"Zeytin Dalı"

Bekir Akdeniz

Bir önceki 29 Ekim resepsiyonunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözü çok dikkatimi çekmişti: “Zamanında Kıbrıs Barış Harekâtında bize ambargo koyanlara söylüyorum. O günler geride kaldı.” Erdoğan Beştepe’deki  Külliye’de yaptığı o konuşmada Suriye’de büyütülen YPG tehdidini hatırlattıktan sonra özetle böyle söylemişti. Ve o zaman kendi kendime sormuştum: “Neden şimdi?” İşte bugün Cumhurbaşkanı’nın o gün anlatmak istediği gerçeği yaşıyoruz...

Çünkü... YPG/PKK terörüne karşı başlattığımız “Zeytin Dalı Harekâtı”nda bizi durdurmak isteyen bir ABD var. Ama Kıbrıs harekâtını engellemek için koyduğu silah ve malzeme ambargosunu bugün koyamıyor. Çünkü... Türkiye belki de Cumhuriyet tarihinde ilk kez kendi ürettiği milli silahlarla operasyon yapıyor. Yani... Taşıma suyla değil, kendi akıl terimizle ürettiğimiz güçle sahadayız. Sırasıyla anlatırsam... Dünyada çok nadir ülkelerde olan İHA teknolojisi... İşte insansız hava aracımız BAYRAKTAR... 20 kilometre yukarıdan 24 saat uçuyor. Bayraktar, kilometrelerce yukarıdan hedefi belirliyor. İşte gencecik mühendislerimizin ASELSAN’da ürettiği “DÖRTGÖZ”... İşte “ODAK”... İşte ASELSAN’da bizim çocukların ürettiği milli lazer hedefleme sistemi “CATS”... (ASELSAN deyince, o genç mühendislerin esrarengiz ölümleri aklımdan çıkmıyor.)

Allah o satılmış ruhlu vatansız hainleri kirli emelleri içinde tüketecektir, İnşaallah... Ümmet-i Muhammed'in ifsadı için yemediği halt, etmediği hainlik kalmayanlar Milletimizin topyekün dünya Müslümanlarının ahıyla eriyip gidecektir... Bu Millete diz çöktüremeyecek hiç bir zalim ve onun beslemeleri, Aziyz ve Celiyl olan Rabbimizin yardımıyla... Ve lazer işaretliyor... Roketsan’ın ürettiği akıllı/lazer güdümlü füze “SOM” kilometrelerce uzaktan gelip vuruyor. Dahası var... Bizim mühendislerin ürettiği lazer işaretleme sistemiyle kara birlikleri İHA’dan gelen hedefi işaretliyor. Sınırın bu yakasından Türk Malı “FIRTINA”obüsleri 30 kilometre uzaktaki hedefleri yine bizim ürettiğimiz akıllı füzelerle teker teker vuruyor.

Dahası var... “SAKARYA” vuruyor... “Hassas Güdüm Kit”i 12 bin metre irtifadan vuruyor. Dahası var... *Türk yapımı “ATAK” helikopterleri ilk kez deveye giriyor. ASELSAN’ın ürettiği lazer işaretleme sistemiyle belirlenen hedefleri... Roketsan’ın ürettiği “CİRİT” füzelerle “ATAK”helikopteri vuruyor. Dahası var... Tanklar... Ve savaş uçaklarımızın milli hedefleme sistemleri... Bizim ürettiğimiz “TEBER” lazer güdümlü füzelerle vuruyor... 2023 yılında İngiltere ile ortak üreteceğimiz en son nesil savaş uçakları da geliyor. Belki birilerine bu yazdıklarım çok “militarist” gelebilir.

Ama artık çok iyi biliyoruz ki... Özellikle bizim coğrafyamızda yerli ve milli bir savunma sanayi olmadıkça... Bağımsız bir politika yürütmek imkânsızdır. Kıbrıs Barış harekâtını durdurmak için uçaklarımıza lastik verilmediği günleri hatırlarsak... Kullandığımız tüfeklerin bile bize ait olmadığını düşünürsek... Milletin alınterinden kesip yabancı silah tüccarlarına milyarlarca dolar verdiğimiz günleri hatırlarsak... Evet arkadaş... Bu Türkiye artık o Türkiye değil.

Gerçi teknolojimiz ne kadar gelişirse gelişsin... Lazerler, tanklar, toplar, akıllı füzeler... Ama “Zeytin Dalı Harekâtı”nda gördük ki... Bizim bunlardan çok daha önemli bir şeyimiz var. Dünyada bizden başka bir ülkede görülmeyecek bir şey bu. Gözlerimizi yaşartan... Tüylerimizi diken diken eden bir ruhla... Sınır boyunda bekleyen askerlerimize dolma sarıp getiren analarımız var. Harekât için sınırda emir bekleyen askerlerimize kurban kesip alnına süren babalarımız var. Kilis’ten Gülbaba sınırına kadar... Vatan savunmasında teröristlerin karşısına dikilmek için emir bekleyen o çocuklara... Gece çay demleyip getiren ve kendi çocuğu gibi sarılıp “Kınalı kuzum” diyen analarımız var. Daha ne olsun... Selam ve duâ ile...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.