Gültekin Uysal'dan koronavirüs açıklaması

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Başkanlık Divanı toplantısı sonrasında Korona Virüs (COVID-19) sürecinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi için alınacak ek tedbirler hakkında yazılı basın açıklaması yaptı.

Uysal, Başkanlık Divanı Toplantısında yapılan değerlendirmeler sonucunda 16 Mart 2020 itibariyle, dünya çapında Korona Virüs’ten etkilenen sayısının 170.000, ölü sayısının 6.500’ü geçtiğini, son 1 hafta içerisinde Türkiye’deki vaka sayısının ise 1’den 18’e çıktığını söyleyerek alınması gereken ek tedbirleri sıraladı:

“Aralık 2019 ayında Çin Halk Cumhuriyetinin Wuhan kentinde başlayan Korona Virüs (COVID-19) salgını aradan geçen süre zarfında küresel bir salgın haline gelmiştir. İtalya ve İspanya başta olmak üzere tüm Avrupa’da yaygınlaşması ile birlikte WHO tarafından “pandemi” (küresel salgın) olarak ilan edilmiştir.

16 Mart 2020 itibariyle, dünya çapında Korona Virüs’ten etkilenen sayısı 170.000, Ölü sayısı 6.500 ‘ü geçmiştir. Salgının yarattığı kriz sosyal ve ekonomik hayatı etkilediği herkes tarafından bilinmektedir.

Bununla birlikte salgının küresel etkisinin Türkiye’deki sonuçları da son 1 haftada ortaya çıkmaktadır. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada son 1 hafta içerisinde vaka sayısı 1’den 18’e çıkmıştır. Alınan tedbirlere uyulmadığı takdirde, bu sayının artacağı ve ülkemiz açısından vahim sonuçlar doğuracağı değerlendirilmektedir.

Salgının ülkemizde en az kayıpla atlatılabilmesi için devletin, kurumların ve vatandaşların almasının uygun olacağını düşündüğümüz tedbirler şöyledir:

1. Sağlık Bakanlığı’nın şu ana kadar almış olduğu önlemler ve bilgilendirmeler yeterli olmakla birlikte, halkın bilinçlendirilmesi adına bilgilendirmeler periyodik olarak sürdürülmeli, bu konuda kamu spotları hazırlanarak, yayınlama sıklığı artırılmalıdır. Sosyal medya dâhil basın yayın yoluyla, tüm görsel medya (toplu taşıma, reklam panoları vs.) kullanılarak vatandaşta farkındalık yaratılmalıdır.

2. Sosyal hayat ilişkileri yüksek olan vatandaşlarımız, vaka sayısı hızla artma riski ile karşı karşıyadır. Tüm toplu alanlar, (Hastane, PTT, banka, vergi dairesi, kamu hizmetlerinin görüldüğü yerler, marketler) hastalığın yayılmasına müsait yerler olduğundan bu alanlarda kontrollü bir şekilde hizmet sunulması sağlanmalıdır.

3. Vaka sayısını kontrol altında tutmak, salgının tesirlerinden vatandaşları korumak için; toplu alanlarda kamu hizmet süresi artırılarak randevulu hizmete geçilmeli, mesai vardiyalı hale getirilmeli, vatandaşın bu alanlardaki yoğunluğu ve teması bu yolla azaltılmalıdır.

4. Virüsten daha fazla etkilendiği bilinen 60 yaş üstü nüfus ile şeker, tansiyon, kanser gibi kronik hastalığı olanlar sağlık kontrolüne tabii tutulmalıdır. Evde bakım ve tedavilerine yönelik kolaylaştırıcı tedbirler alınmalı, banka, ilaç, posta gibi amaçlarla sosyal hayata katılmaları sınırlandırılmalıdır. Bu tür hizmetler randevulu çalışma esasına göre düzenlenmelidir. Risk grubunda olan kişilerin evde bakımına yönelik kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.

