Hacıbektaş bizimdi, bizim olmalı

Kırşehirliler Vakfı Eski Başkanı Erol Tosun, Hacıbektaş ilçesinin Kırşehir’e bağlanması için vakıf başkanı olduğu dönem çok çaba göstermesine karşın bir sonuca gidemediklerini ifade ederek “Çağrımızı siyasilerimiz de müspet buldu, ancak sonuca gidemedik.

Hacıbektaş bizimdi, bizim olmalı
Yayınlanma:
Güncelleme:

RÖPORTAJ OĞUZ ACAR

Hacıbektaş’ın bizim olması için bir referandum yapılmalı. Yapılacak referandum kesinlikle evladın babaya kavuşması sevinci ile Hacıbektaş da en yüksek oyu alarak bize katılacaktır” dedi.

Anadolu Gazetesi’nin röportajlar dizisine bu hafta Erol Tosun’u konuk ettik. Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Hacıhasanlı Köyü’nde başlayan hayat macerasında sayısız başarıya imza atmış bir isim Erol Tosun. 1978 yılında Ankara Belediyesi, Fen İşleri yapı Kontrol Müdürlüğü’nde atıldığı memuriyet hayatındaki başarısı ile kısa zamanda kendini kabul ettirip başarı basamaklarını tırmanan Tosun 2005 yılında emekli olarak kendini siyaset arenasının içinde bulur. Aynı zamanda başarılı bir iş adamı olan Erol Tosun merkezi Ankara’da olan Referans Gayrimenkul, İnşaat, Turizm, Reklam ve Taahhüt Hizmetleri Merkezi’nin sahibidir. Şimdi gelin Erol Tosun’a kulak verelim ve onunla yaptığımız röportajı sizinle paylaşalım.

KENDİNİZDEN BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Hangi derneklerin kuruluşunda ve yönetiminde bulundunuz, Yıl 1977 Kırşehir Öğrenim Gençliğine Yardım Derneğinde gözümüzü açtık. 19 yaşındayım Kırşehir Öğrenim Gençliğinde Ankara Şube Sekreteri, Ankara Şube Başkanı ve Genel Merkez yönetiminde Genel Sekreter olarak görev yaptım. Kırşehir ve ilçeleri Dayanışma Kültür Derneğinde Genel Sekreter, Genel Başkan Yardımcısı olarak, Kırşehirliler Vakfında Kurucular Kurulu Üyeliği ve üç Dönem Genel Başkan olarak, Kırşehirli Dernekler Federasyonunun Kuruluşunda görev aldım. Kırşehir Platformu Derneğinin kurucusu ve halen Genel Sekreter olarak görev yapıyorum. KIR-BİR’e de fahri olarak yardımcı olmayı görev addediyorum. Özetlersek Kırşehirli sivil toplum kuruluşlarının hepsinde aktif görev alan şanslı Kırşehirlilerden birisiyim.

Kırşehirli sivil toplum kuruluşlarında yaptığınız ve içinde bulunduğunuz önemli gördüğünüz hizmetler nelerdir bahseder misiniz?

Derneklerde ve vakıfta güçlükleri başarının süsleri olarak görüp hizmet etmeye çalıştık. Kırşehir Öğrenim Gençliğine Yardım Derneği’nde yaptığımız hizmetler; 3000 kitaplık kütüphane kurulması, 500 üniversite öğrencisinin ücretsiz olarak tiyatro etkinliğinden yararlanması, amblem belirlenmesi ve kimlik kartı çalışmalarının sonuçlandırılması, iyi kira getiren lokal kazandırılması, Çayyolu’nda 7000 fidanlık Kırşehir koruluğu kurulması, Kırşehir bülteni çıkarılması, 1993 yılında Ahi Üniversitesi kurulması için imza kampanyası başlattık, 40 bin imza topladık. Başbakanlık ve Meclise sunduk üniversitemiz ise 2006 da kuruldu.

