Yeni yılda mutlu yaşayalım

Bahattin Demiray

Ülkemiz çocuklarına “Bir yıla nasıl girerseniz o yılınız öyle geçer” fikrini aşılayarak, çılgınca eğlenceler, partiler, eğlence terörün yaşandığı, şu günlerde reklamlar, bir takım hediye dağıtmalar için imkanlara paralar yatırıyorlar, ta ki İslam hayata hakim olmasın, Müslümanlar Malayanilikler içinde bulunsun.

Bizler de bu hayatın neden yaratıldığımızın bilincinden uzak bir bohem hayatının içinde kendimizi buluyoruz. Hiçbir dinde yeri olmayan yılbaşı kutlamaları, İsa (a.s)’nın doğumundan 350 yıl sonra Roma’da ortaya çıkmış ve her sene 1 Ocak Hıristiyanlarca “kutsal Noel günü ve İsa (a.s)’nın doğum yıldönümü” olarak kutlanır olmuştur.

Noel ya da Yılbaşı kutlamaları bir Hıristiyan geleneği, kendi aralarında dahi mutlakiyet sağlayamadıkları tarihi kesin olmayan bir yortu bayramının adıdır.

Dolayısıyla taklitçi insanlar 24 Aralık ve 1 Ocak tarihleri arasındaki süreyi içkiler içerek, domuz ve hindi kızartması yiyen, yeşil çam ağaçlarını katleden kişilere karşı GRENPEACE sivil toplum kuruluşu bu katliama karşı neden duyarsız?   Dünyanın her tarafında ufacık bir ağaç kesimine karşı duyarlıda sayısı belirli olmayan çam ağaçlarına karşı neden duyarsız?

Bu STK nu nasıl yanlı olduğu da bilinmelidir.

‘Yeşil çamları keserek, hediyeleşerek, balolarla vals ve dans ederek kutlanılması gereken bayram günleri olarak kabul etmişlerdir. Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, uygun olmaz. Bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemektir. Batılılar Müslümanların bayramına bizim iştirak ettiğimiz gibi, etmemektedir? Onlarla aynı gayeyi, aynı amacı paylaşmasa bile Müslümanın onlara benzemesi özenmesi olur.

Haçlı zihniyetine sahip olan insanların topla tüfekle İslam dünyasını dize getirip mağlup edemeyince “nasıl yapalım ki İslam dünyasının sırtını yere getirelim” diye düşünerek “Medenileşmek, asrı yakalayıp çağdaş olabilmek düşüncesini” televizyonlar, yayınladıkları gazete ve dergilerle çeşitli sloganlarla destekleyici konuları işliyorlar.

Allah C.C. verdiğimiz sözü hatırlamalıyız, Kur'an-ı Kerimin belirlediği doğrultuda, kendisine bahşedilen "İnsan" ismine yaraşır vakar ve bilincin ışığında olabilmelidirler. O halde Müslümanlar neden Hıristiyan bayramlarına iştirak ediyor? Milletimizin çoğu ise bu gerçeklerin uzağında bir yılın muhasebesini yapıp gelecekte vatanıma milletime nasıl yararlı olurum düşüncesinde ve gelecek nesillere örnek olmalıyız.

Milli örf ve adetlerine sahip olan milletler, tarih boyunca şerefli mevkilerini korurlar. Bir milletin millî kültürü ve dinî inancı toplumun aynasıdır. Bu değerler, bir milletin şahsiyeti ve tanıtıcı vasfıdır. Sağlam millî örf ve adetlere sahip milletler, dinî bağları kuvvetli ve milli kültürü yüksek olan milletlerdir. Örf ve adetler, milli kültürleri ve dinî inançlara güç verir ve şekil kazandırır.

Dinde kuvvetli olur. Bu sebeple hiçbir Müslüman milli kültüründe olmayan, dinî akidesine ters düşen özentilere hayatında yer vermez. "KENDİ DEĞERLERİMİZİ YAŞATALIM" Toplumumuzun örf ve âdetlere karşı duyarlı olunmasının önemi daha iyi anlaşılır.

Bunun için kendi kültürel mirasımızdan ve dini anlayış ve heyecanımızdan kaynaklanan değerleri, gelenek ve âdetlerimize sahip çıkarak yaşatmaya ve geliştirmeye çalışmak vazifemiz olmalıdır.

Türkiye ve Anadolu Gazetesi okuyucularıma hayırlı seneler dilerim..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.