Periyodisite, meyve tür ve çeşitlerinin bir yıl meyve verip, ertesi yıl ya hiç meyve vermemesi ya da çok az meyve vermesine denir. Fındık, Antepfıstığı ve Zeytin kuvvetli periyodisite gösterirler. Zeytin ağaçlarında periyodisitenin oluşmasında etkili olan faktörler; ağaçların genetik ve fizyolojik özellikleri, iklim faktörleri ve kültürel uygulamalar (besleme, sulama, budama, hasat zamanı ve şekli gibi).
Zeytin çeşitlerinin peryositeye tepkileri farklı olabilmektedir. Örneğin çok az peryosite gösteren çeşitler Domat, Çekişte, Gemlik, Uslu, Tavşan Yüreği, Manzanilla. Orta şiddette periyodisite gösteren çeşit ayvalık. Periyodisite gösteren çeşitler Edincik Su, Memeli, Nizip Yağlık, Sarı Ulak, Saurani. Kuvvetli periyodisite gösterenler Kilis Yağlık, İzmir Sofralık, Çakır, Memecik, Erkence, Kiraz, Sarı Haşebi.
Birçok meyve türünde periyodisite, ürün yılında çiçek tomurcuğu oluşumunun aksaması sonucu meydana gelmektedir. Mutlak periyodisite gösteren tür veya çeşitlerde, genetik yapıdan kaynaklanan bu olay tam olarak ortadan kaldırılamamakta, ancak bazı kültürel uygulamalar ile şiddeti azaltılabilmektedir. İspanya’da sulama, gübreleme, budama vb. kültürel uygulamaların doğru ve zamanında yapıldığı zeytinlerde periyodisitenin sadece % 20 dolaylarında gerçekleştiği belirlenmiştir.
Meyve ağaçlarında beslenme fizyolojisi de başlıca toprak üstü ve toprak altı organları tarafından yönlendirilir. Gerçekte, meyve ağaçlarının farklı yaşam devreleri, bu iki ayrı organ sisteminin çalışmalarının birbirleriyle etkileşiminden ileri gelmektedir. Yani, yapraklar tarafından yapılan karbonhidratların miktarının, kökler tarafından alınan mineral maddelere (özellikle azota) oranı önem arz etmektedir. CH/N oranı eğer 1 den küçükse sürgün oluşumu kuvvetli olurken, meyve oluşumu az olur. CH/N oranı 1 den büyük ise çiçek tomurcukları oluşumu ve meyve tutumu artar. Bu oran 1'e eşitse o ağaç dengede kabul edilir. Yani ağacın kökleriyle üst kısmı dengeli çalışıyor denilebilir ve bu şartlarda da ağaçların tüm organları uyumlu çalışıyordur. Hem sağlıklı hem de verimli bir ağaçtan bahsedilebilir.
Budama uygulamaları ile meyvenin olgunlaşma zamanına ve meyve kalitesine etki edilebildiği gibi, verimde de önemli artışlar sağlanabilmektedir. Yaprak yüzey alanının arttırılması neticesinde sürgünlerde karbonhidrat birikiminin arttırdığı tespit edilmiştir. Bazı araştırıcılar yaptıkları çalışmalarda budanmış ağaçlarda çiçek miktarında artış ve meyvede erkencilik sağladığını belirtmişlerdir.
Yetiştiriciler, verim yılında çiçek ve küçük meyve seyreltmesi yaparak ağacın sürgün ve çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik edebilirler. Verim yılından önceki kışta şiddetli bir budama ile meyve veren dallar azaltılır ve sürgün oluşumu arttırılır.
Tarımsal alanda araştırmalar yapan Araştırma Enstitülerinin ve Üniversitelerin, periyodisite problemini çözebilmek veya etkisini azaltabilmek için moleküler düzeyde daha fazla araştırmalar yapmaları önem arz etmektedir. Danışman ve yayımcılarında doğru gübreleme, sulama, ilaçlama ve budama gibi uygulamaları, üreticilere teorik ve uygulamaları eğitimler vererek benimsetmeleri gerekmektedir.