erol-tosun-ozgecmis.jpg

BİRÇOK FAALİYET YAPTIK

Kırşehir ve İlçeleri Dayanışma Kültür Derneği’nde önemli bulduğum ve içerisinde bulunduğum hizmetler, 1994 yılından itibaren Yahya Kılıç’ın Genel Başkan olduğu dönemde; KIR-DER’e amblem kazandırdık. Atatürk Spor Salonu’nda 30 bin kişilik şölen gerçekleştirdik. Kırşehir, Çankırı, Çorum, Ankara, Yozgat, Kırıkkale dernekleri ile birlikte KIR-DER öncülüğünde Orta Anadolu Birliğini kurduk. Ahiler Yurdu, bültenini yayın hayatına kazandırdık. Kırşehirliler Vakfı’nın kurulmasını sağladık. Kırşehirliler Vakfında, Yahya Kılıç’ın Genel Başkan, benim de yönetim kurulunda olduğum dönemde; Vakfımıza, Keçiören, Akpınar, Akçakent, Boztepe, Mucur ve Kırşehir merkez olmak üzere 7 tane farklı ölçekler de arsa kazandırdık.

KISACA HİZMET İÇİN ÇALIŞTIK

Bizim genel başkan olduğumuz dönemde ise, vakfımıza amblem kazandırdık, vakfın arsalarına değerlendirme çalışması yaptık, Keçiören deki arsamızın üzerine apartman yaptırarak 4 adet daire kazandırdık, vakfın yerini sokaktan bulvara taşıdık. Ankara da ilk defa Kırşehir Günleri’ni gerçekleştirdik, Kırşehir tarihinde ilk defa bürokrat, işadamı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ile Kırşehir Zirvesi’ni gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün Kırşehir’e geliş yıl dönümlerini (24 Aralık tarihlerini) Anıtkabir’de kutlamayı geleneksel hale getirdik, Kırşehir merkez başta olmak üzere ilçelerdeki arsalarımız üzerine kız öğrenci yurdu kazandırılması çalışmasını başlattık, Kırşehir vakfında yaklaşık 40 civarında değişik ölçeklerde projeye hayatiyet kazandırdık,. Kısacası en iyi yapmak istediğimiz işe en güzel vaktimizi ayırarak hizmet vermeye çalıştık. Bana bu görevlerim ve projelerimi gerçekleştirme konusun da yardımcı olan bütün hemşerilerime işadamlarımıza, sivil toplum kuruluşu yöneticilerimize ve yönetim kurulun da bana içten destek olan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma da ayrı ayrı sonsuz teşekkür ediyorum. Hizmetimiz başarı için oldu, para için olmadı. Hizmetimiz dün için olmadı, yarınlar için oldu. Hizmetimiz kıskanma için olmadı, başarma için oldu. Hizmetimiz unvan için olmadı, eserler bırakmak için oldu.

Tecrübeli ve birikimli bir sivil toplum kuruluşu yöneticisi olarak STK’lardaki dağınıklığı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sorunun, özellikle köy ve kasaba derneklerinin sayıca çok olmasından dolayı sorulduğunu düşünüyorum. Dağınık ve sayıca çok gibi görünen bu tip dernekler bizim güzelliğimizi, hoşgörümüzü yansıtmaktadır. Bana göre önemli olan dağınık ve sayıca çok gözüken bu tip derneklerin birlikte hareket etmelerini sağlamaktır.

Sivil Toplum Kuruluşu Başkanları ve yöneticileri egolarını tatmin etmekten ziyade amaç birliğine yöneldiklerinde başaramayacakları hiçbir şey yok. Yeter ki nefsimizi aşalım. Bunu becerebilirsek, 500 tane de dernek olsa birliktelik olur.

Kişileri değil kurumları düşünürsek Kırşehir’i düşünürsek dağınıklık gibi gözüken şeyler faydaya dönüşür, hizmete dönüşür. Kıran, döken değil birleştiren, parçalayan değil, buluşturan, kıskanan değil, gururlanan olmayı becerebilirsek güzellik olur, bütünlük olur, başarı olur. Sonuçlarını da hep birlikte yaşarız.

Başarılı olmanızda size katkı sunan yardımcı olan Kırşehirli basın yayın kuruluşu ve kişiler olmuş mudur? Onların isimlerini bizimle paylaşır mısınız?

