Bodur zeytin yetiştiriciliği doksanlı yılların başlarında, ilk önce İspanya’da, daha sonra Tunus, Fas, ABD, Avustralya, Portekiz, Fransa, Şili ve Arjantin gibi ülkelerde yayılmaya başladı.
Ülkemizde ise 2008 yılında İspanya’dan getirilen fidanlarla Köprübaşı İlçesinde bodur zeytin bahçeleri kurulmuştur. Bodur zeytinliklerde en çok kullanılan çeşitler ‘Arbequina’ ve farklı klonlarıdır. İspanya orijinli olan bu çeşidin büyüme gücünün belirgin derecede düşük olması, ülkemizde “bodur zeytin” olarak anılmasına neden olmuştur.
Bodur zeytin yetiştiriciliği, günümüzde dünya üzerinde 30.000 ha’lık bir alanda (% 65’i İspanya’da) kullanılmakta olup, 250.000 ton’luk bir üretim potansiyeline sahiptir.
Ülkemizde özellikle Manisa İli Köprübaşı ilçesinde her geçen gün ekim alanları artmaktadır. Çünkü Köprübaşı ilçesi, 3 adet gölün arasında yer almasından dolayı ortaya çıkan mikro klima zeytin plantasyonlarının verimli ve zeytinin kaliteli yetişmesine sebep olmaktadır. Köprübaşında bodur zeytin çeşitlerinin yetiştiriciliğini yapan girişimciler, zeytinler yeşilken hasat yaparak aynı gün içinde fabrikalarda soğuk sıkım yaptırarak yağlarını çıkartmakta ve özel çelik kazanlarda depolamaktadırlar. Söz konusu bu yağların çoğunluğu yurt dışına ihraç edilerek değerlendirilmektedir. Bu yağlar Dünyada ve ülkemizde yapılan yarışmalarda onlarca ödül almıştır.
Zeytinyağı hiçbir kimyasal işleme tabi tutulmadan yani sadece fiziksel işlemlerle elde edilen saf bir gıdadır. Zeytinyağını elde etmek için zeytin ve zeytin çekirdeği kırılır, ardından malaksasyon denilen yoğurma işlemine geçilir. Zeytinin yoğrulma aşamasında sadece zeytine özgü olan bazı polifenoller açığa çıkar. Mesela antioksidan ve antienflamatuar özelliği ile bilinen Oleuropein ve Oleocanthal isimli fenolik bileşenler sadece zeytinyağında bulunur. Bunların yanı sıra zeytin yağında 36 adet polifenol türü bulunur. Her polifenol türünün ise sağlığa yararları farklıdır. Zeytinyağındaki polifenollerin diğer gıdalardaki polifenollere göre emilimi yaklaşık 50 kat daha fazladır.
Polifenol hücreleri korur ve genç kalmasını sağlar. Zeytin ağacı ölümsüzlüğünü bu moleküle borçludur. Polifenoller antioksidan özellikleri ile öne çıkar. Antioksidanlar ise vücuttaki hücreleri koruyup bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek verirler. Ayrıca zeytinyağında bulunan polifenoller beyaz kan hücrelerinin ve sitokin adı verilen, bağışıklık sisteminde önemli bir göreve sahip olan proteinin çoğalmasına yardımcı olur.
Sık dikim yetiştiricilik, çok özel bilgi ve tecrübe gerektirir. Bu alanda yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılabilmesi için, teknolojik gelişmeler takip edilmeli, bilinçli danışmanlardan hizmet alınmalı ve kendi ekolojik şartlarımızda dikim mesafeleri,budama, çeşitler ve uygulanan kültürel uygulamalar araştırılarak, bilimsel olarak ortaya konulmalıdır.
Üniversitelere ve Araştırma Enstitülerine bodur zeytin yetiştiriciliği konusunda pratiğe yönelik daha fazla araştırma yapmalarına ihtiyaç duyulduğunu belirtmek isterim.