30 Ağustos Zafer Bayramını idrak ettik. Herkes meşrebince kutladı. “Zaferler ayı” denilen Ağustos ayının son bayramıydı. En büyük bayramıydı da elbette. Dikkat çeken bir durum da özellikle sosyal medyada çok sık işlenen Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu beş yıl boyunca her 30 Ağustos Zafer bayramında kutlamalara katılmamak Anıtkabir’e gitmemek “için hastalanma numarası” yaptığı iddiasının yeninden gündeme gelmesiydi.
Şayet bu sebeple işi gerçekleştirdiyse kınıyoruz ayıplıyoruz. Bu arada elbette kendisini ortak Cumhurbaşkanı adayı yapmak için yırtınan “Atatürk’ün partisi” olduğunu Atatürkçü olduğunu iddia eden CHP’yi de kınıyoruz. Yakışmadığını yakışmayacağını söylüyoruz. Gerçi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu daha “Atatürçüyüm” diyememiş bir militan olarak karşımızda duruyor.
Gül’ün adaylığını yeniden gündeme getirenler, yalamalar başka bahaneler bularak bu işi meşrulaştırmaya mecburlaştırmaya çalışıyorlar. Sayın Erdoğan’ın “hasta olduğu, artık her melekesinin iflas ettiği” yalanlarıyla ortaya çıkmaktadırlar. Sağlam olanları da çok eskilerde değil yakın geçmişte gördük.
Zafer Bayramı yeni zaferlere yol açsın inşallah. Malazgirt zaferini kutlarken “Müslümana ve Türk’e Anadolu’nun kapılarını açan zafer” demek ne kadar doğru olmayan bir ifade ise Zafer Bayramını da “olmayan, hayal” gibi nitelemelerle kendi tarihine ihanet eden inkarcı tarihçilere de elbette sitemden öte öfkemiz vardır. Hem Malazgirt’te kahramanlık destanı yazan ordunun komutanı Cuma nazını kıldırmak için minbere çıkıp hutbe okuyan askerlerini cesaretlendiren bir Türk’tü. Hem Türk hem Müslüman…. Bu tarz ifadeler kahraman Alpaslan’ın ruhunu incitmektedir. Kıyamette bunlar O’nun gibi yüce insanların önünden geçerken takdim edilişlerinde “geçiniz bunlar bizden değildir” diyeceklerdir.
Zafer Bayramınız kutlu olsun. Nice bayramlarda buluşmak umuduyla… Yeni zaferler çıkarsa Müslüman ve Türk gibi bölücü nitelemelerden uzak kutlayacağız. Tarihimizdeki bütün kahramanlara, en son da Atatürk’e rahmet diliyoruz. Huzur içerisinde yatsınlar. Çünkü bıraktıkları emaneti koruyacak yaşatacak bir nesil var, bir Türk nesli var dünyada.