Kırşehir’de basın yayın kuruluşu olarak Çiğdem Gazetesi Sahipleri ve Yazarları Dursun Yastıman, Şevket Güner, Salih Güner, KTV sahibi Adem Akkuş, Ahi TV sahibi Hasan Eraslan dostlarımın katkıları önemli. Ankara Anadolu (Ankara İL gazetesi) sahipleri. Ali Çetin ve Ramazan Çetin beylerin katkıları da benim için gerçekten gurur verecek derecede. Hiç karşılık beklemeden gece gündüz bize destek oldular.

Kişi olarak, Kırşehir sevdalısı Türkiye’nin Ahi Babası Mustafa Karagüllü büyüğüm başta olmak üzere işadamı ağabeylerim, Yüksel Mermer, Ömer Doğan, Doğan Aslan, Erdoğan Bayraktar, Mahmut Aslan, Ergün Genç, Selami Genel’in üstün desteklerini gördüm. Ayrıca yurt dışında yaşayan işadamı Can kardeşim Ramazan İşleyen’in katkılarını da hiç unutamam. Ramazan kardeşime de buradan yürekten teşekkür ediyorum. Kırşehirliler Derneği Eski Genel Başkanı Yahya Kılıç, Kırşehir Öğrenim Gençliği Derneği Eski Genel Başkanları Cahit Obruk ve Ahmet Tekeş, Vakıf Kurucular Kurulu Üyelerinden Ömer Yılmaz, Hilmi Gökçınar Süleyman Altın, Yücel Özlem, Hilmi Koçak, H. Yusuf Tıraş, Oğuz Altın, Nadir Erkan, Mehmet Altıparmak, Halil Kaya, Yakup Köysüren, Dudu Türkkanı ve yönetim kurulun da görev alan, vakıf kurucusu olan bütün hemşerilerimin katkısı büyük,

 Hemşeri derneklerinin fazla olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hemşeri derneklerinin fazla olması sivil toplum kuruluşlarının çok sesliliğine renk katar, şevk verir, köy derneği, kasaba derneği, ilçe derneği gibi dernekler hemşerilere daha hızlı ulaşılmasını sağlar. Onun için bu durumu eleştirmekten ziyade bu tip derneklerin çoğalmasını, derneği olmayan köy ve kasabaların dernek kurmalarının teşvik edilmesi gerektiği görüşünde ve inancındayım.

Sivil toplum kuruluşlarında başarının sırrı nedir?

“Kişiyi bulunduğu makamla değil, göz koyduğu hedefle ölçeceksiniz” Başarının birinci sırrı hedef koyabilmektir ve en önemli sırrı ise kucaklayıcı, birleştirici olmayı becerebilmektir Karşılaşılan güçlükleri umursamadan sonuca gitmeye odaklandığınızda mutlaka başarılı olursunuz. Ufku olmayan,  hedefi olmayan sivil toplum kuruluşu yöneticisi asla başarılı olamaz. Çalışarak ve üreterek olur. Ayrıştıran değil birleştiren olacaksınız. Vizyon kendiliğinden gelir. Başarının en önemli sırrı budur diye değerlendiriyorum.

Kırşehir özelinde STK’lar olarak derneklerde birlik ve beraberliğin sonuçlarından bahsedebilir misiniz?

Bir ve yalnız olan bireyler aynı amaca hizmet eden Sivil Toplum Kuruluşlarında ve bir arada olurlar. Hepimizin bildiği üzere birlik olmaktan da kuvvet doğar. Kırşehirliler birliği ve beraberliği 1960’lı yıllarda Halil Sezai Erkurt ve 1980’li yıllarda ise Ali Dinçer’i Başkent Ankara’nın belediye başkanlığına taşımıştır. Bu durum her meslekten, her yaştan Kırşehirliyi daha mutlu daha huzurlu kılar. Olumlu sonuçlarını, güzelliklerini hep birlikte tadar ve yaşarız. O halde birlikte olacağız, dedikodu üreten değil, hizmet üreten olacağız istemeyen değil, isteyen olacağız, kıskanç değil gurur duyan olacağız.          

