Dünyada tarih boyunca iki taraf her daim mevcut olmuştur. 1-Zalimler, 2-Mazlumlar.
Din, zalimleri engellemek ve mazlumları korumak için vardır.
Peygamberler, zalimleri engellemek ve mazlumları korumak için gönderilmiştir.
Başta bu tespitimizi ifade edelim.
Bu tespitimizin yanında şu gerçeği de haykıralım. O gerçek şu şiirimde ifade ettiğim gerçektir.
MÜCAHİD NİŞANI
Korkak olma Ey Müslüman, sana yakışmaz.
Cesur olmayanlar asla engel aşmaz.
Müslüman cihad meydanından kaçmaz.
Allah'ın müminlere vaadi haktır, hiç şaşmaz.
Zulmün hüküm sürdüğü anlarda en soylu iş:
“Zalimlere boyun eğmemek ve direniş.”
Bu can emanet sana, nasılsa gidecek.
Verilen mühlet elbet bir gün bitecek.
Kıymetini bilmezsen ömrün yitecek.
Direnirsen Allah zafer nasip edecek.
Zulmün hüküm sürdüğü yerlerde en asil iş:
“Zalimlere karşı savaş, göze göz, dişe diş.”
Allah, Peygamber ve müminler birer Mehdi.
Mücahidlere yardım ve nusret Allah’ın ahdi
Zaferin, kurtuluşun elbet yaklaştı vakti.
Sakın şüphe etme bu durum kesin ve kat'i.
Zulmün hüküm sürdüğü anlarda en soylu iş:
“Zalimlere boyun eğmemek ve direniş.”
Fetih için örnektir sana şanlı ecdadın.
Örnek ol ki seni örnek alsın evladın.
Nesilden nesle destan olsun ismin, adın.
İnşallah, gerçekleşecektir bahtın, muradın.
Zulmün hüküm sürdüğü yerlerde en asil iş:
“Zalimlere karşı savaş, göze göz, dişe diş.”
At artık üzerinden tembelliği, rehaveti.
Anla artık içinde bulunduğun vahameti.
Görmüyor musun şu yaşadığın rezaleti?
Artık tekrar hatırla özündeki o asaleti.
Zulmün hüküm sürdüğü anlarda en soylu iş:
“Zalimlere boyun eğmemek ve direniş.”
Haydi sen de aydınlığa bir meşale yak.
Hayata her daim umut ve güvenle bak.
Kurtuluş kurşununu zalimin alnına çak.
Mücahid nişanını imanlı göğsüne tak.
Zulmün hüküm sürdüğü yerlerde en asil iş:
“Zalimlere karşı savaş, göze göz, dişe diş.”
Zulmün hüküm sürdüğü anlarda en soylu iş:
“Zalimlere boyun eğmemek ve direniş.”
Evet, şiirimde gerçeği açıkladım ki, zaten bu yazımızın esas konusu ve asıl mihveri bu şiirde mevcut. O çerçeve yani mihver, zalimlere boyun eğmemek ve direnmektir. Bu direniş ve dik duruş Dinimiz İslam’ın bir gereğidir ve Allah’ın emridir.
Biz bunu zaten Peygamberi metottan ve mücadele ruhundan anlıyoruz.
(Ey Resulüm) “Fakat sen, o kâfirlerin isteklerine boyun eğme! Ve bu Kur’an ile onlara karşı büyük bir mücadele ver.” (Furkan Suresi, 52)
Bu Ayet-i Kerime şunu açıkça gösteriyor: Küfürle gerçeği örten ve Hakkı gizleyenlerin dediklerine uyma ve onlara uyma, diren.
Küfürle gerçeği örtenler zalimlerin ta kendisidir. Kuran’ın hükümleri ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.
Filistin’de Müslümanlara karşı 1948’den beri şiddetini artıran bir terör oluşumu vardır. Devlet değildir İsrail. Bir terör oluşumudur. O terör oluşumu görülmemiş alçaklıklar ve aşağılıklar içindedir.
Kendilerini güçlü ve dokunulmaz sandıkları için çoluk çocuk demeden, yaşlı kadın dinlemeden ve genç yaşlı ayırmadan Müslümanlar’ı katletmekteler.
Siyonist katil sürüleri yanlarına Haçlıları yani ABD ve AB’yi de alarak son bir haftadır Gazze'de ve tüm Filistin’de terör estirmektedir.
Müslümanın kutsal mescidi canımız Mescid-i i Aksa Yahudi’lerin pis ayakları altında zaman zaman kirlenmektedir. Buna “dur” demek ve zalimi engellemek şarttır.
Dünya’da sırf Filistin’de değil birçok yerde güçlü olan zulmetmektedir. Bunu Müslüman asla kabul edemez.
Müslüman, zulüm ve zalim karşısında eğilmeyecek ve dik duracaktır.
Müslüman öncelikle eliyle, yetmezse diliyle ve en hafifi, yani elinden ve dilinden hiçbir şey gelmiyorsa kalbiyle buğzederek (beddua ile) zulme “dur” demek zorundadır. Eğer kalbiyle buğz etmiyorsa zaten o kişinin Müslüman olduğu bile şüphelidir.
Biz Allah'ın izniyle önce elimizle, elimizle gücümüz yetmezse dilimizle onlara “dur” diyoruz. Bu benim iki yöntemim. Ey Müslüman sen de öncelikle bu iki yöntemi tercih et. Bunları yapamıyorsan bari kalbinde küfre, zulme ve zalime buğz olsun. Yoksa mü’min olmazsın.
Evet, bu Hadis-i Şerif ölçümüzdür:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”
Bir de şu hususu ifade edeyim.
Son Gazze olayları ve siyonist katliamları Türkiye’deki kafirleri ortaya çıkardı.
İsrail’e destek olmak küfürdür. Kim ki terörist İsrail’i savunuyorsa küfürdedir.
Korkudan ses çıkartamıyor ve içinden buğzediyorsa o ayrıdır.
Çünkü Kudüs ve Mescid-i Aksa davası coğrafi değil, imani bir davadır.
Zalimler kahrolsun. Zalimler kahrolsun ki mazlumlar kurtulsun. Zafer Müslümanlarındır. Alah’ın izniyle, istikbalde en yüksek gür sada bizim olacaktır, İslam’ın olacaktır. Bunu Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de söylemiştir. Elbette bu gerçeği birçok alim ve hoca da ifade etmektedir.
Durum bundan ibarettir. Allah bize yar ve yardımcıdır.
Vesselam.
Not: Bir sonraki yazımın başlığı “Müslümanları nasıl korkak hale getirdiler?”