Yeni parti kurulur mu? Kurulursa tutar mı? Yeni partiye siyasi yelpazede yer var mı? Bu sorular iyice aşikar hale gelen Ali Babacan ve Abdullah Gül’ün kuracağı veya kurması muhtemel parti için dolaşan yorumlardır. Hemen belirtmeliyim ki Davutoğlu’nun kuracağı partinin hiç aksi sadası yok toplumda. Davutoğlu’nun da karşılığı yok. Şimdi başbakan iken uğradığı istiskali işittiği azarları dışarıya sızdırmamakla ne büyük bir fedakarlık yaptığından bahsediyor. Herkes de gülüyor anlatılanlara. Daha çok olumsuzluklar anlatılıyor. Bugünkü Suriye politikasının mimarı “derin stratejinin” sahibini sığ stratejisi akla geliyor. Uçak krizinin sonunda yaşananlar ve en nihayet başbakanlıktan alınışı hep olumsuz olarak anlatılıyor.
AK Parti taraftarı görünenler “siyasi yelpazede yeni bir partiye yer yok, yelpaze dolu” diyorlar. Sayın Recep Tayyip Erdoğan varken bu cenahta kimse parti kuramaz “diyenler var. Unuttukları bir şey “keser döner sap döner” misali bir zaman bu cenahta karizmatik bir lider olan Necmeddin Erbakan var, o varken burada parti kurulmaz kurulsa da yaşamaz” denilirdi. İşte bu tablodan AKP çıktı. Erbakan’a da “Bunlar evden kaçan evin haylaz çocukları ne buldularsa satıyorlar” demek kaldı. Yani Erbakan’ın karizması Erdoğan’dan daha mı azdı ki bu hareket tuttu. O zaman da söylendi AKP için “bu bir proje partisidir” diye sonradan o günlerin içinde olanlar da ifade ve itiraf ettiler ki ABD ile CİA ile görüşülmüştür.
Şimdi yeni parti için de aynı şeyler söyleniyor. Aynı dedikodular dolaşıyor. Unutmayalım ki Erbakan’ın yetersizliğinden değil dış güçlerin isteklerine cevap vermediği için yeni arayışlara girenlerin radarına takıldılar. Bir başka ilginç durum da dini inancı olduğu söylenen insanlar bu oyunlara daha kolay alet oluyorlar. Şeyh Zapsu’dan, Şeyh Saide’e, Resul Rıza’ya kadar eskiler ve çağdaş siyasetçiler, günümüz cemaatleri. Hangisi güçlüyse oraya takılmak ve dünyalıklarını kazanmak… Lanet olsun böyle cemaate de dindarlığa da. Eskiden KGB’nin radarın takılan sol vardı ama onlar artık kapitalist oldular o işleri bıraktılar.
Konuşulanlara ve endişelere bakarsanız bu iş tutacak gibi geliyor mu. Sayın Erdoğan bu işi kamu araştırmacılarına sormuştur. Bu sebepten partiyi değil “ümmeti bölmeyin” diyor. Parti dese “biz de kurucusuyuz o partinin, nasıl ki bir zaman Erbakan Hocanın ricasına sonra da ikazına rağmen böldük ve kurduk. O zaman da ümmet bölündü mü?” demeleri muhtemel. 24 haziran seçimlerini en yakın tahminle bilen KONDA’nın sahibi Bekir Ağardır, “AK Parti’nin çekirdek oyu %27 ye gerilemiş durumda. AK Parti, felç durumda toparlaması zor görünüyor” diyor. Doğru mudur, yoksa subjektif bir tahmin midir bilemem. Şayet bunu Sayın Erdoğan’a da sunduysa durum o sebeple vahim görünmekte olabilir. Yeni parti kuranlara söylediyse de her halde ellerini ovuşturmaktadırlar.