5. Artan tecrit vakalarına karşı, yatak kapasitesinin ve personel sayısının artırılmasına yönelik tedbirler alınmalıdır.

6. Virüsten korunmak amacıyla kullanılan antiseptik dezenfektanların ticari mal olmaktan çıkartılarak, sağlık müdürlükleri ve belediyeler tarafından vatandaşlara ücretsiz dağıtılarak, salgından bireysel korunma etkinliği arttırılmalıdır.

7 . AVM, marketler, bankalar, toplu taşıma araçları, siteler, apartmanlar gibi günlük hayatımızda önemli yer tutan mahallerin sterilizasyonuna il sağlık müdürlüğü ve belediyeler tarafından ivedilikle tedbir alınarak, korunma ve dezenfektasyon sağlanmalıdır.

8. Başta esnaf ve KOBİ’ler olmak üzere şirket ve işletmelerin bu süreçten olumsuz etkilenmemesini sağlamak üzere;  kredi, vergi, SGK gibi konularda piyasayı rahatlatıcı, faaliyetlerini kolaylaştırıcı tedbirler vakit geçirmeksizin alınmalıdır. Son derece dinamik olan süreç yakından takip edilerek gerekirse yeni tedbirlere başvurulmalıdır.

9. Salgından korunma tedbirlerinin süresi içinde, alınacak tedbirlerin vatandaşta panik ve baskı yaratmayacak şekilde, tecrit önlemlerinin alınmasının uygun olacaktır.

10. Toplu halde yaşanan alanlarda, özellikle askeri kışlalarda, hastalığın yayılması riski en üst düzeyde olup, askeri tababetin (askeri tıp fakülteleri ve askeri hastaneler sistemi) kaldırılmış olması, bu riski daha da artırmış bulunmaktadır. Bu kötü vesile ile bir Osmanlı Kurumu olan askeri tababetin yeniden işler hale getirilmesinin hem ordu, hem de toplum yararı Hükümet tarafından tekrar düşünülmelidir.

11. Vatandaşlarımız da bu sürece sorumluluk alarak katılmalı, sürecin yönetimine katkıda bulunmalı, hijyene dikkat etmeli, temel ihtiyaca yönelik market ve eczane alışverişi dışında, toplu alanlarda bulunmalarını sınırlandırmalı, bulunulan zamanlarda ise en az bir metre olan sosyal mesafenin korunmasına dikkat etmelidirler.

12. Salgın sürecinde eğitimin aksayan kısmının telafisi için alınan tedbirler artırılmalı, açıklanan tedbirler konusunda teknik alt yapı  gözden geçirilerek bir an önce hazır hale getirilmelidir. Türkiye genelinde ÖSYM tarafından yapılan sınavların ertelenmesi hususunda değerlendirmeler yapılmalıdır.

13. Diyanet İşleri Başkanlığının “Cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilecek” şeklindeki açıklamasını uygun ve yerinde buluyoruz. Bununla birlikte, bahsi geçen ibadethanelerde uygulamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi konusunda tedbir alınmalıdır. Vatandaşlarımızın da Diyanet İşleri Başkanlığının bu açıklamasını ciddiye alarak uyma konusunda gerekli özeni göstermelerini temenni ediyoruz.

Bu salgın sürecinde Devletimizin tüm kurumları ile birlikte, Hükûmet olmanın ciddiyeti ve bilinci içerisinde hareket etmesini, salgının gelişimine uygun yukarıda özetlenen ve ilave tedbirleri gecikmeksizin ve zamanında alarak, devlet ve vatandaş işbirliğini en üst düzeye çıkartmasını temenni ediyoruz.

Tüm vatandaşlarımızın ise, sorumluluk bilinci içinde hareket ederek, ilgili kurum ve yetkililerin alacağı tedbirlere tam olarak uymaları büyük önem taşımakta olup, Demokrat Parti olarak, sürecin en iyi şekilde yönetilmesi için Devletimize her türlü desteğe hazır olduğumuzu, bildiririz. Allah Türk milletini ve yurdunu korusun.”