Kırk yıla yakın hizmetleriniz süresinde unutamadığınız anılarınız var mıdır?

Bir tanesini kısaca anlatayım.  Kırşehir Öğrenim Gençliğine Yardım Derneğine kütüphane kuruyoruz. O zamanki Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar’a bir vesileyle ulaştık. İki bine yakın kitap ve ansiklopedi aldık. Önemli buldukları 9,10 koliyi bakanlık özel kalemine bırakmışlar. Bakanlık o zaman operada belediye de çalıştığım için otobüse bedava biniyoruz. Kolileri ikişer ikişer alıp otobüsle Kızılay’a geliyorum. Zafer çarşısı merdivenlerinden kolilerle çıkarken möhmele Mehmet diye yazı yazan Sırrı Davutoğlu hemşerimle karşılaştım. Hayırdır bunlar ne dedi bende Sırrı amca kütüphane kuruyoruz biliyorsun kitap ve ansiklopedi dedim. Evladım Kırşehir’de kimse senin heykelini dikmez niye sırtında taşıyorsun taksi tut taksi dedi. Sitemli bir şekilde kitabı bedava almışsın taşımayı da dernekten yap dernekte para yoksa da al şu parayı taksiyle getir oda benden olsun dedi, bunu hiç unutamıyorum.

Projeleriniz var mıydı varsa gerçekleştirdiğiniz ya da gerçekleştiremediğiniz projeler nelerdir?

Hayal olmadan, gerçeğe ulaşamazsınız prensibinden hareket ederek Kırşehir ile ilgili birçok gerçekleştirmek istediğimiz projelerimiz tabii ki vardı. Bunlardan en önemlisi 1-Aşıkpaşa Vakıf Üniversitesi, 2-Termal bir uydu kent kurulması. Bunu yüzlerce defa söyledim. Burada da Kırşehir tarihine not düşmek üzere tekrar edeyim. Kırşehir’e kimse uçak fabrikası yapmaz, yapamaz. Çünkü fabrika için, ulaşım önemli. Deniziniz yok, demir yolunuz yok, hava yolunuz yok. O nedenle hiç kimse buraya fabrika kurmaz. O nedenle Kırşehir’e istihdam sağlayacak, ekonomisini canlandıracak 2 proje Birincisi Aşıkpaşa Vakıf Üniversitesi. Üniversite bacasız fabrika demektir. Üniversite şehrin kültüründen, ekonomisine, onlarca konusuna faydalı olacaktır. Birçok iş kolunu harekete geçirecektir. O nedenle vakıf üniversitesi diyoruz. O nedenle özel üniversitedir diyorum. Her şeyi bitirdik. İş adamlarımız heyecanlandı, Kurucularımız heyecanlandı hemşerilerimiz heyecanlandı. Maalesef siyasi çekişmeye kurban gitti. Emek verdik. Çok ciddi mesai harcadık. Fizibilite hazır, iş adamlarımız hazırdı, maalesef siyasilerimizi harekete geçiremedik. Bu projemiz kursağımızda kaldı. Engel olan kişiler, set çekenler yarın olmayacaklar fakat bu projemize gönül veren hemşerilerimiz her zaman var olacaktır. Bana bir iş adamı şöyle dedi, “Erol Başkan ben trilyon vereceğim. Veriyorum, vermeye hazırım devletimizi yönetenler Kuş uçmayan, ot bitmeyen boş araziyi çok görüyorlar” dedi. Bunu hiç unutamıyorum. Bu konuda çok dertliyim.         

