Kılıçdaroğlu ne yapsın. Bindi bir alamete gidiyor. Önce Amerika’ya ardından İngiltere’ye.
Amerika hesapları tutmayınca. İngiltere yolculuğu başladı. Bakarsınız oda olmaz ise yakında İsrail var onlara da bir merhaba denebilir.
Sonra Rusya, Çin neden olmasın. İktidar uğruna şefaat ya emperyalizm dedikçe kapılar açılıyor.
Kolay mı, yirmi yıldır inmek bileyen bir AK Parti iktidarı var. İktidarı Ak partiden alabilmek için Amerika, İngiltere yolcusu olmakta varmış.
İktidar uğruna Siyasi liderler öpülmeyecek yanakları, tutulmayacak elleri tutturuyorlar. Ülkede Amerika, İngiliz, İsrail hayranlığı ne hikmetse devam ediyor.
Eskiden beri değişmeyen gelenek sürüyor. Ne diyelim iktidar uğruna sen büyüksün Amerika, İngiltere yanında İsrail.
Değerli okurlar bunlar birde bağımsız Türkiye savunucuları. Bağımlı olmak için kapı, kapı gezerler.
Yıllardır İngiliz siyaseti güderler. Ne zaman çok partili sistem demişler o günden beri Amerikalı Sam amcalarına el vermişler.
Ne kadar Amerikalı amcalarına gitseler de, kurt siyasetçi İngilizlerin kapısı çalınmadan olunmuyormuş.
Amerika seyahatinde aradığını bulamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD’den sonra İngiltere’ye gitti.
ABD’ye giderken bunu “bilim ve teknoloji ziyareti” diye açıklamıştı. Amerika’da bilim ve teknoloji alanında bilgi edinecekti.
Sam amcaları bilgi için neden zahmet ettin biz gönderirdik demişler kapalı kapılar arkasında sohbet etmişler.
Bilim teknoloji halloldu. Sırada sermeye var. İngiltere ziyaretinde bu gündemine ek yaptı:
Kılıçdaroğlu “Temiz para bulmaya gidiyorum. Tefecilerde temiz para olur mu? Kirli eliyle dünyanın kanını emen İngilizlerde temiz para olur mu? “Kirli derde temiz su akar mı”?
İngiltere’de temiz para yok, Londra tefecilerinin verdiği borçlar dünyanın en kirli paralarıdır!
Bir zamanlar bu ülkenin hazinesinin başına atanmış bir Kemal Derviş vardı? Belki Dervişten bir umut.
CHP Genel Başkanı, Londra ziyaretini 5 trilyon dolarlık bir soyut kaynaktan bahsederek “Görüştüklerim arasında tefeci yok, borç yok. Hepsi yatırımcı. Bu parayı bulup getireceğim” diyor.
Ne diyelim ne zamandan beri tefeciler yatırımcı oldu. Londra, uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarının merkezi olarak biliniyor.
Uzmanlar, siyasilerin ekonomi gündemli Londra çıkarmalarını, küresel tefecilerden para bulma yöntemi olarak yorumluyor.
Londra ve benzeri merkezlerden edinilen paranın siyasal tavizler karşılığında verildiği belirtiliyor.
“Yani sorun “sıcak para”cılıktır; sıcak parayı Newyork bankerlerinden mi, Londra tefecilerinden mi, kara paracılardan mı, yoksa Körfez şeyhlerinden mi bulacağınız, durumu değiştirmiyor. Para uğruna bir iktidar batıyor.