira imiş. Şimdi sormak lazım her yazar aynı ilgiyi alakayı görmüyor bu 3 bin lirayı nasıl ödeyecek? Yani bunun bir orta yolu yok mu diye düşündüm? ATO yönetimi bu konuyu bundan sonraki yıllarda düzenleyeceği fuarlar için bir kez daha düşünmeli. Çünkü fiyatların yüksekliği belki de birçok yazarı fuara gelmekten caydırmış olabilir diye düşünüyorum.
Yazarlarımıza gerekli kolaylığı ve gerekli yardımı gösterelim ki onların yazacağı kitaplar ufkumuzu açsın ve ülkemiz için güzel işler yapalım. Kendimizi geliştirip aydınlanalım…