erol-tosun-resimalti.jpg

ÜNİVERSİTENİN ÖNEMİNİ HERKES KAVRAMALIDIR

Vakıf üniversitesinin Kırşehir için önemini herkes kavramalı ve bu konuyu mutlaka sonuçlandırmalıyız diye beklemeye devam ediyorum. İkinci önemli projemizde Kırşehir’imize termal bir uydu kent kazandırmak. Bununla ilgili 2010 yılından bu yana Vakıf Kurucular Kurulu üyemiz Ömer Yılmaz ile birlikte Kırşehir’de istihdam yaratacak en önemli projenin Termal Uydu Kent kurmaktan geçtiği kararını verdik ve yola koyulduk. İl yetkililerimiz ile görüştük yazışmalar başlattık, vakfın öncülük etmesi için vakıf genel kurulundan kararlar aldırarak bu fikrimizin hemşerilerimizle ve Basın Yayın Kuruluşları ile paylaştık. 2012 yılında Kırşehir Karakurt Termal Kent Turizm Geliştirme Kooperatifi’nin kurulmasına öncülük yaptık. Bu konudan sonuç alabilmek, daha güçlü hareket edebilmek adına bu zamana kadar uğraşlarımızı bilen Bakanlıklar ve Başbakanlık  nezdin de projemize katkısını esirgemeyen 23.ve 24. Dönem Milletvekilimiz Abdullah Çalışkan’ın da bu çalışmaların içerisinde  olmasını  sağlayarak ekibimize güç kattık. İşadamı hemşerimiz, Ergun Genç ve Kırıkkaleli Bürokrat hemşerimiz Turgut Özdek’in de üstün gayretleri ile belirli aşamaya geldik.

İLK FİDANI DİKECEĞİZ

İnşallah bir yıl içerisinde siyasilerimizin de desteği ile projenin ilk fidanını dikeceğiz. Bu konuda çok büyük destek olan Kırşehirli Bürokrat hemşerimiz İl Özel İdare Genel Sekreterimiz Bektaş Aydoğan’a, Milletvekillerimiz, Mikail Arslan ve Salih Çetinkaya’ya Kırşehir’e hizmetleri ve başarısı ile gurur duyduğumuz, Belediye Başkanımız Yaşar Bahçeci’ye sonsuz teşekkür ediyorum. Projemiz Kırşehir’i seven bütün hemşerilerimizden çok büyük destek görmektedir. İnşallah bu projemizi Kırşehir’imize kazandıracağız. Ümidimizin sevince dönüşeceğine inanıyorum.

Kırşehir’in tanıtımı ve kültürü ile ilgili mutlaka yapılmalı dediğiniz, yapılmasını özellikle istediğiniz öneri ve görüşlerinizden bahseder misiniz?

Kırşehir kültürü ve tanıtımı için; Bize Kırşehir aşkı aşılayan ünlü ozanımız Şemsi Yastıman’ın Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde yatması, beni derinden yaralayan içimi kanatan, üzen bir durum. Hayalim Memleket Hasreti türküsünün mermer bir sütun halinde anıtlaştırılarak Kırşehir’in en görkemli yerine dikilmesi ve Şemsi Yastıman hemşerimizin bir heykeli ile bütünlük arz edecek halde gelecek nesillere eser olarak bırakılmasıdır.

Kırşehir’e çok yönlü katkı ise, Hacıbektaş’ın Kırşehir’e dahil edilmesi. 1950 sonrası yeryüzünde görülmemiş bir siyasi linç ile bağrımızdan koparılan, elimizden alınan, sevginin ve kardeşliğin en yüce değer bulduğu Hacıbektaş’ımız şu anda bağlı olduğu vilayete 100 km Kırşehir’e ise 20 Km. vakıf başkanlığımız döneminde Hacıbektaş Kültür Derneği ile birlikte ortak imza kampanyası başlattık. “Hacıbektaş Kırşehir’dir, Kırşehir Hacıbektaş’tır, diyerek yazılar yazdım.

Çağrımızı siyasilerimiz de müspet buldu, olumlu gördüler, ancak sonuca gidemedik. Dileğim odur ki Hacıbektaş bizimdi bizim olmalı. Referandum yapılmalı. Yapılacak referandum kesinlikle evladın babaya kavuşması sevinci ile Hacıbektaş da en yüksek oyla evet olacaktır. Bütün Kırşehirliler amaç birliği ederek Hacıbektaş’ın Kırşehirimize kavuşmasına çaba göstermeliyiz.

