Yerel seçim gösterisi de bitti, gerçek gündemlerle yüzleşmeye geri dönebiliriz. Yerel seçimin hak etmediği abartı ile bir yıl oyalandık. Seçmen doğal tepkisini gösterdi, normali buydu ancak seçimi gibi abartılan sonuçlarından da yine aşırı beklenti yaratılıyor. Bu sonuçlar ne kadar gündemde tutulmak istense de ulusal siyasetteki etkisinin yeterli olmayacağını birkaç haftaya sönümlendikçe idrak edeceğiz.
Bir ülkeyle savaşıyor olsak bu kadar enerjisini harcardık milletin. Arası olmayan siyasi kutuplaşma, bütün ekonomik ve sosyal olumsuzluklar üzerine benzin döküyor. Ortası kalmadı memleketin, uçlara itiyor çarka gireni.
ESKİ KAFAYLA GİREMEYİZ
Eski kafaydı bu, çok köklü değişiklikler oluyor, bu seçimde de gördük ki eski usul siyasetten medet umuyoruz hala. Bu kafayla yeni dünyaya giremeyiz, ısrar etmeyin.
Ekonomik sistem değişiyor,
yapay zeka, tek tek her birimizi girdabına çekiyor,
koca koca devletler daha fırtınası gelmeden rüzgarında bükülüyor,
uluslararası terazinin kefelerinde ağırlıklar yer değiştiriyor,
biz, kısır ergen söylem ve eylemleriyle siyaset yaptığımızı sanıyor, en boş yere harcıyoruz enerjimizi.
Dünyanın üzerinden bir dozer, silindir gibi geçecek sistemden bahsediyoruz. Direnci zayıf olan ezilip gidecek.
Sistemi getirmek isteyenler de ya dünya savaşı ya da öncekinden çok daha yıkıcı bir salgınla hedeflerine ulaşmayı düşünüyor. Ocak ayında yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), liderler, krallar, bakanlar, uluslararası örgüt başkanları, hiç de karnından konuşmadan açık açık ifade etti niyeti.
DİRENCİN KADAR GÜÇLÜ OLACAKSIN
Yerli, yabancı, aklına güvendiğimiz yorumcular, iki tarihte kesişiyor; Mayıs ayını birinci, ABD Başkan Seçimi’ni ikinci kırılma noktası olarak görüyorlar. Biz de üçüncü seçeneği ekleyelim; hiç beklenmedik bir tarihte olmayacağının garantisi var mı niyet bozuk olduktan sonra ve amaç, insanlığı gafil avlamaksa eğer?
Yaraya ilaç, derde derman olmayan didişmelerle gün geçiriyor, zaman harcıyoruz. Yıkıma gönüllü hizmet bir nevi. Siyasetin ortasını bulamıyor, milletin ve devletin çıkarlarını arkalayamıyoruz haliyle.
Bu kontrolsüz yalpalama bitmezse iktidarı, muhalefeti, bizi yuvarlandığımız şarampolden istese de bir daha çıkaramayacak.
İYİ YA DA KÖTÜ DÜNYANIN EŞİĞİNDEYİZ
Yeni bir dünya tasarımı var ve giriş kapısının önünde bütün devletler. Direnci kadar güçlü olacaklar yenisinde. Hepsi için eski akıl bitti. Yeni dünyanın iyisini de kötüsünü de gösterecekleri irade oluşturacak.
İç didişmelerin gürültüsünde boğuyoruz yeni dünyanın ayak seslerini. Ulusal değil, kişisel çıkarların peşindeyiz hala. İktidar ve muhalefet, ulusal birlikle kişisel çıkarın ayrımını çizemedi, uluslararası mücadelede eşgüdüm ve sözbirliğini sağlayamadı henüz.
Nasıl bir gelecek vaadiyle milleti arkanıza alacağınız gayet açık, alamayacaksanız da bizi bekleyen dünyanın acımasızlığı hiç de sır değil.