Bundan seneler önceydi o zaman imam hatip liselerinin ortaokul kısmında öğrenci olabilmek için sınavlara girmek bundan da yüksek bir puan almak gerekirdi. Ben o şanslı güruhtanım, ortaokulda da imam hatipteydim. O zaman ki halini görseniz hayret ederdiniz, sıralarda dörder kişi otururduk. Aşırı bir iltifat vardı halk tarafından imam hatiplere. Öyle ya bu okulların çoğunun inşaatını bile halk; dişinden tırnağından artırdıklarıyla yapmıştı. İmam hatip liseleri halkın kendi okuluydu.
Tam 3001 öğrencisi vardı benim tek binalık küçücük imamhatibimin bile, siz düşünün teveccühü. Yaşıyorsa Allah selametlik versin, rahmetliyse mekanı cennet olsun bir hocam demişti ki; “bir insan, imam hatibin ön kapısından girip arka kapısından çıksa, bu okulun ona yine de faydası olur” bu sözün haklılığına defalarca şahit oldum. Her neyse… Halkın okulları denilirdi imam hatiplere ama gün geldi dönemin iktidar partisi ANAP, halka rağmen halkın okullarına darbe vurdu.
Hafızanızı yoklayın kesintisiz eğitim deyip imam hatiplerin orta kısmını kapattılar, ardında 1999 yılında ANASOL-M hükümeti döneminde imam hatiplerdeki katsayı eşitsizliği ile bir darbe daha vurdular. Neymiş eğer kişi doktor ya da mühendis veya başka bir meslek yapmak istiyorsa din eğitimini neden alsınmış! Öyle ya iman dediğimiz şey meslek gruplarına göre dağıtılmış doktorlara kâfirlik, mühendislere zındıklık, avukatlara da münafıklık düşmüştü.
İman, sadece imamların işiydi! Zihniyete bak! Anlayacağınız imam hatipler ciddi darbeler almış –ki en iyi bilenlerden biri olarak ayrıntılarına girmiyorum- öğrenci sayıları azala azala bir çok okulun kapısına kilit vurulmuştu. Sıra başına dört öğrencinin düştüğü sınıflardan, 14 kişi olarak mezun olduk. Okulların ek binaları izcilik okuluna tahsis edildi.
Şimdi diyeceksiniz ki okullarda artık engel yok, aksine sayıları çoğaldı sen şimdi neden efkârlandın Handan. Hasbelkader haberlerde denk geldim. Sınav kaldırılmış ve yeni sistem gelmiş diye CHP grubu eleştiride bulunmuş. Eğitim sistemini imam hatiplere mahkum etmişlermiş. Ağza bak ağza! Yahu daha düne kadar sizin zihniyetiniz İHL’lerin kapısına kilit vurmuştu. Şu ortama bir bakıverin hırsızı, arsızı, tecavüzcüsü, sapmışı, yoldan çıkmışı, cinsiyet değiştirmişi hepsi sizin imam hatipsizleştirdiğiniz jenerasyonun mahsülü. Bir de böylesini deneyelim bakarsınız düzelir yeni nesiller.
Ama yok; bir zamanlar Mesut Yılmaz’ın imam hatiplilere örümcek beyinliler dediği aklıma geliyor da tekrar düşünüyorum. Asıl ağ bağlamış zihniyet değişmeyen buzihniyet. Onlar tüm yasakları, darbeleri, zorbalıkları yapabilirler ama onların karşıt zihniyeti nefes aldı mı bassınlar yaygarayı! Ne diyelim, dertliyiz, yaralıyız ama aynı zamanda gururluyuz 28 Şubat sürecini yine de, herkese inat imam hatipli olarak tamamladığımız için.
Yıllardır sönmeyen bir ateş, bitmeyen bir sevdadır bizde imam hatip liseleri. Gün gelse yeniden lise okunacak deseler tereddütsüz giderdim yine imamhatibe. Ve tabi ki velilere tavsiyemdir çocuklarınızı imam hatiplere gönderin, hem de en parlak gördüğünüz, en ümitli olduğunuz çocuğunuzu…
Yazacak çok söz var ama kelamın kısası makbul olsun. Bu vesile ile geçtiğimiz günlerde vefat eden, gazetemizde de haberini okuduğunuz imam hatiplerin hocası Nebi Hoca’ya Allahtan rahmet diliyorum. Yukarıda saydığımız sıkıntılı süreçte her daim bizim yanımızda olan, gerektiğinde elini taşın altına koyan ama öğrencisini koruyan, ilimlerinden faydalandığımız, dik duruşlarından güç aldığımız, kimi zaman sığınak kimi zaman sırtımızı yasladığımız duvar olan hocalarımızı da buradan saygı ve minnetle anıyorum.
Biz onların yiğitliklerine şahit olduk, Allah bizi şahitlerden yazsın ve yaptıkları mizan terazisinde Salih amel olarak muamele görsün. Yolu imam hatipten geçen, orada okuyan, hakkını vererek okutan herkese selam olsun.
Kalın sağlıcakla…