Kırşehir turizmi için ise, Seyfe Gölü’nün dünyanın sayılı kuş cenneti olduğunu bildiğimiz halde kurumasına seyirci kalmamızdır. Bu konuda bazı girişimlerimiz oldu ama maalesef yalnız kaldık. Bu cenneti öldürmemeliyiz, buna seyirci kalmamalı mutlaka eski haline kavuşmasını sağlamalıyız. Kırşehir  turizmi için ikincisi ise Hirfanlı Barajı’ndan yeterince yararlanmalıyız.

erol-tosun1.jpg

SONUÇ OLARAK;

Kırşehirimizde Şemsi Yastıman’ın Memleket Hasreti Türküsü Anıtlaştırılmalı,

Hacıbektaş Kırşehir’e bağlanmalı,

Seyfe Gölü kurumaktan kurtarılmalı.

Hirfanlı Barajı Kırşehir’in rekreasyon alanı olmalı.

Derneklerde siyaset olmalı mı? STK yöneticileri veya üyeleri siyasetin içinde olmalı mı? Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?    

Sivil toplum kuruluşunun (STK) var olmasının kendisi başlı başına siyasettir. Bir topluluğu bir araya getirip bir arada tutmayı başarıyorsunuz, içinden siyasetçi çıkmasın diyorsunuz. Bu akla ziyan bir değerlendirme. Siyasetin yolu sivil toplum kuruluşlarından geçer.

Sivil toplum kuruluşları, siyasetin amacı değil aracısı, karar vericisi değil yön göstericisidirler. Esas itibariyle STK’lar siyasetin talep ettiği insan malzemesinin ana kaynağıdır. Onun için genelde STK yöneticileri siyasete yakın olurlar. Siyasette STK yöneticilerine kapısını açmak durumundadır. Demokrasinin ve hukukun olduğu her toplum da sivil toplum kuruluşu yöneticisi de siyaset yapsın, yapmalıdır.

Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde, özellikle yerel yönetimlerde aday olmak isteyenlerin, üye oldukları STK’lar, sendika, dernek, vakıf vs. gibi kuruluşlardaki üyelikleri, yöneticilikleri ve başarıları partiler için öncelikli tercihlerdir.

Kırşehirlilerde sivil toplum kuruluşlarına, partilere üye olmalı, aktif vatandaşlık görevlerini yerine getirmeli, bu görevlere talip olanları teşvik etmelidirler.

STK yöneticisi kendisini fark ettirdi ise ve bir çağrı aldıysa, bir ışık gördüyse siyaset yapmalıdır. Sivil toplum kuruluşu siyasetin özüdür, kaynağıdır. Bunu herkesin de böyle bilmesi gerekir.

GAZETEMİZ HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ ALABİLİR MİYİZ?

Anadolu gazetesi bizim özlemimiz. Bizleri buluşturan, görüştüren, kavuşturan bir değerdir. Anadolu’nun sesi, kulağı ve gözlemcisisiniz. Orta Anadolu’nun alanında tek olan Basın kuruluşusunuz. Kurucularınız Sayın Ali Çetin ve Ramazan Çetin beyi yürekten kutluyorum. Bizim için Anadolu gazetesi, yol göstericidir, toparlayıcılığınız takdire şayandır, her görüşten kalemlere yer vermeniz toplumun her kesiminden haberlerle bizleri buluşturmanız da ayrıca belirtmek istediğim önemli bir durumdur. Sloganınızda belirttiğiniz sessiz Çoğunluğun sesi tam da gazetemize göre olmuş.

Başarınızı yıllardır verdiğiniz emek gücüne bağlıyoruz. Kolay değil bir holdinge, şirkete dayanmadan 30 yılı aşkındır dürüstlükten ödün vermeden basın da ayakta kalmak. Bunu başardınız, sizleri tekrar tebrik ediyorum. Anadolu illerinin Çankırı, Çorum, Kırıkkale, Sivas, Kayseri, Eskişehir, Aksaray, Yozgat, Kırşehir ve Ankara’nın kısacası bütün orta Anadolu’nun sahip çıkması gereken mihenk taşı bir gazetemizsiniz, sesimizsiniz.

Nice güzel başarılara diyorum. Başarınızın daha da yücelmesini bütün kalbimle diliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.