Sporu araç olarak kullanarak kültür-sanat ve eğitim desteğiyle yeni bir nesil oluşturabiliriz. Bunun için mesleği ve belli bir becerisi olmayanlar ile cezaevindeki mahkûmları düşünebiliriz… Çünkü birçoğu hayatı boyunca spor ile tanışmamış bile.
Kimse mesleksiz kalmak, olmak istemez ve elbette farklı sebeplerle bir suç makinesine de dönüşmez. Örneği geliştirelim; antrenörlerinden sporun temel bilincini almış olan bir sporcunun suç makinesine dönüşme ihtimali var mıdır? Bence yok denecek kadar azdır. Zaten bu doğrultuda yapılan istatistiklerde bize bunu ispatlar durumda. İleride tehlikeli olma potansiyeli olan bir profile sahip kişi eline suç aletini almadan alternatifler sunmalıyız. Buna en güçlü alternatifin de kültür-sanat ve spor olduğu açıktır.
Yeni nesil oluşturma idealinde tam olarak biçilmiş bir kaftandır amatör spor kulüpleri. Farklı branşlarda faaliyetler göstermeleri ve bu uğurda kâr gözetmemeleri sebebiyle gençlerimize gelecekteki toplum hayalimize uygun donanımlar yükleyebileceğimiz birer mini okuldur amatör spor kulüpleri. Çağımıza uygun oluşturacağımız yeni spor politikaları ile birlikte yeni eğitim politikalarının aynı potada eritilmesi gerekiyor. Çünkü spor ve eğitim insan hayatında birbirini tamamlayan iki önemli unsurdur. Okulların ve amatör spor kulüplerinin bir arada gerçekleştirecekleri projeler inanın çok şeyi değiştirecektir. Gelecek nesiller; amatör spor kulüplerimizin sıralarından geçecek. Bu gerçeğe uygun hareket etmekte yarar olduğu bir gerçektir. Tüm kurumlarımızın son yıllarda amatör spor kulüplerinin önemini kavramış olduklarını görmekteyim. Bu da beni ziyadesiyle mutlu etmekte. Yeterli mi elbette değil. Amatör spor kulüplerinin öneminin fark edilmesi çok çok önemli; sporla ve sağlıkla kalın…